Çocuklar bir daha söylüyorum. Sözüme dikkat edin. Beni dinleyin. Bayram geliyor. “Elbise isteriz” diye sızlanın, söylenin, mırıl mırıl mırıldanın, somurtun,homurdanın, yetmezse sıcak odadan çıkıp avluda gizli gizli ağlayın, sofraya oturmayın, yemeği herkese zehir edin. Babanız kızsın, size dayak atsın, siz yine aldırmayın, fakat dayak acısıyla ağlayın. Büyükanneniz meraklansın, küçük kardeşleriniz size bakarak ağlamaya başlasın, arada komşunun oğlanını da azdırın. Analarınız boyunlarını büksünler. – Efendi! Bey, çocuğu üzüyoruz, desinler de evde kavga çıksın. Babanız: – Almayacağım, diye bağırsın. Kayınvalide atılsın: – Bizim damat kadar cimri görmedim, diye söylensin. Bir patırtı da böyle kopsun. Fakat unutmayın ha! Yine siz tepinin, sızlanın, evi çın çın öttürün. O bildik yayık seslerle: – Elbise isterim, diye var kuvvetinizle bağırın, feryat edin. Ağlarken makamdan makama geçerek, duvara doğru dönerek uluyun, gözünüzden yaşlar insin, hıçkırıkları ‘hıg hıg’larla azdırın. Yoksa başka türlü elbise falan alınmaz.
Töre ,namus,kıskançlık cinayeti dendi yıllar boyu...Töre deyince bir durdu toplum;namus deyince sustu komşular; kıskançlık deyince aşk dediler... Öyle dediler,böyle dediler... Bir türlü '' Bal gibi de cinayet'' demediler.Sanki töre olunca bu kadının kaderiydi.Sanki namus olunca ölüm kadının hak ettiğiydi. Küçücük kızlarımız oyuncak bebek görmeden, kendi bebeğini aldı kucağa; saçını babanın eli okşamadan ,her yerine dokundu bir başka adam; öğretmen yüzü görmeden kayınbaba, kayınvalide gördü gözleri...( Melda Onur-İstanbul Milletvekili)
Geri152
522 öğeden 521 ile 522 arasındakiler gösteriliyor.