Bu ruhsuz ölümlü şehir,
Yine bana zehir bugün.
Ve akşamı zor getirecek bir yaşlı ruh,
Sanki gencecik hâlimin göz altlarında mahsur.
Beni tüketen ve üzerime bir leş hava,
Bu ruhsuz ölümlü şehir ne zaman ölecek acaba?
Çok konuşanlar boşa dolduramıyorlar,
Hep konuşması gerekenler susuyorlar.
Ve bugünde biraz daha beynim uyuşuyor,
Ve hep aynı