·
Puan vermedi
Sakladığın sırlar ,başkalarının kaderini belirler .." Merhaba değerli kitap sever dostlarım, sizlere çok akıcı ve güzel bir roman kitabı ile geldim. Ne zaman başladım ne zaman bitti anlamadım desem , yazarımızın kalemi gayet akıcıydı. Kitabın içinde gerilim, tutku, arzu, heyecan, korku, ve bir çok konuyu ele alıyor. Hikayemiz de ki karakterler metin ,inci , remzi üniversite yıllarından arkadaşlardır. Metin ünlü bir doktordur. Ve Zehra sevgilisidir. İnci ile uzun zamandır görüşüyorlardır ve remzi ile de bir süre de sevgili olmuşlardır. Ve o dönem bazı sebeplerden dolayı ayrılık yaşayan ikili . Remzi ailesinin yanına gitmiştir , İnci de bir evlilik yapmıştır ,ve o evliliğinden oğlu dünyaya gelmiştir. Tabi ki İnci'in evliliği kötü sonuçlanır. Ve ona yardım edecek kişi üniversite arkadaşı Metindir. Her insanın tek amacı, mükemmel bir yaşam sürmektir. Mutlu olmak, tutkulu bir aşk tatmak, harikulade bir eş, zenginlik... Sahip olunan bu hayatlar için, geçmişindeki karanlık sırlarını gizlemek zorundasın ama bu sırlar bazen insanları farkında olmadan tehlikeli bir hayat yolculuğuna sürükler. Eğer bir şeyler ters gidecek olursa ona karşı en acımasız silahlarını kullanmaktan çekinmezler. Her ne pahasına olursa olsun suç işlemeye meyillidirler. Yeryüzünde bir suç işlendiği zaman, ilahi adalet ve doğa kanunları devreye girer ve bedelini muhakkak ödetir. Dikkat hikayemiz de + 18 hikayeler içermektedir ! Peki bu hikayede sır saklayan kişiler kimler?
Şu Ters Giydiğin Kazak
Şu Ters Giydiğin KazakAli Osman Üçkaleler · Feniks Kitap · 20234 okunma
Deniz parçalanmaz...
-Bak, derdi, iyi bak bu yıkıntılara... Sonra bana kuvvet verirdi: -Biz bunlara bakıp korkmamalıyız. Düşmanlarımız korksun. Hem de nasıl korkuyorlar. Korkularından bize bu zulümleri yapıyorlar. Korkmasaydılar yapmazdılar. Yüz elli yıldır bizi tüketmeğe uğraşıyorlar. Yüz elli yıl! İşte bu yurtta bir avuç tatar kaldık. Bizi büsbütün yok etmedikçe içleri rahatlamayacak. Biz mahvolduktan sonra bile, bu sefer ruhumuzun önünde titreyecekler. Sen benim evlâdım olmakla beraber, bu toprağın, bu yıkıntıların bir parçasısın... Seni bu toprak doğurdu, bu toprak besledi. Bil ki yalnız değilsin. Büyük bir milletin zengin geçmişi ve parlak geleceği seninle beraber. Bize Tatar, Çerkez, Türkmen, Kazak, Özbek, Azer, Karakalpak, Çeçen, Uygur, Kabardı, Başkırt, Kırgız diyorlar. Bunlar hep yalan! Deniz parçalanmaz. Biz Türk-Tatarız. Bunu senin kalbinin bildiği gibi, her Başkırt, her Kırgız, her Kazak'ın, Kırgız'ın da kalbi bilir. Kalbinin hisleriyle hareket et. Dünyanın boş hırslarına kapılma...
Sayfa 22 - ÖtükenKitabı okuyor
Kırıldık Zeynep..
"Her şeye hazırlıklı olduğumuzu zannederiz. Ama bir gün bir şey olur. Kırılırız. İncelikler yüzünden."
Sayfa 97
168 syf.
·
Puan vermedi
Öz Değerler
Kitabın ikinci tartışması da yozlaşma meselesidir. Öz değerlerini bilmeyen insanların kendilerine ve topluma yabancılaşıp bencilleşeceklerini iddia eter Aytmatov. Kitapta bunu temsil eden karakter Orozkul'dur. Bir Kazak olan Orozkul gelenekleri, masalları, atalarını aşağılayan, sadece maddi gelişme ve çıkarlarına önem veren birisidir. Bu yüzden de ormanları yağmalar ve dedeyi ikide bir tehdit eder, hor görür. Ne var ki hem çocuk cephesinde yaşananlar hem de Orozkul'un başına gelenler, Aytmatov'un kaleminde evrensel bir sonuca ulaşır.
Beyaz Gemi
Beyaz GemiCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201866,4bin okunma
Zamanla Börünün şecerede ulu ata, ulu ana olarak bilinmesi, aynı zamanda zafer, zorluklardan kurtaran zoomorfik ongun olması az veya çok unutulsa da tamamıyla kaybolmamıştır. Türeyişle ilgili gelenekler, oyunlar şeklinde Türk halklarının toylarında farklı şekillerde kendini korumaktadır. Türkmenlerde, Özbek ve Kazak Türklerinde toylarda "Keçi kapmak" oyunu bu açıdan ilgi çekicidir. Türkistan'daki Türklerde bu oyun aynı zamanda Gök Börü adı ile bilinmektedir.
Seni bu Toprak doğurdu, bu toprak besledi. Bil ki yalnız değilsin. Büyük bir milletin zengin geçmişi ve parlak geleceği seninle beraber Bahçesaray'dam Kaşgara varana kadar, binlerce minaremiz göklere uzanıyor. Bize Tatar diyorlar, Çerkez diyorlar, Türkmen diyorlar, Tatar diyorlar, Kazak diyorlar, Özbek diyorlar, Azer diyorlar, Karakalpak, Çeçen, Uygur, Kabardı, Başkırt, Kırgız diyorlar, bunlar hep yalan... Deniz parçalanmaz, biz Türk- Tatarız.
Sayfa 127Kitabı okudu
Kartal yatağın üstündeydi, üzerinde dün gece bana verdiği, benim gibi koktuğu için rahatsız olduğunu vurguladığı kazak vardı ve yüzünü yastığa gömmüştü. Uyuyordu. Uyuyabilmişti. Ve daha önce hiç görmediğim kadar huzurlu görünüyordu.
Bugün yanlış olarak Tatar denilen mesela Kırım, Kazan, Azerbaycan, Türkistan Türkler ile, Kırgız - Kazak, Yakut ve Başkırtlar gibi Türk kabilelerinin kullandıkları lisan, az veya çok birtakım lehçe farkları ile Türkçedir.
Rus Çarlığının 19 ve 20. yy başlarına kadar büyük sanayi devrimi sırası halk arasında çıkan birçok isyanlarda olayların engelleyicileri Devletin Jandarma birliklerine genellikle Kazak askerlerini kullandıklarını biliyoruz..
Sayfa 183Kitabı okudu
"Ama neyi gerçekten geride bırakabilir ki insan?"
250 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.