Aşk da bir evdir taya, nar gibi her tanesi bir tanedir,hepimiz kadar hüzün,hepimiz kadar keder sığar o nara
MuhitKitap
... Beyaz kumsallı körfezler insana her şeyi kuşatan bir kederi hatırlatır. Ve ne olabilir ki bu keder?
Sayfa 60
Reklam
Keder Odası
arasında kaldım kendi sözlerimin, sonuna gittim hiç başlamayan şeylerin ve dönemedim
Ah babam
Hastane odası dört köşe hüzün Acılar ve umutlar sessiz ve yorgun, Benim babam dağ gibi adam Dört duvar kasvet içinde yorgun. Çaresizlik içinde yatıyor. Ah babam, Bilsen yüreğim nasıl yanıyor. Her durgun bakışında yüreğim kanıyor.
aşk da bir evdir taya, nar gibi her tanesi bir tanedir, hepimiz kadar hüzün, hepimiz kadar keder sığar o nara
Dünyanın Diline Düşme Yoksulsan!
Herkesin içinde başkalarının terk ettiği bir ev vardır ve kalp kiralık bir odadır orada, bazen kapalı kalır ve herkes onu pahalı sanır, sökülür sökülmez dildeki ucuz mühür kalbin odası da açılır o an bu boşluğa kendisinden baska kiracı bulamaz insan: Kalp ile dil arasında her zaman iki insan vardır birbirinin uzaklığına taşınan
Reklam
Yanmış bir saatim ben taya, kırılmış bir aynayım, aslına dönmüş bir gölgeyim, aşk da bir evdir taya, nar gibi her tanesi bir tanedir, hepimiz kadar hüzün, hepimiz kadar keder sığar o nara, küflü ekmek, yırtık çizme, ayağa bağlanmış taş, yüze değen ışık, neşe korosu, koroda kederli bir solo, koyda bir sandal, bakır tel, dozajı düşük ilaç, etkisiz söz, boğazı sıkan el, payı bir olan paydası sonsuz olan bir çığlık.
Yorulmak nedir bilmeyen Li Juangqing'in yardımıyla annem ninemin odasını yeniden düzenledi; ninemin eski odası annemin nakış odası ve yaşlı öğretmenimizin derslerini verdiği sınıf oldu. Ninemin yatağını götürdüklerini, eşyalarını özellikle kitaplarını farklı yerleştirdiklerini gördüğümde müthiş bir keder kapladı içimi, sanki ninem ikinci kez ölüyordu. Ninem -en azından benim için ikinci kez ölebiliyorsa, belki de tam olarak ölmediğini, ikimizin bu ölümü yadsıdığımızı ancak daha sonra anlayabildim.
Keder Odası
yaz sesinle sevdiğin adamı anlat bana aşk gibi gelir öyle kederlenirim ki ancak bir mutluluğa benzetilebilir yazmasam da olur, bütün aşk şiirleri kederlidir, fakat aşkı bir şiirde unutmamak için ayrılık gerekir!
Herkesin içinde başkalarının terk ettiği bir ev vardır ve kalp kiralık bir odadır orada, bazen kapalı kalır ve herkes onu pahalı sanır, sökülür sökülmez dildeki ucuz mühür kalbin odası da açılır o an bu boşluğa kendisinden başka kiracı bulamaz insan: Kalp ile dil arasında her zaman iki insan vardır birbirinin uzaklığına taşınan...
Reklam
İçimizde iyi ve kötü duygular taşırız. Sevinç, üzüntü, keder, öfke...
Herkesin içinde başkalarının terk ettiği bir ev vardır ve kalp kiralık bir odadır orada, bazen kapalı kalır ve herkes onu pahalı sanır, sökülür sökülmez dildeki ucuz mühür kalbin odası da açılır o an bu boşluğa kendisinden başka kiracı bulamaz insan: Kalp ile dil arasında her zaman iki insan vardır birbirinin uzaklığına taşınan
Sayfa 63
Nisan 8 Nisan Eşsiz Varvara Alekseyevna, Dün mutlu oldum, aşırı mutlu oldum, akıl almaz derecede mutlu oldum! İnatçısınızdır, ama hayatta bir kez olsun beni dinlediniz. Dün akşam, saat sekizde, uyandım (biliyorsunuz canım, işten geldikten sonra bir saat kadar uyumayı severim), mumu aldım, kâğıtları hazırladım, kalemi çıkardım, sonra birden,
Herkesin içinde başkalarının terk ettiği bir ev vardır ve kalp kiralık bir odadır orada, bazen kapalı kalır ve herkes onu pahalı sanır, sökülür sökülmez dildeki ucuz mühür kalbin odası da açılır o an bu boşluğa kendisinden başka kiracı bulamaz insan: Kalp ile dil arasında her zaman iki insan vardır birbirinin uzaklığına taşınan
BABAM en az on yıl boyunca her gün onları tamir ettirmeye karar vermiştir-hâlâ tamir edilmiş değiller;-bizden başka hiçbir aile bu duruma bir saat bile katlanmazdı,-en şaşırtıcı olanı da, dünya yüzünde babamın, kapı menteşeleri kadar belagatle bahsettiği bir ikinci konu olmaması. Ama babamın bu konuşkanlığı sabun köpüğü değerinde zırvalamalardan ileri gitmiyordu: Babamda sözler ile davranışlar her zaman saç saça başbaşaydılar. Oturma odasının kapısı hiçbir zaman doğru dürüst açılmadı-babamın felsefesi ya da ilkeleri ona yenik düşene dek;-oysa kuş tüyüyle sürülen üç damla yağ ve hafif bir çekiç darbesi ile rahatça onurunu kurtarabilirdi. -İnsan ne tutarsız varlık!-Tedavi edilebilecek yaralarıyla yerlerde sürünüyor!-Hayatı ile bilgisi sürekli çelişki halinde!­ Aklı, Tanrının ona bahşettiği bu değerli armağan-(yağlamaya değil) duyarlılığını keskinleştirmeye, acılarını çoğaltmaya ve onu bu acılar yüzünden daha kederli ve rahatsız etmeye yarıyor ancak !-Zavallı mutsuz yaratık, neden davrandığından başka türlü davranamaz ki acaba!-Sanki bu dünyada, mutsuz olması için yeterince neden yokmuş gibi, kendi iradi nedenlerini de keder deposuna katmak zorunda mı; kaçınılmaz kötülüklere karşı mücadele etmek ve bazılarına teslim olmak yerine, onda biri bir çabayla bütün bu belaları savuşturabilecekken? İyi ve erdemli olan her şey adına! Eğer üç damla yağ varsa ve Shandy Malikânesi'nin on mil yarıçapı mesafede bir çekiç bulunabilirse,-oturma odası kapısının menteşesi bu devr-i saltanatta tamir edilecektir.
Sayfa 214 - III. Kitap - 1760, XXI. BölümKitabı okudu
58 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.