Ülkeye baştan sona şaşkınlık, sersemlik, aynı zamanda da alay ve hiciv duyguları egemendi. Kötü havanın neden olduğu ufak tefek aksaklıklar dışında seçimlerin kazasız belasız geçtiği ve sonuçların her zamankinden farklı olmadığı, kimi seçmenlerin belli bir partiye oy verdiği, kimilerinin inatla oy kullanmadığı, özel hiçbir anlamı olmayan boş ve geçersiz oyların çıktığı taşra belediyeleri, yani en sahici yurtlar seçmen örneği olarak tüm ülkenin önünde şişinen merkezin kendi zaferiyle aşağıladığı bu belediyeler, merkezden yediği tokadı şimdi iade edebilirler ve yalnızca rastlantı sonucu başkentte yaşadıkları için kralı midelerinde taşıdıklarını sanan bazı beylerin aptalca kasıntısına gülebilirlerdi.Her harfinden diyemesek de her hecesinden küçümseme sızan bir dudak hareketiyle telaffuz edilen,Bu beyler,deyişi, öğleden sonra saat dörde kadar evlerinde kalıp da sonra birden, karşı duramayacakları bir emir almış gibi oy vermeye kolan kişilere yönelik değildir, evet, bu ibare, vaktinden önce zafer şarkıları söyleyen iktidara, geçersiz ya da boş oy pusulalarının üzerine, sanki bunlar bağbozumu bekleyen bağmış ya da kendileri bağcıymış gibi çullanmaya başlayan partilere, sanki felaketlerin hazırlanmasında hiç aktif payları yokmuş gibi, capitol tepesine övgüler yağdırmaktan tarpeia kayasından* düşüşe kolaylıkla kayıveren gazetelere ve öteki toplumsal ileitşim araçlarına işaret etmektedir.
*Eski Roma'da yurda zaferle dönen komutanların onuruna şehrin yedi tepesinden en yükseği olan Capitol Tepesi'nde törenler düzenlenirken, vatan hainleri Tarpeia kayağılığından aşağı atılırdı.