Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Amerika'da zenci hakları savunucusu bir kadın, hamile kaldığı zenci kişi tarafından vahşice katledildi. Kadının kayıp kafası evin önündeki çöp kutusunda bulundu.
El Chavo-Mufasa
Düşüyorum istemediğim duyguya tekrar Denedim bi' yolunu, belki yüz on kere Cebimizde para var ama huzur pahalı Alışmışım vedalara, tutunduğum yere Bi' gün olsun aramam Yüküm İstanbul Boğazı'nın yükü kadar ağır olsa bile Yanımızda duramadın, karşımızda dene Bütün topladıklarımla geri dönüyorum eve (eve) Yolun başı değil bra, siz
Reklam
Bugün Doğum Günüm
23 Nisan doğum günüm.. Doğduğum gün olsa da başka bir anlamı da çocuk bayramı. Yaşayamasakta içimizde tuttuğumuz çocukluk.. Hayatın hızına üzülüyorum.. Bir sonraki yılın mutluluk getireceğini umut ederek yaşayıp, bir yılı daha mutsuz bitiriyorum.. Geleceğimi oluşturan bir sonraki yıl bir önceki yılımı aratıyor.. Ara ara gülümsemelerim olsa da geneli mutluluğu aramakla geçiyor. İyi geldiğini düşündüğüm insanlar, eşyalar, bitkiler.. Bir bir kayıp gidiyor elimden.. Tutamıyorum.. Belki de 36 yıldır içimde biriktirdiğim cümlelerin dışa vurumu bunlar. İyi ki mi doğdum.. Kimbilir.. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Kutlu Olsun..
Mescid-i Aksa'yı gördüm düşümde
Mescid-i Aksa'yı gördüm düşümde Bir çocuk gibiydi ve ağlıyordu. Varıp eşiğine alnımı koydum Sanki bir yeraltı nehri kaynıyordu. Gözlerim yollarda, bekler dururum 'Nerde kardeşlerim' diyordu bir ses. İlk kıblesi benim ulu Nebimin Unuttu mu bunu acaba herkes. Şimdi kimsecikler varmaz yanıma Resulden yoksunum, tek ve tenhayım. Rüzgarlar silemez gözyaşlarımı Çöllerde kayıp bir yetim vahayım. Mescid-i Aksa'yı gördüm düşümde Götür Müslüman'a selam diyordu. Dayanamıyorum bu ayrılığa Kucaklasın beni İslâm diyordu.
Kudüs
Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde Bir çocuk gibiydi ve ağlıyordu Varıp eşiğine alnımı koydum Sanki bir yer altı nehr çağlıyordu Gözlerim yollarda bekler dururum Nerde kardeşlerim diyordu bir ses İlk Kıblesi benim ulu Nebi’nin
Acıyla Tamamlanmak!
Bir yüreğin çarpıntısı kanatlandı ruhumda, sevmenin güven veren tarafı ışık oldu bu garip yalnızlığıma. İçimde aradığım yolu buldum, kalbimde ıssız kalan orman, yeşillendi bir anda. Uzun bir trenin yolcusuydum bir zamanlar şimdi ise yerini bulmuş biriyim. Kayıp sandığım günler, acı sandığım hâyal kırıklıkları meğerse bir köprüymüş gerçeğe ulaşmamı
Reklam
Kalbim çok ve yanlış sevmelerin sularından gelme. Susmuş gözlerinden değip durur ellerime geçen keder. Öylesine aşina, öylesine yabancı. Genişlemiş giysilerinden giyin dünyayı gövdene,bedenimden kayıp gitsin yeryüzü. Buzlu neşene göm günahların lekesini. En çıplak günahlarından asılır ellerim çarmıhına. Kalbim şiirdir,gözlerin hapishane. Bir vebali şiirle yıkamaktır senin adın.. Değip duran koca bir cihandır içimin tellerinden tenime. Geçip giden. Gelip giden. Yaralı bir ana ninnisinde renklenirim,dursun sevmelerin, Raflarında nefesim. Sen şimdi,şiirimde sesim. Baharına dönüşürken ben kırlangıçların, Uçan bir çocuk gülüşü durur göğsünde. Uçarı bir sevda tadı taşır dillerin. Gamsız,neşesiz. Telaş etme fakat geçip gidensin bir zamandan sen de. Nasılsa bir bozuk kaset dünya. -elamra
Acıları yarıştırmak
Acıları yarıştırmanın hep yanlış olduğunu söylerim. Çünkü acı bir duygudur ve soyuttur. Fakir bir ailenin 5 yaşındaki çocuğunun elinden kaçan uçan balonu onun hüngür hüngür ağlamasına sebep olabilir. Çünkü o balonun hayalini kurmuş ve sonunda eline geçmiştir ve bu gerçekleşen hayali ellerinin arasından kayıp gitmiş, kendiside arkasından sadece bakmış, acıyla veda etmek zorunda kalmıştır. Bu onun için travmatik bir olaydır. Ama bizim gözümüzde "altı üstü bir balon bunun için ağlanır mı?" niteliğinde bir olaydır. Bu çocuğun yaşadığı olay çocuk sahibi olmak isteyen ve uzun uğraşlar sonucu hamilelik yaşayan, çocuğunu dünyaya getirme ve onu büyütme hayalleri kuran bir anne adayının bebeğini düşük sonucu kaybetmesine eşdeğer bir acı olabilir ve bence öyledir. Aynı ailenin çocukları olsak bile hepimizin hayatları ve duyguları yaşama şiddeti bambaşkadır. Kimse bir başkasının acısını küçümsemesin.
Gül Kokusu Dr. Münir Derman - Sabri Tandoğan 2014 yılında umre için bulunduğum Medine'de sevgili peygamberimizin razvası civarında dolanırken tuhaf hallere kapılmıştım nedense. Hani olur ya bazen, kontrol sizde değildir. İçinizden gelen ses yönetir sizi. İşte öyle bir halde; Bir süre önce sitesine yazarak sadece umre dönüşünde de saçlarımı
Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde Bir çocuk gibiydi ve ağlıyordu Varıp eşiğine alnını koydum Sanki bir yer altı nehr çağlıyordu Gözlerim yollarda bekler dururum Nerde kardeşlerim diyordu bir ses İlk Kıblesi benim ulu Nebi’nin
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.