---------spoiler içerebilir-----------
Kitap akıcı olması özelliği ile çabucak bitiyor. Olay örgüsü çok başarılı. Hem tarihi olaylar hem de cinayet akıcı, mantığa yatan ve merak uyandırıcı bir şekilde aktarılmış. Ayrıca kişi ve yer isimlerinin seçimini de başarılı buldum.
Psikolojik tahliller okuyucunun karakterleri derinden hissetmesine hatta yer yer acı çekmesine neden olacak kadar etkileyicidir. Yer ve ruh hali tasvirleri ise sanki köşeyi döndüğünüzde karşılaşacağınız bir apartman, bir sokak veye bir kişi gerçekçiliğindedir. Ahmet Ümit ve polisiye severleri çok mutlu edeceğine eminim.
Son olarak bir kaç kelam da Müştak Bey için söylemek istiyorum. Ah Müştak Serhazin... Sanırım ince ruhlar hep ince çizgilerde geziyor. Ben 60 yaşından sonrasının mutlu geçtiğini, o üç günün kalan hayatına yayılan bir huzura sebep olduğunu düşünmek istiyorum.
Sultanı ÖldürmekAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201920.7k okunma
"... Mirabo' nun çocukluğuna şahit olan bir prens şu hükmü vermiş: "Bu çocuk ya Neron kadar berbat, ya Mark Orel kadar ulvî olacak." Ben de kendimi tahlil edeyim mi: Ya Reyhaniye kahvelerinde ömür çürüten, vaktiyle lisede okuyan ve çalışan fakat istidadı olmadığı için vazgeçen, basit, adi bir genç... veya gözlerini, hayatını hakikat uğruna feda ederek nesl-i âti destanlarına bir zafer ve fedâkarlık numunesi olacak hakiki bir insan..." ( 18Temmuz 1935 tarihli mektup, bkz. Yazko Edebiyat, Aralık 1982)