Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kaybedilen ya da ümmetin kızı olarak yetiştirilmeyen her bir kiz için ne diyebiliriz, hangi afet adı kullanabiliriz? Onun eriyip gitmesine mi ağlasak, kaybettiğimiz hazinemize mi? Okullarda veya caddelerde heba edilmiş ne cennet tabutları var kim bilir...
Bugün 6 Şubat. Çok şey konuşmak isteyip konuşamadığımız, bağıra bağıra susup göz yaşlarımızı artık sessizce akıttığımız gün. Felaketin üstünden tam bir yıl geçmesine rağmen sanki dün gibi hatırlayıp bugün tekrar yaşayacakmış gibi korkuyoruz. Evet belki o günden sonra hayatımıza devam ettik ama aynı olmadı, olamadı. Oradaki insanlarımıza yardım etmek için çırpınışlarımızı unutamıyorum. Belki hiç kimseyi tanımıyorduk ama kendi ailemizden birilerini kaybetmişçesine başlarına bir şey gelmişçesine herkes seferber olmuş, deprem bölgesi için uğraşıp çabalıyorduk. Her enkazdan birileri çıktıkça kendi ailemizden biri çıkmış gibi sevinçten ağlayıp mutlu oluyorduk. 6 Şubat bizim için artık sadece bir tarihten ibaret değil. Ülkemizin kan ağladığı, en karanlık ve en uzun gece olarak zihnimize kazındı. Asrın felaketinde tüm kaybettiğimiz insanlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Miraç Kandili vesilesi ile de Allah, sevdiklerini kaybeden herkesin kalbine ferahlık versin. Herkesi iyi insanlarla karşılaştırsın. Herkese hayırlı kapılar açsın. Aç olanın karnı doysun. Evi olmayanın evi, huzurlu bir yuvası olsun. Şifa bekleyenler şifa bulsun. Allah herkese işinde dürüst olmayı nasip etsin. Kimse aldığı ah ile bu dünyadan gitmesin. Kalbimizden geçen tüm dualarımız kabul, hayatını kaybedenlerin mekanı cennet olsun..
Reklam
En uzun 65 saniyenin üzerinden 1 yıl geçti...
6 Şubat Depremi'nde yaşananları unutmadık, unutmayacağız. Kaybettiğimiz her canı saygı ve özlemle anıyoruz. Rabbim mekanlarını cennet eylesin.🤲🏻🥺
392 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Öncelikle Doğan Hocayı rahmetle anarak başlamak isterim. Kaybettiğimiz önemli simalarin yerine yenisini koyamamanin aci bir gerçek olduğunu da Alev Alatlı 'yi kaybedince anladım. Her ikisinin de mekanı cennet olsun. "Savaşçı" özellikle bir öğretmen olarak çok dikkatimi çekti. Doğan Hoca'yla gerçek bir savaşçı olabilmek için
Savaşçı
SavaşçıDoğan Cüceloğlu · Remzi Kitabevi · 20219,8bin okunma
Hangi yaşta ölürsek ölelim tamamlanmayan cümlelerimiz olacak
Acımız çok taze.Bir yıl değil bir saat önceydi sanki.Her ayın altısı olunca,saat dördü her on yedi geçişinde yüreğimde bir sızı... Söyleyecek söz bulamıyorum.Ne desem boş.Bir gece her şeyden habersiz son kez başlarını yastığa koydular.Hemde ertesi gün için planlar yaparken.Başımızı o yastığa rahat koyanlardan olalım.Rabbimize şükürler olsun bizler için verdiği her güne.Kaybettiğimiz canlar için bizlere sabırlar versin.Minicik çocuklar,anneler,babalar,ablalar, kardeşler, hayvanlar...Hepsi saniyeler içinde yok oldu.Temennim bizden razı olarak gitmeleri ve gittikleri yerde rahat etmeleridir.Allah mekanlarını cennet eylesin.Rabbim, ülkemizi felaketlerden korusun.
Bu gece galiba uyuyamayacağım. Bu geceydi evimi, memleketimi, sevdiklerimi kaybettiğim gece. Üzerinden nasıl bir yıl geçmiş hala inanamıyorum. Sanki dün gibi o anlar o zor zamanlar, çaresizlikler. O kadar kazınmış ki zihnime. O zamanlarda bir dakika bir saat gibi geçmek bilmiyordu,zaman durmuş gibi geliyordu şimdi ise dün gibi yakın her şey. Isınmak için karı temizleyip ateş yakmaya çalışırken bir yandan da sevdiklerimize ulaşmaya çalışıyorduk, onların enkazda kalma haberlerini alıyorduk. Üzerinden bir yıl geçmiş ama bir ömür unutamayacağım izler bıraktı. O zor zamanlarda yüzümüzü bir nebze gülümseten şey varsa o da yüreği güzel insanların gönderdiği yardımlarlardı. Evlerinde ne varsa gönderdikleri belli oluyordu bulguru, tarhanası, battaniyesi, ısıtıcısı bir sürü şey ne güzel düşünülmüş şeylerdi. Çok dua ettik onlara Allah onlardan tekrardan razı olsun. Malesef bu insanların bazıları siyasi sebeplerden dolayı gönderdikleri yardımları beddualara çevirdiler, kanımız donarak okuduk o yazılanları. Üzerinden bir yıl geçmiş ama yazılan o bedduaları, enkazlarında seslerini duyurmak için bağırarak hayatını kaybededen insanları, bir yıl geçtiği halde yapılmayan evlerimizi, o zamanki çaresizliklerimizi ve kaybettiğimiz yüzlerce insanımızı ömür boyu unutmayacağım. Hepsinin mekanı cennet olsun inşallah.Allah tekrarını yaşatmasın ülkemize. (Bu fotoğrafı galerimde görünce yazmak istedim)
Reklam
06.02.2023
Geçen zaman, bizi iyileştirmeye çalışsa da yaşadığımız acı etrafında hayatımıza devam etmeye zorlamaktan başka bir şey değil aslında… Ne o günlerde yaşadıklarımız ne şu anda var olan memleketimizin yok olmuş ve yok olmaya devam eden hali, ne de bundan sonrasının nasıl olacağı düşüncelerinin arasında mekik dokuyoruz… Acımız dinmek yerine daha da kanıyor. Hayat herkes için devam ediyor bir şekilde, evet, ama bambaşka şekilde… Herkes bir yere savrulmuş,kimileri evinden yuvasından,kimileri memleketinden,doğup-büyüdüğü şehirden içi kanaya kanaya hayallerini,umutlarını,sevdiklerini enkazından altında bırakarak yitip gitmiş… Tüm duyguların karmaşasında kendimize serinlik vererek yeniden ayağa kalkmaya çalışıyoruz… RABBİM BU GÜNLERİ BİR DAHA KİMSEYE YAŞATMASIN…🤲🏻 DEPREMDE KAYBETTİĞİMİZ BİNLERCE CANIMIZIN MEKANLARI CENNET OLSUN…🤲🏻🥀
Bazen zaman insanlar için durur
Bir babanın vasiyetini gerçekleştirmek adına çıktığımız bu yolda son sayfalara gelirken şu satırlarla kaybettiğim babam ve benim gibi kayıp yaşayanların acılarını taaa yüreğimde hissettim 😭 kaybettiğimiz tüm sevdiklerimizin mekanı cennet olsun inşallah 🙏🏻
Kaybedilen ya da ümmetin kızı olarak yetiştirilemeyen her bir kız için ne diyebiliriz, hangi afet adı kullanabiliriz? Onun eriyip gitmesine mi ağlasak, kaybettiğimiz hazinemize mi? Okullarda veya caddelerde heba edilmiş ne cennet tabuları var kim bilir... Nice Cennet belgeleri, cennet kılavuzları güya tesettür mağazalarında, kuaförlerde,
İnsanlar her zaman geçmiş zamanların daha temiz olduğuna, modernliğin de kirletici olduğuna inandılar. Sonuçta çoğu dinin başlangıcında saf ve temiz bir cennet yatmaktadır. Her birimiz yaşlandıkça kendi çöküşümüzü dünyanınkiyle karıştırmaya eylimliyiz. Çünkü geçmişte iyi ve temiz şeylerin olduğuna inanmak istiyoruz. Aslında yasını tuttuğumuz şey kaybettiğimiz gençliğin verdiği o canlılık hissidir. İhtiyarlar keyfini yalnızca gençlerin çıkarabildiği şimdiyi daima kötüliceklerdir. Bunu yapmanın en iyi yolu da şimdiyi kirli diye yaftalamaktır.
Reklam
Şehitlerimizi Unutmayalım…
Şehit haberlerini duyan herkesin dudaklarından hep aynı kelimeler döküldü: “Vatan Sağolsun!” daha sonra kanal değiştirip gündelik hayata geri dönüldü. Sahi “VATAN” dediğiniz kaybettiğimiz evlatlarımız, ne kadar canı yanarsa yansın şehit diyerek teselli bulan annelerimiz, evladının şehit haberini alınca yanardağ gibi duran babalarımız, güle oynaya gönderdiği,uğruna soyadından vazgeçip hayatını birleştirdileri sevdiğini al bayrağa sarılı halde gören cennet gelinlerimiz, canı kanı o çok sevdiği kardeşlerinin üstüne toprak atan kardeşlerimiz, yaşlarını kaç olursa olsun sırtını dayadığı babasını, annesini toprağın 2 metre altına gömen, daha anne karnındayken yetim kalan, baba hasreti çeken şehit çocuklarımız değil midir??? Bizlerin yere göğe sığdıramadığı yiğitlerimizi önce al bayraklı tabuta, daha sonra haberlerde saniyelere, gazetelerde köşe yazılarına sığdırdılar. Pardon da ŞEHİTLERİMİZ varken konserlere devam edip şehitler ölmez diyemezsiniz, yılbaşı kutlayıp vatan sağolsun diyemezsiniz, 12 şehit ve daha kaç binlerce olan sayılarını unuttuğumuz şehitlerimiz biz evlerimiz de rahat uyuyalım diye vatanımıza milletimize zeval gelmesin diye orada bizleri korurken şehit oldular bilmem farkında mısınız? Ben yas’ ımı tutmak istiyorum. Şehitlerimizi tek kalemden de unutamam kusura bakmayın ya da bakın kalbiniz de o şehitlere birazcık merhamet yoksa dilimizde de olmasın iki fotoğraf iki yazı yazıp hiç bir şey yok gibi yaşamayın Allah aşkınaa…..
Şehit ailesi için 1 büyük bir sayıdır.
Şehit haberlerini duyan herkesin dudaklarından hep aynı kelimeler döküldü “Vatan Sağ Olsun!” daha sonra kanal değiştirip gündelik hayata geri dönüldü. Sahi “Vatan” dediğiniz kaybettiğimiz evlatlarımız, ne kadar canı yanarsa yansın şehit diyerek teselli bulan annelerimiz, evladının şehit haberini alınca yanar dağ gibi duran babalarımız, güle oynaya gönderdiği sevdiğini al bayrağa sarılı halde gören cennet gelinlerimiz, canı, kanı o çok sevdiği kardeşinin üstüne toprak atan kardeşlerimiz, yaşları kaç olursa olsun sırtını dayadığı babasını, annesini toprağın 2 metre altına gömen, daha anne karnındayken yetim kalan, baba hasreti çeken şehit çocuklarımız değil midir? Bizlerin yere göğe sığdıramadığı yiğitlerimizi önce al bayraklı tabuta, daha sonra haberlerde saniyelere, gazetelerde köşelere sığdırdılar!
Bu ümmetin hazinesidir kızlar
Kaybedilen ya da ümmetin kızı olarak yetiştirilemeyen her bir kız için ne diyebiliriz, hangi afet adı kullanabiliriz? Onun eriyip gitmesine mi ağlasak, kaybettiğimiz hazinemize mi? Okullarda veya caddelerde heba edilmiş ne cennet tabuları var kim bilir... Nice cennet belgeleri, cennet kılavuzları güya tesettür mağazalarında, kuaförlerde, düğünlerde, akraba yarışlarında çürütüldü. Allah Teâlâ bir dilim ekmeği israf edene israfının hesabını sorar da her biri cennet kılavuzu olan bu ümmetin mübarek kızlarını sormaz mı?
158 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.