128 syf.
·
Not rated
4 Köşeli 3gen
"Behey sersemler, salaklar
Üçgen üçgen duruşalım
İki artı bir
Altı eksi üç
Bakıp bakıp gülüşelim...
Üç artı bir
Yedi eksi üç
Muhtemelen önereceğim tek waty kitabı budur. Kelime seçimleri, cümle oturtmaları, betimlemeleriyle muhteşem bir kitap. Olay örgüsü akışkan ilerliyor. Kitabı okumaya başlayınca muhtemelen kendinizi Doğanın yerine koyup, onun psikolojisinden Ediz'e bakacaksınız. Ergenliğimin nirvanalarını yaşarken keşfettiğim en güzel kitaptı. Hala arada açıp okurum o derece zevk veriyor bana..
La sahifesi ile başlıyor kitap.
“La: Olumsuzluk eki. Başkaldırı serbestisi.
Ama değil mi ki tevhid kelimesi de la ile başlar:La ilahe.
Bilinçli kabul kelimesi onun ardından gelir: illallah. “
diyerek devam ediyor Nazan Bekiroğlu ve sanki tüm kitabı özetliyor. Devamında ise;
Aşkın Derin İzleri ve İnsanlığın Dokunaklı Portresi
Zamanın ve duyguların izlerini kusursuz bir şekilde yansıtan unutulmaz bir roman. Baş karakter Raif Efendi'nin sıra dışı aşk hikayesi, okuyucuyu derinden etkileyen duygusal bir yolculuğa davet ediyor. Kitabın iç sayfalarında Raif Efendi'nin günlüğü aracılığıyla tanık olduğumuz olaylar, insan doğasının karmaşıklığını ve aşkın gücünü incelikle ele alıyor.
Sabahattin Ali'nin muhteşem üslubu, kelime seçimleri ve romanın atmosferini ustalıkla yansıttığı tasvirler, okuyucuyu olayların merkezine taşıyarak kendine özgü bir deneyim sunuyor. Eserde yer alan karakterlerin iç dünyalarındaki çatışmalar, romanı büyüleyici bir şekilde harmanlayarak akıllardan çıkmayacak bir etki bırakıyor.
"Kürk Mantolu Madonna" sadece bir aşk hikayesi değil, aynı zamanda insanın ruhuna derinlemesine bir yolculuktur. Sabahattin Ali'nin gözünden insan psikolojisi ve toplumsal değerler, romanın her satırında ustalıkla işlenmiştir. Bu edebi eser, yürekleri titreten etkileyici bir başyapıttır ve her okuyucunun raflarında özel bir yer edinecek kadar derin ve etkileyici bir hikayeye sahiptir.
Kitabin ele aldığı mevzu o kadar kıymetli ki. Mesela niye Kur-an dili olarak Arapça seçildi diyerek de başlayabilirdi. Çünkü kitap Arapçanın o muhteşem kelime zenginliğini de gözler önüne seriyor. Son zamanlarda dil ogrenme ile ilgili izlediğim videolarda da hep bu vurgu var. Türkçenin bizim kullandığımız kısmında bulunan kelime fakirliği, anlam fakirliği. Açıkçası bu konuda farkındalıklarimi güçlendirme niyetim oluştu.
Kitabin içeriği ile ilgili sıkıcılık bulunmasın diye yazarın başlık seçimleri, bölüm sonlarındaki okuma parçaları kitabın akıp gitmesine çok büyük fayda sağlamış. Meraklısına tavsiyedir.
Genel olarak Dune serisini anlatacağım Frank herbert gerçekten muhteşem bir yazar. Dune serisi gerçekten bilim kurgunun has babası. Bu seriye başlayacak olanlar için bir tavsiye o alışageldik savaşlı, maceralı, vurdulu kırdılı şeyler beklemeyeceksiniz. Dune serisi Kesinlikle böyle bir şey değil. Bu seri daha aklın şeyleri anlatıyor. Daha gerçekçi durumlar üstünde duruyor. Okuduğunuzda böyle birşey kesinlikle olmaz diyeceksiniz ben de diyorum ki neden olmasın. Sonuçta alternatif bir gelecekten bahsediyoruz. Bu seri genel olarak gelecekte bir toplumda olabilecek din, devlet, siyasi altyapı, ticaret, sosyal, ekolojik ve kültürel yapısını anlatmaktadır. Her cümlesinde bir zeka yatıyor neredeyse okuması zor ama bilmiyorum ben çok kolay anlıyorum çok fazla bilmediğim kelime falan da var ama Sanki o kadar güzel anlatıyor ki, her şeyi anlıyorsun. Gerçekten bu kitabın çevirmenini de takdir etmek lazım okuması zor çevirmesi muhtemelen daha da zordur.
Bu kitapta geleckteki peygamber olana paul atreidesin oğlu tanrı Leto II. Atreides'in hayatını ve yaptığı seçimleri anlatmaktadır. Neden tanrı olduğunu okuduğunuzda anlayacaksınız. Kitap genel olarak nasıl bir imparatorluk kurduğunu, nasıl bir yönetim şekli benimsediğini anlatmaktadır. Genel olarak diğer kitaplara göre daha durağan ama zeka yönünden aynı düzeyde kaliteli bir eser.
