Popülaritenin getirdiği yaşam biçimini hayatıma sokmadım ve hayatımın sonuna kadarda sokmayacağım.. eski arkadaşlıklarım, dostluklarım sürüyor, hakkını vererek müzik yapmak, doğru bildiğim ne varsa peşinden gitmek benim için çok önemli.. bir sanatçının çok sevildiğini bildiği noktada ürününü koruma güdüsü onun için beladır.. kişiliğini bitirmeye doğru giden yoldur bu ve ben de karşılaşıyorum böyle hallerle.. ve bu saatten sonra da kendime çeki düzen vermek için mücadeleye girişiyorum..
Sayfa 141 - İletişimKitabı okudu
Selamlar,   Internet'in daha sık kullanılır olmasıyla bilgi akışının hızlanması hepimizin şahit olduğu bir hakikat. Bununla birlikte, kirli bilginin de daha hızlı bir şekilde akarak pek çok zihinde yanlışların filizlenmesine yol açtığını da aynı emniyet hissiyle biliyoruz. Bu ikinci durumun bir yansımasını da Üstad'la alakalı
Reklam
207 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kazım abinin öldüğü yaşta bu kitabı okudum. 33 yaşına kadar ne kadar çok kalbe dokunmuş, bir coğrafyanın hikayesini kendi diliyle ne de güzel anlatmış. Genç sanatçılara yol gösterdi, özgün ve farklı bir şekilde sanatını icra etti. En çok merak ettiğim şu; bugün yaşasaydı acaba kendisini nerede konumlandırırdı? Karadeniz son 20 yıldır politikacıları, işadamları ve mafyalarıyla gündemde. Halbuki 80 darbesi öncesi öyle miydi? Köy enstitülerinden yetişmiş öğretmenleri, iyi örgütlenmiş halkı, Trabzonspor devrimiyle Karadeniz iktidarlara karşı bir direnç gösteriyordu. Kazım abi öldükten sonra Türkiye'nin çehresi çok değişti. Karadeniz'in direnci kalmadı. Tamamen iktidara eklemlendi. Karadeniz'in doğası katledildi, aşırı zenginleşen inşaatçıları, iktidarın maşalığını yapan mafyaları ve Karadeniz insanını iktidara bağımlı kılan politikacıları Karadeniz'in yüzü oldu maalesef. Bugün hâlâ O'nun şarkılarını dinlediğimizde mutlu oluyoruz, ağlıyoruz, çocukluğumuza duyduğumuz özlemi gideriyoruz, isyanımızı serbest bırakıyoruz. Kitabı okurken çoğu yerde gözlerim yaşardı. Uğur Biryol'un da dediği gibi: "Denizde kararti var bu gelen kayik midur? Ben özledum Kazım'i ağlasam ayip midur?"
Kazım'ın Sevdası
Kazım'ın SevdasıUğur Biryol · İletişim Yayıncılık · 201526 okunma
Sadece Lazca konuştum, sadece Lazca şarkı söyledim, bir de şöyle bağırdım; Skudas xalkepeşi cumapoba!
Sayfa 94 - İletişimKitabı okudu
Konser verilen her yerde onu dinleyen yetmişlik teyzeler önce biraz yadırgıyor fakat sonra hemen uyum gösterip rock müziği eşliğinde horona duruyorlardı..
İletişimKitabı okudu
Benim bir yaşam inancım var. İktidarı hiçbir zaman kabullenemedim ve iktidara karşı oldum. İktidarla ilgili söylenecek bir şey varsa o da benimle hayat arasındaki iktidar mücadelesi. Eğer bir hayat varsa, ona attığım bir çentiktir benim iktidarla olan ilişkim.
Sayfa 134 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Denizde kararti var bu gelen kayik midur Ben özledum Kazım'i ağlasam ayip midur?
Sayfa 11 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Nazım Hikmet, Kuvayi Milliye Destanı’nda “Arhavili İsmail’in Hikayesi” kısmında şunları yazar: “Dümende ve başaltlarında insanlar vardı ki/ bunlar/ uzun eğri burunlu/ ve konuşmayı şehvetle seven insanlardı ki/ sırtı lacivert hamsilerin ve mısır ekmeğinin/ zaferi için/ hiç kimseden hiçbir şey beklemeksizin/ bir şarkı söyler gibi ölebilirdiler…” Kazım Koyuncu, tam da bu şiirdeki gibi yaşadı hayatı. Aşkı, “Şu anda yaşadığım her şeyin dışında tuttuğum bir durum. O, benim sinirli ve gergin taraflarımı törpüleyen bir şey” sözleriyle açıklayan Kazım, sevdiklerine ölesiye bağlandı.
Sayfa 15 - İletişimKitabı okudu
Ben yüreğimden geçenlere bir biçim vermeye çalışıyordum şu çok bilmiş dünyada. Çocukluğumu özlüyordum belki. Karadeniz en talihsiz, en kötü kullanılan bölgelerden biridir Türkiye'de. O kadar ilginç hikayeler vardır ki orada. Bu da müziğimi belirledi giderek. Ben müzisyenim, ondan sonra biraz Karadenizliyim, ama hepsinin ötesinde ben bir devrimciyim. Ve gerçekten doğru bildiğim şeyi ortaya koymaktan çekinmem.
Sayfa 14 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
30 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.