Bir âlimin varlığın içyüzüne bakışıyla bir şairin kâinata bakışı aynı mıdır? İlkinin gerçeği araştırmaya adanmış bakışlarında küçük bir kırgınlık, büyük bir sükûnet görülürken ikincisinin benzeriz bir cennetin hayaline dalmış kararsız gözlerinde bir hüznün, bir ıstırabın varlığına şahit olunmaz mı?