Hayg, Pel'i Öldürmeyi Başarır ve Egemenliğini Pekiştirir
Okçu Hayg, Pel'in niyetini anladı, ileri atıldı, Didan'ın soyundan gelen krala yaklaştı, koca yayını sonuna kadar gerdi ve üç çatallı okunu onun göğüs zırhına isabet ettirdi. Pel'in göğsünü delip geçen ok, yere saptandı. Didan'ın soyundan gelen kibirli Pel yıkıldı ve son nefesini verdi. Pel'in askerleri bu büyük cesaret gösterisi karşısında arkalarma bakmadan kaçtılar. Hayg savaş alanına kurduğu kente bu zaferin anısına Hayk [Hay'lar -Ermeniler] adını verdi. Bu nedenle bölge Hayots tzor [Hay'ların vadisi] adını aldı. Pel'in, yiğit savaşçılarıyla birlikte düş­tüğü tepeye ise Kerevnank [mezarlık] adını verdi Hayg.
Sayfa 17 - Aras YayıncılıkKitabı okudu
Daha çok uzun yıllar yaşadı Hayg. Seksen yıl süren hü­kümdarlığın ardından, ölürken, tüm soyunu Babil'de doğmuş olan oğlu Armenag'ın ellerine teslim etti. Armenag, Hark ve civarını kardeşlerinden Khor, Manavaz ve Manavaz'ın oğlu Paz'a bıraktı . Manavaz, kendi adıyla Manavazagerd (Manazgerd veya Malazgerd) diye anılan Hark'a sahip olurken, oğlu Paz'ın payına, Van gölünün kuzeybatı kı­yısındaki Khlat (Ahlat) ve batısı düştü. O da bu bölge ve denizi kendi adıyla (Van gölü) diye adlandırdı.
Sayfa 17 - Aras YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Tarih, millattan önce bin dokuz yüzlü yıllardı. Dağı, Keğ ya da Keğasar, ahalisini ise Ke­ğarkuni diye adlandırdı. Göl de bu adla anılır olacaktı (Keğamalic [Keğam gölü], Sevan veya Gökçe gölü).
Sayfa 21 - Aras YayıncılıkKitabı okudu
Aram hakkında pek çok kahramanlık anlatılır. Ülke sınırlarını dört yönden genişleten ilk hükümdar olarak bilinir. Aram, savaşlarda kazandığı zaferler sonunda, Kapadokya'dan Pontos ülkesine, oradan da Fırat nehrinin batısına kadar olan toprakları zapt etmiştir. Bu nedenle yabancı uluslar ülkeyi Aram'ın adıyla adlandırır; Yunanlılar Armen, Persler ve Asuriler ise Armenik derler.
Sayfa 22 - Aras YayıncılıkKitabı okudu
Aram'ın ordusu sınır boyunda, Nükar Mates adlı savaşçı ve kibirli bir komutan öncülüğündeki Med askerleriyle karşılaştı. Medler daha önce de akınlar düzenlemiş ve ülkeyi iki yıl boyunca kendilerine bağlamayı başarmışlardı .
Sayfa 23 - Aras YayıncılıkKitabı okudu
Şamiram, binlerce amelenin ekiplere bölünüp, her ekibin ba­şına seçkin ustalar getirilmesini emretti. Çok sıkı bir çalışma uygulattığından, birkaç yıl içinde, kapıları bakır kaplama, sağ­lam surtarla çevrili Şamiramagerd (Van) şehrinin inşası tamamlandı. Şamiram, kendi adıyla anılan bu şehirde, renk renk, çeşit çeşit taşlarla bezeli, iyi ışık alan, iki üç katlı pek çok malikane yaptırdı. Şehri, güzel ve geniş sokaktarla bölümlere ayırdı. Şehrin konum ve ihtiyacına uygun, şaşılacak derecede güzel hamamlar inşa ettirdi . Nehrin suyunun bir bölümünü şehre dağıttı, her türden ihtiyaca ve bağ bahçe sulamasına tahsis etti. Nehri de şehrin ve çevresinin sulanması için gölün sağ ve solundan ge­çirdi. Şehrin, doğu, kuzey ve güneyini meyve ağaçlarıyla süslü mahallelerle donattı, şaraplık üzüm bağları oluşturdu. Surlarla çevrili bu şehir, görkemiyle dört bir yana nam saldı, çok sayıda insan yerleşti oraya. Şamiram, şehrin bir ucunu surtarla ayırıp, giriş çıkışı çok zor krallık binaları yaptırdı. Sert kayaların demirle bile çizilemeyen güneşe dönük yüzlerine şahane odalar, yatakhaneler ve hazine bölmeleri yapıldı. Uzun, derin çukurlar kazıldı. Bu çukurların hangi amaçla yapıldığı bir sır. Kayaların üzerine çeşitli yazılar yontuldu. Yalnızca bunların görüntüsü bile herkesin hayranlığını uyandırmaya yetiyordu. Şamiram, her yaz kuzeye, bu yazlık şehre geldiğinde, Asur ülkesinin ve Ninova'nın yönetimini Medler'in atası Zerdüşt Kahin'e bırakıyordu.
Sayfa 31 - Aras YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
O zamanlar Ermeniler henüz putperestti. Putperest inanç­larının bir bölümünü de ağaca tapınma oluştururdu. Ormanlarda tanrıların yaşadığına, rüzgar estiğinde yaprakların çıkardığı hı­şırtınınsa, tanrıların sesi olduğuna inanırlardı. Rüzgarın yönü ve gücü, çıkardığı hafif ya da ürkünç seslerden, geleceği tahmin eder, bu seslerin ağaçlar ya da yapraklar arasında konuşan, istek ya da emirlerini bildiren tanrılardan geldiğine inanırlardı.
Sayfa 34 - Aras YayıncılıkKitabı okudu
Taç Giyen İlk Ermeni Kralı Baruyr lsgayorti'dir.
Sayfa 43 - Aras YayıncılıkKitabı okudu
Büyük Dikran
Tüm Ermeni kralları içinde en güçlüsü, yaptığı işler anılmaya en değer olanı Haygazyan soyundan Yervant'ın oğlu Büyük Dikran'dır. Pers kralı Kuruş ile ittifak kurup Medler'i devirmiş, oldukça uzun bir dönem Yunanlılar'ı kendine itaat ettirrniştir. Ermeni yurdunu genişletip eski sınırlarına ulaştırdığından, çağdaşlarınca kıskanılmış, fakat kendinden sonrakilerce sevilmiştir.
Sayfa 49 - Aras YayıncılıkKitabı okudu
Yiğitlerin sınırı silahlarıdır, keskinliği ölçüsünde artar egemenlikleri.
Reklam
Aram, savaşlarda kazandığı zaferler sonunda, Kapadokya'dan Pontos ülkesine, oradan da Fırat nehrinin batısına kadar olan toprakları zapt etmiştir. Bu nedenle yabancı uluslar ülkeyi Aram'ın adıyla adlandırılır; Yunanlılar Armen, Persler ve Asuriler ise Armenik derler.
O zamanlar Ermeniler henüz putperestti. Putperest inançlarının bir bölümünü de ağaca tapınma oluştururdu. Ormanlarda tanrıların yaşadığına, rüzgar estiğinde yaprakların çıkardığı hışırtınınsa, tanrıların sesi olduğuna inanırlardı.
136 syf.
·
Puan vermedi
·
13 saatte okudu
Ermenilerin ortaya çıkışının mitolojik tarihini anlatan bir eser. Mitoloji ile ilgilenenlerin sevebileceği bir kitap olsa da bir Yunan, İskandinav mitolojisi derinliği beklememek lazım. Konuyla ilgilenenler okunabilecek bir eser.
Mitolojik Ermeni Tarihi
Mitolojik Ermeni TarihiKeğam Kerovpya · Aras Yayınları · 201211 okunma