"İşte gidiyorum...
birşey demeden, arkamı dönmeden şikayet etmeden
hiçbirşey almadan, birşey vermeden
yol ayrılmış görmeden gidiyorum...
Ne küslük var ne pişmanlık var kalbimde
yürüyorum sanki senin yanında
sesim uzaklaşır herbir adımda
hayat bize kalmadan gidiyorum
Gerdiğin tel kalbimde kırılmadı
gönül kuşum şarkıdan yorulmadı
bana kimse senin gibi sarılmadı
ışığımız sönmeden gidiyorum."
#KazımKoyuncu
Küçükken tüm ülkeyi LAZ sanmıştım! Meğerse her renkten çiçek yaşıyormuş bu ülkede.
Benim için Diyarbakır ile Karadeniz'in arasındaki tek fark, Diyarbakır'da Deniz'in olmamasıdır.
#KazımKoyuncu
#25Haziran2005
Müzikle siyaseti bir arada düşündüğüm zaman, siyasî müzik olamaz diye düşünüyorum. Ama müzisyen siyasî olabilir… Geçen ay, küreselleşme karşıtı bir eylemde, Lazca bir aşk şarkısı söyledim. Ama, adettendir, böyle yerlerde bir de konuşma yapılır. Küreselleşme filan, yeni konular bunlar. Tamam, karşıyız ama, ezberimiz yok bu konularda. (gülüyor) Aklıma ilk gelen, sadece Lazca konuşmak oldu. Sadece Lazca konuştum, sadece Lazca şarkı söyledim, bir de şöyle bağırdım: Skudas xalkepeşi cumapoba!.. Sonra indim aşağı. Bir arkadaşla konuşurken “Seni dinlerken ‘yaşasın halkların kardeşliği’ sloganı atasım geldi” dedi bana. Oysa işte ben o sloganı atmıştım bile.
#KazımKoyuncuÖlümsüzdür
Yüz sene daha yaşasam, yapsam, yapsam, yapsam hep yapsam yine eksik gideceğiz. Ne kadar eksik gidersek hayatta yapacak o kadar çok şey bırakırız… #KazımKOYUNCU