Biyografisi
Ali Çırak 1994, Kahramanmaraş doğumludur. Azerbaycan Bakü Devlet Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu. Kadim Türk Savaş Sanatları ve Türk Kılıç Sanatı uzmanıdır. 2014 yılında yazmayı başladığı Kutlar - Gök Tanrı’nın Mührü adlı ilk eseri için iki yıl boyunca Azerbaycan, İran, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan’da bulunup araştırmalar yaptı ve orijin tarihî belgeler topladı. Bakü Devlet Üniversitesi’nde “Türk Döyüş Sənətləri, Silahları və Türk Ordusu (Türk Savaş Sanatları, Silahları ve Türk Ordusu)” adlı iki konferans vermiş olup, yine Azerbaycan’da düzenleyeceği üçüncü konferansının çalışmalarını yapmaktadır. Azerbaycan’daki “Türk Dünyası Gənç Tədqiqatçılar Dərnəyi (Türk Dünyası Genç Araştırmacılar Derneği)”nin kurucu üyelerindendir. Azerbaycan Devleti tarafından tüm tarih kurumlarında ve tarihî belgeler üzerinde özel araştırma yetkisi verilmiş en genç Türk’tür. Bakü Devlet Üniversitesi resmî dergisinde “Elli Yıllık Yeni Türk Gelişim Politikaları” ve “Qədimi Oğuzlarda Dövlətçilik Sistemi (Kadim Oğuzlarda Devletçilik Sistemi)” makaleleri yayımlanmıştır. Şimdilerde 2018 yılında yayımlanması planlanan Kutlar II (Altın Tüylü Kartal) adlı romanını yazmakta ve ağabeyi Malik Ejder Çırak ile birlikte yönetmenliğini ve senaristliğini üstlendiği tarihi belgesel f ilmin çekimlerini gerçekleştirmektedir. Yazar, İngilizce, Rusça, Azerice ve Tatarca bilmektedir.
Şimdi nerelerdesiniz, hangi yollarda yürüyorsunuz? Artık bizde, bozkırda, bütün Kazakistan'ı aşan, Altay'lara ve Sibirya'ya kadar ulaşan yollar var! Nice cesur insanlar oralarda çalışıyor. Siz de mi o ülkelere gittiniz! Cemile'm! O geniş bozkırda, hiç ardına bakmadan yürüyüp gittin! Yoruldun mu, kendine olan inancını yitirdin mi? Öyleyse Danyar'a yaslan. Sana, aşk üstüne, vatan sevgisi üstüne, hayat üstüne türkülerini söylesin! Bozkır canlansın ve bütün renkleriyle oynamaya başlasın! Git Cemile, git! Hiç pişman olma, sen mutluluğu en sarp yollarda yürüyerek buldun!.."
Reklam
Aslında Türkler ile Araplara arasındaki ilk temes 600'lü yılların sonunda, Dört Halife Dönemi'nin sonunda başlamıştır. Türklerle Araplar, Maveraünnehir'de yani bugünkü Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan ve İran'a kadar yayılan bölgede karşılaşmışlardır. Çatışmalar Horasan'da, Semerkant, Buhara gibi kentlerde odaklanmıştı. Kuteybe Bin Müslim, Yezid Bin Mühelleb, Said bin Haraşi, Eşres bin Abdullah, Nasr bin Seyyar gibi Horasan valileri, binlerce Türk'ü öldürmüş Arap komutanlardı. 700'lü yıllarda Horasan, çok şiddetli savaşlara ve aldatılarak teslim olunan Türklerin acımasızca kılıçtan geçirilmeleri gibi olaylara tanık olur. Fakat bu savaşlara ve kanlı olaylara karşın "resmi tarih", Türklerin kendi özgür iradeleriyle, gönüllü olarak Müslümanlığa geçtikleri konusunda ısrarlıdır.
Bağımsızlık taraftarları davalarını kaybedince hükümdarın kardeşi Chih-ch'i liderliğinde Batı Türkistan'a göç ettiler. Buraya yerleşerek ayrı bir devlet kurdularsa da MÖ 36'da üzerlerine gönderilen kalabalık Çin ordusuna kahramanca direndiler.Fakat, neticede mağlup olarak yok edildiler. Chih-ch'i ve ordusu tarihte Türklerin yaptığı ilk savunma savaşını gerçekleştirmişler; bin beş yüz kişi Güney Kazakistan'daki kalede göğüs göğüse çarpışarak yetmiş bin kişilik ordunun karşısında can vermişlerdi.
"Güzel yurdumun gazetesinde uzaya gidecek 7 kişilik ekipte yer alan kadın astronot için sutyensiz dolaşacağı haberi çıkıyordu. Kadın  astronota böyle bakılan güzel yurdumda "Dünya düzdür" açıklamasının yapıldığı gün Amerikalı Peggy Whitson uzayda en uzun süre kalan kişi ve kadın olarak 665 günlük gezisi dönüşü Kazakistan'a iniyor. Dünya düzdür açıklamasından bir hafta sonra halk eğitim merkezi biçki dikiş kursundan hallice Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi "GUHEM" dualarla açılıyor. İşte, hızla bilim ruhundan uzaklaşan cinnet yurdumun düzleştirilmiş Dünya yuvarlaklığı macerası da böyle son buluyordu. "
Şimdi neredesiniz acaba, hangi yollarda yürüyorsunuz? Kazakistan bozkırlarından Altay'a, Sibirya'ya kadar yeni yollarımız var artık. O yollarda yiğit insanlar çalışıyor. Belki siz de oradasınız. Cemile, arkana bile bakmadın giderken. Yorgun musun, kendine güvenini, inancını yitirdin mi? Daniyar'a yaslan, sana türküsünü söylesin, o sevda türküsünü, yaşama türküsünü, toprak türküsünü! Bozkır o türküyü içsin, renk renk çiçekler yaratsın o türküden! O Ağustos gecesini hep hatırlayın! Yılma, Cemile, pişmanlık duyma, o güç mutluluğu buldun çünkü!
Reklam
654 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.