Amma da uzun geliyor bu kederli saatler. Nedir Romeo'nun saatlerini uzatan o keder. Saatleri kısaltacak şeyin bende olmaması.
" Mahzun gönül ! Sükut et ! Güneş bulutların arasında da neşr - i envâr eder . Senin bahtın da herkesin bahtı gibidir : Her hayatta fırtına saatleri , kederli , mazlum günler olmak gerek.
Reklam
"Mahzun gönül! Sükût et! Güneş bulutların arasında da neşr-i envâr eder. Senin bahtın da herkesin bahtı gibidir: Her hayatta fırtına saatleri, kederli, mazlum günler olmak gerek!"
Sayfa 27 - Neşr-i envâr: Işığın yayılması.Kitabı okudu
Havuz Başı
Beyazıt Havuzu'nun kenarındaki kanepelerden birine oturmuş sizi bekliyorum. Yaşını almış bir adamın yirmi yaşındaki çocuk kederlerini, sevinçlerini yaşaması ne demektir, diye düşünüyorum: Belki, bir geç olma hadisesi. Belki de bir çeşit hazları, kederleri, çocuklukları uzatma temayülü... ... Sizi bekliyorum. Sizi göreceğim; içimde bir şey koşacak. Siz görmeden geçeceksiniz. Ben kederle sevinci duyup dalacağım istediğim aleme. Dünyayı yeniden kederlerle kuracağım. Sonra çarşılardan çarşılara, insan sesleri arasında, her şeyi sizinle kurulmuş bir şehirde dolaşacağım. Herkesler geçti, siz geçmediniz. Yüzünüzü göremedim. Bayramım, çocukluk bayramım salıncaksız geçmiş gibi gözüme yaş doldu. Soğuktan mı titriyordum, yoksa heyecandan, üzüntüden mi, bilmem. Havuzun suyu bulanık. Kapının saatleri on ikiyi geçmiş. Kanepelerde kimse yok. Tramvay ne fena gıcırdadı! Tramvaydaki adam bir tanıdık mıydı, acaba? Ne diye öyle dönüp dönüp baktı?.. Yoksa kimseciklerin oturmadığı kanepelerde bu saatte yalnız pek başıboşlar mı oturur? Kimseler aşık değil mi bu şehirde? Kimseler bir meydanın kanepesinde kimseyi beklemeyecek mi, yüzünü bir dakika görmek için kimsenin?
Sayfa 1 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Yollar, Âh ey kimsesiz giden yollar, Yolların ey sükût-ı hüzn-eseri, Bugünün inmeden şeb-i kederi, Meâbid-i emel ü histe sönmeden bu ziyâ, Ölmeden onların ilâheleri, Âh, gitmez mi, kimsesiz, sessiz Yollar, Âh gitmez mi hatt-î sâkitiniz, Şimdi zer gözleriyle, tâ öteden Tâ öteden Gam-ı ervâhı vecde da'vet eden Uzak meâbid-i pür-nûr u vecd ü rü'yâya Ki câ-be-câ kapıyor bâb-ı va'dini sâye.
Sayfa 35 - YollarKitabı okudu
Amma da uzun geliyor bu kederli saatler.
Reklam
1,000 öğeden 921 ile 930 arasındakiler gösteriliyor.