13.HİKAYE TAMAMLAMA ETKİNLİĞİ - HİKAYEMİZİN TAMAMI part-2
Seni görevden alıyorum. Bundan sonra operasyonu ben yöneteceğim. Çık, defol buradan.”
İnanmaz gözlerle bakan Mustafa Bey hiçbir şey demeden, diyemeden odayı terk etti. Ayaktaki adama bakar bakmaz onun kim olduğunu anlamıştım. Sizler de anlamışsınızdır. Demek bu yüzdendi. Kariyerinde çok hızlı ilerlediği, genç yaşında çok iyi yerlere geldiği için
Hamile olduğumu bilip, cinsiyetini bilmeyen eş dost “Ayy bu da erkek olursa..” ile başlayan cümleler kurdular. Hepsine “Erkek olursa Rabbimin nimeti olmayacak mı?” diye sordum ve Hz Hanne’yi anlattım. Siz de bilirsiniz Hz Hanne’yi, Hz Meryem’in annesini... Hz Hanne uzun yıllar boyunca anne olamaz. Hep dua eder, hep bir evlat ister. En sonunda şöyle niyaz eder Rabbine: “Allahım, bana bir erkek evlat nasip edersen onu sana adayacağım.” O erkek evlat ister, bunun için dua eder. Allah ona çok daha hayırlısını verir. Hz Meryemi verir. Kur’an suresine isim olan bir Peygamber annesi verir... Benzer bir öykü Hz Hatice’de de vardır. Oğullarını küçük yaşta kaybeden anne yüreği yeniden bir erkek evlat için dua ettiğinde, daha hayırlısı olan Hz Fatma’yı nasip eder Allah... Meva doğduğundan beri “Hatice Hanım, kız çocuğum olmasını istiyorum, özel bir duası var mı?” tarzında çok soru alıyorum. Her birine aynı cevabı yazıyorum. Diyorum ki, var, ben hep ederim bu duayı, Hz Musa’nın duasıdır: “Ya Rabbim senin katından gelecek her türlü hayra muhtacım. Bana hayırlısını ver...” Çünkü öyledir; evladın kızı erkeği olmaz. Hayırlısı, ahlaklısı, sağlıklısı, imanlısı olur. Bunlar olduktan sonra; kız olsa da, erkek olsa da ne olur?
#biyografipostu3
UğurMumcu,
1942 doğumlu gazeteci ve yazar. 1993’de uğradığı saldırı sonucu hayatını kaybeden Mumcu’nun, “Gazeteci Kimdir?” sorusuna verdiği yanıt şöyledir: Gazeteci, haber ve bilgi kaynağına en çabuk ulaşan ve bu kaynaklardan edindiği bilgi ve haberleri okurlara sunan insan demektir. Gazetecinin bu görevini yapabilmesi için
Sahi, mutsuz muydun?
orada, seni ilk kez nereme sığdıracağımı bilemeyip
bütün mahcubiyetimi tırnaklarımdan cıkarırken
karşında bir yeni yetme gibi tırnaklarımı kemirirken
orada, kızılcıklıyla doktorların kesiştiği o yerde
sabah ezanı okunmak üzereyken
ben çok yorgunken, ve sen çok içmişken
telefonda usulca konuşup bana seni nerede bekleyeceğimi
