Ortadoğu için kamusların tanımı.
Ortadoğu, parsellere ayrılan meçhulün bize tahsis edilen bölgesi. Kaypak bir mefhum, ortanın solu gibi.
Ne zaman doğmuş, niçin doğmuş, hudutları ne? Rivayetler muhtelif. Batı’nın en ciddi ansiklopedilerinden biri Encyclopedia Britanrıica şöyle yazıyor: “Batılı ilk modern coğrafyacılardan ve tarihçilerden bazıları Akdeniz’in güne yinde ve doğusunda yer alan ve Fas’tan Arabistan Yarımadasına kadar uzanan, İran’ı, bazen etrafındaki ülkeleri de kapsayan bölgelerin orta kısmına Yakındoğu ismini vermişler. Yakındoğu Akdeniz’le Basra Körfezi arasında yer alan Avrupa’ya en yakın bölge. Ortadoğu, Basra Körfezi’nden Güney Asya’ya uzanan bölgeye, Uzakdoğu da Pasifik Okyanusu’nda kıyısı bulunan bölgelere verilen ad.
Demek ki Avrupalı coğrafyacılar kolaylık olsun diye, Doğu’yu Avrupa’ya olan uzaklığına göre üç bölgeye ayırmışlar:
Yakındoğu, Ortadoğu ve Uzakdoğu. Kendini dünyanın merkezi sayan bir görüş belirtmesine rağmen faydaları olan bir adlandırıştı bu. Ortadoğu,
Dicle ve Fırat vadilerinde yahut İran’ın Batı sınırında başlıyor, Burma ve Seylan’a kadar uzanıyordu. Uzakdoğu tabiri ise, daha sonra Güney Asya’ya verilen bölgenin büyük bir kısmını kucaklamakla beraber, önceleri Çin ve Japonya için kullanılıyordu”.
Britannica'ya göre, “Ortadoğu’nun bugünkü anlamında kullanılması İkinci Dünya Savaşı öncesi ve sırasında Mısır’da bulunan İngiliz askerî birliklerine ‘Ortadoğu’ isminin verilmesiyle başlar.”
Kaypak Bir Mefhum: Ortadoğu
Avrupa, kâinatın merkezi saymış kendini ve abeslerini Asya ile Afrika’ya kabul ettirmiş. Parsellere ayrılmış meçhul: Yakındoğu, Ortadoğu, Uzakdoğu... Bu nevzuhur kelimeler, dilimizi geç fethetmiş. Cevdet Paşa, Doğu-Batı kutuplaşmasından habersiz. Ziya Paşa için ikiye ayrılmış dünya: Küfür diyarı ile mülk-ü İslâm.
Kaypak Bir Mefhum: Ortadoğu
Bütün rüyaların kanatlandığı, bütün rüyaların ve kabusların... Müphemin ve meçhulün vatanı... Kin,öfke,hayal kırıklığı ve sonsuz ümitler: Doğu, duyguların aksettiği perde.
Sayfa 69Kitabı okudu