Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Selamlar,   Internet'in daha sık kullanılır olmasıyla bilgi akışının hızlanması hepimizin şahit olduğu bir hakikat. Bununla birlikte, kirli bilginin de daha hızlı bir şekilde akarak pek çok zihinde yanlışların filizlenmesine yol açtığını da aynı emniyet hissiyle biliyoruz. Bu ikinci durumun bir yansımasını da Üstad'la alakalı
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Herkese merhaba bugün sizlere bu zamana kadar okuduğum bütün kitaplar içinde ilk üç'e girmeyi başaran bir eserden ve bu eserin baş kahramanı olan aynı zamanda benim idolüm olan efsane bir kadından bahsetmeye geldim. Bu kadın kim mi? Tabiki Hanzade (Namı değer Baltalı hano) aslında spoiler vermeden yorum yapmak mümkün değil, bu yüzden bende
Komiser Muharrem Baltalı Hano'nun Peşinde
Komiser Muharrem Baltalı Hano'nun PeşindeMehmet Işık · Yaka Yayınları · 2023239 okunma
Reklam
Kazım, yaşadığı dönemde, direniş vs isyanın simgelerinden biriydi... Bugün de öyle. Gezi'de ve sonrasında yanımızdaydı mesela. Direnişin yüzüydü. Tek ve büyük üzüntüm, Kazım'ın bu günleri görememiş olması.
Sayfa 8 - İletişim
Şiir Sevdası Vardı.
Eline ne geçerse okumaya çalışan Kazım, hayatında müzik kadar yeri olan bir başka tutkusunun küçüklükten itibaren kitaplar olduğunu kendisi de anlatıyordu: Çok kitap okumaya çalışıyordum ama az kitap vardı. O yüzden ansiklopedi okuyordum. Çünkü kırtasiyeye bir kaç kitap geliyordu, onları zaten ediniyordum. Tommiks ve Teksas'ların bütün sayıları bitmişti. Babam, Yaşar Kemal'in Ağrı Dağı Efsanesi'ni aldıydı. Ondan sonra hep o kitapların peşinde oldum. Fransız iki şair, Baudelaire ve Rimbaud' nun şiirleri ansiklopedilerden tespit ettikten sonra düştüm peşine. O zamanlar şiir sevdası vardı. Evde küçük bir gitar vardı. Amcam Almanya'dan getirmişti ama kime bilmiyorum. Benim elimdeydi. TRT'de Fabrika kızı filan çalarlardı, onları izleyerek çalmaya çalışıyordum. Ama ne bulursam okuyordum. Üniversiteyi kazanmam başkalarına göre enteresandı çünkü okulu takdirle bitiren çocuk değilim.
Sayfa 9 - Kafka Okur
Kötü şeyler gördük, savaşlar, katliamlar, ölen öldürülen çocuklar gördük. Kendi kültürünü, kendi dilini, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya...
Sayfa 67 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Zamanını kaybetmiş bir şehirde, tutkulu aşklarının peşinde koşmaktan vazgeçmeyen mülksüzler, bir atı deli gibi sevebilen, bir dostluk için kendini düşünmeden feda eden, kaybeden olmuş, kenara itilmiş insanlar, terk edilmiş bir yazlık sinema, renkli lambalar, yırtık bir afiş ve Haliç'e inen puslu sokaklarda mızıka çalar gibi dolaşan çocuklar..
Sayfa 126 - İletişimKitabı okudu
Reklam
Birbirimizi anlamamız için aynı dili konuşmak zorunda değiliz. Lazlar Kürtlerin deniz görmüşüdür.
Sayfa 118 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
EHL-İ BEYT VE EHL-İ DEVLET KİTABINDAN MERAK ETTİKLERİM - 2
Birkaç gün evvel şuan okuduğum
Ehl-i Beyt ve Ehl-i Devlet
Ehl-i Beyt ve Ehl-i Devlet
kitabından merak ettiğim soruları not alıp ChatGBT'ye sormuştum. İlk paylaştığım sorulara buradan ulaşabilirsiniz: #209586751 Geçen gün sabah nöbetindeyken hem işin biraz yoğunluğundan hemde iş arkadaşımın hararetli hararetli benle muhabbet etme sevdası yüzünden fazla
368 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Hayatım & Kazım Karabekir + ● Kazım Paşa'nın hayatının önemli kesiti aslında bu kitap. Hayatının tamamını ele almıyor. Kazım Karabekir'in yazma alışkanlığı ile çocukluğundan askeri eğitimine ve Manastırda görev yaptığı 25 yaşına kadar geçen süreci anlatıyor. Osmanlı'nın durumu, düşman ülke ve ırkların faliyetlerini ve milli mücadelenin oluşumunu başlatan süreçleri paşanın gençlik yılları ile irdeliyoruz. Hele eğitimin yetersizliği ve askeri sistemin çöküşü... + ● Kazım Paşa; 4 dil bilen (ya şimdikiler), vatan sevdası üst düzeyde olan, hak bilir, adil ve özellikle yetimlere çokça merhametli bir kişilik. Onun bu hatıraları gerçeği ve yalnızca gerçeği ortaya koyduğu için mutlaka okunmalı. O halde hadi okuyun. + #hayatım #kazımkarabekir #kazımpaşa #kitap #kitapokumakgüzeldir #kitaptavsiyesi #kitapönerisi #kitapönerileri #kronikkitap #bookstagram #okudumbitti #cumhuriyet #tarih #millimücadele #kurtuluşsavaşı
Hayatım
HayatımKazım Karabekir · Kronik Kitap · 2019676 okunma
207 syf.
·
Puan vermedi
Kazım’ın Sevdası.. Bir Kazım Koyuncu biyografisi.. Uğur Biryol, hemşehrisi Kazım Koyuncu’yu birinci ağızlardan ve Kazım’ın kendi cümleleriyle aktarıyor. Şarkıları yıllardır kendilerini anlattılar. Dilden dile dolaşan kelimeler, notalar kah mutluluğu kah hüznü hatırlattı bizlere. Fakat Kazım’ın hikayesi baştan sona aktarılmamıştı. “Şarkılarla Geçtim Aramızdan” isimli belgeseli bir kenara koyarsak görsel medyada da derli toplu bir kaynak yoktu, “Kazım’ın Sevdası” işte bu yüzden de önemli. Çünkü Kazım’ı ailesi, birlikte yaşadığı ev arkadaşları, en yakın çalışma arkadaşları anlatıyor. Kitapla ilgili söylenecek çok fazla söz yok. Kazım’la ilgili ise söylenecekler daha başlangıç aşamasında. Ölümün aramızdan erken aldığı Kazım temel olarak kendini şöyle tanımlıyordu: “Ben bir müzisyenim, ondan sonra bir Karadenizliyim ama hepsinin ötesinde bir devrimciyim. Ve gerçekten doğru bildiğim bir şeyi ortaya koymaktan çekinmem.” Kitapta sıklıkla atıf yapılıyor bu tanımlamaya. Sanatçı nasıl olmalı sorusunun cevabını da veriyor Kazım. Bugün yaşasaydı yaşadığımız olaylara nasıl tepkiler verirdi az çok belli ediyor kendini. Karadeniz müziğinin bugün bütün ülkede sevilmesinin önünü açan adam Kazım Koyuncu. Bugün onun açtığı yolda yürüyen sanatçıların işi kolaysa bu Kazım’ın ödediği bedellerin sonucu. Onun çalışma disiplini ve işini aşkla yapması ise bizlere örnek olmalı. Ben bu kitaptan ve hayattan bunu öğrendim: Hangi işi yaptığımızın önemi yok, işimizi severek, aşkla yapalım. Sonuçları her zaman iyi olur, kolay olmaz ama kaliteli olur.
Kazım'ın Sevdası
Kazım'ın SevdasıUğur Biryol · İletişim Yayıncılık · 201526 okunma
Reklam
Esas güç o bildiğimiz yöntemlerle elde edilmeyen güç. Şu televizyonlarda promosyon faaliyetleriyle, makyajlarla kazanılan değil. Bu bir güç değil. Bu bir rüzgardır, hiçbir şey olmaz ondan, esas güç, adım atmaktadır, yürümektedir. Hayatta izlerinizi sağlam bırakmaktadır.
Sayfa 122 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Popülaritenin getirdiği yaşam biçimini hayatıma sokmadım ve hayatımın sonuna kadarda sokmayacağım.. eski arkadaşlıklarım, dostluklarım sürüyor, hakkını vererek müzik yapmak, doğru bildiğim ne varsa peşinden gitmek benim için çok önemli.. bir sanatçının çok sevildiğini bildiği noktada ürününü koruma güdüsü onun için beladır.. kişiliğini bitirmeye doğru giden yoldur bu ve ben de karşılaşıyorum böyle hallerle.. ve bu saatten sonra da kendime çeki düzen vermek için mücadeleye girişiyorum..
Sayfa 141 - İletişimKitabı okudu
207 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kazım abinin öldüğü yaşta bu kitabı okudum. 33 yaşına kadar ne kadar çok kalbe dokunmuş, bir coğrafyanın hikayesini kendi diliyle ne de güzel anlatmış. Genç sanatçılara yol gösterdi, özgün ve farklı bir şekilde sanatını icra etti. En çok merak ettiğim şu; bugün yaşasaydı acaba kendisini nerede konumlandırırdı? Karadeniz son 20 yıldır politikacıları, işadamları ve mafyalarıyla gündemde. Halbuki 80 darbesi öncesi öyle miydi? Köy enstitülerinden yetişmiş öğretmenleri, iyi örgütlenmiş halkı, Trabzonspor devrimiyle Karadeniz iktidarlara karşı bir direnç gösteriyordu. Kazım abi öldükten sonra Türkiye'nin çehresi çok değişti. Karadeniz'in direnci kalmadı. Tamamen iktidara eklemlendi. Karadeniz'in doğası katledildi, aşırı zenginleşen inşaatçıları, iktidarın maşalığını yapan mafyaları ve Karadeniz insanını iktidara bağımlı kılan politikacıları Karadeniz'in yüzü oldu maalesef. Bugün hâlâ O'nun şarkılarını dinlediğimizde mutlu oluyoruz, ağlıyoruz, çocukluğumuza duyduğumuz özlemi gideriyoruz, isyanımızı serbest bırakıyoruz. Kitabı okurken çoğu yerde gözlerim yaşardı. Uğur Biryol'un da dediği gibi: "Denizde kararti var bu gelen kayik midur? Ben özledum Kazım'i ağlasam ayip midur?"
Kazım'ın Sevdası
Kazım'ın SevdasıUğur Biryol · İletişim Yayıncılık · 201526 okunma
Sadece Lazca konuştum, sadece Lazca şarkı söyledim, bir de şöyle bağırdım; Skudas xalkepeşi cumapoba!
Sayfa 94 - İletişimKitabı okudu
Konser verilen her yerde onu dinleyen yetmişlik teyzeler önce biraz yadırgıyor fakat sonra hemen uyum gösterip rock müziği eşliğinde horona duruyorlardı..
İletişimKitabı okudu
30 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.