"Nişanlarımı sökerken hissettiğim ufak bir teessür büsbütün zail olmuştu [kaybolmuştu]. Vakıa artık, eski tahayyülatım [hayallerimdeki] gibi, memlekete hadim iyi bir asker olamayacaktım. Çünkü bu andan itibaren hiç idim. Dağda ise, kim bilir, hangi kurşunla vurularak, asi diye, cesedim bir köşeye atılacaktı. Fakat, memnun idim. Çünkü, şimdiye kadar, memlekete esaslı bir faide temin edemeden, on defa ademe [yokluğa, ölüme] mahkûm olup kurtulan hayatımı bu kere hakikaten vatan selameti yolunda sarf edecektim."