Selamlar! Öncelikle, BEN NE OKUDUM BÖYLE????
Tamam. Şimdi yoruma geçebilirim.
Konusu: Lowen, yolda yürürken bir kamyonun çarptığı adama çok yakından şahit oluyor, üstü başı kan içindeyken bir adamla onu o durumdan kurtarmasıyla tanışıyor. Tanıştığı adam Jeremy, Lowen’in yetişmeye çalıştığı -gizlilik sözleşmesinin şart olduğu- toplantıyı düzenleyen kişidir (hem de biraz yakışıklı olması sebebiyle dikkat çekmektedir). Çünkü karısı Verity oldukça ünlü bir yazardır ve geçirdiği kaza sonucu popüler olan serisine yazmaya devam edemeyecektir ve yerine kendi çapında minimal bir yazar olan Lowen’i devam ettirirler. Araştırma için Lowen Jeremy ve Verity’nin evine gider. Verity yürüyemiyor ve konuşamıyor. Ancak Lowen’i acaba acıklı, kederli bir ev mi bekliyor? Orada geçireceği 2 haftada neler öğrenecek ve yaşayacaktır?
Kitap 290 sayfa ve kendini saatler içinde okutuyor. Kitabı okurken kafamı kaldırıp sürekli etrafı inceledim o kadar geriyor insanı. Germe açısından “Ne Yaptığını Biliyorum” kitabına eşit buldum Ya Low o kadar saçma davrandı ki bazen anlatamam ya Jeremy üzümlü kekimi de gerdi. Sayfa 123’de dedim ki evet şimdi başlıyoruz sayın seyirciler. Kanım dondu, tam geçiyor gibi oldu sayfa 201’de iyice azıttı. Korku filmi falan izliyorum sandım Sonracığıma sayfa 257. Asıl kilit. 257. Aklıma görüntü olarak kesinlikle Samara geldi. Nihayi olarak kitabın sonu ters köşe “gibimsi” bitti. Colleen yine yaptı şovunu gitti. Ne olursa olsun benim tarafım Jeremy sanırım. Kitabı okuduysanız yorumlarda tartışmayı çok isterim Önerimdir.