Şeyma

"Ağaca tırmanmak sana ilham verecektir! Yazacağın şiirleri düşünsene! " "Ah! Hayal gücü de işte bunun içindir, " dedi. "Sayesinde, hoşuma gitmeyen deneyimler yaşamak zorunda kalmam. "
Sayfa 121 - İthakiKitabı okudu
Reklam
Kendilerine dair bazı izler bırakmak, dışarıdaki dünyaya atılan bir çığlık gibiydi. Hatırlanmak için bir rica.
Sayfa 110 - İthakiKitabı okudu
Tuhaftır ki hayatınızın her günü belli bir şeyin önünden geçersiniz ve ona asla bir kez bile dikkatlice bakmazsınız.
Sayfa 62 - İthakiKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Birini gülerken izleyip ona katılmamak imkânsız.
Sayfa 16 - İthakiKitabı okudu
"GERÇEK nedir?" diye sordu bir gün Kadife Tavşan, Nana gelip odayı toplamadan evvel anaokulundaki şöminenin önündeki paravanın yanında, yan yana yatarlarken. "İçinde vızıldayan şeylerin ya da otomatik bir kontrol kolunun olması mı?" "Gerçek, nasıl olduğunla ilgili değildir," diye yanıtladı onu Tahta At. "Başına gelen şeylerle alakalıdır esas. Bir çocuk seni çok uzun bir zaman sevdiğinde, sadece seninle oynayıp vakit geçirmekten değil, GERÇEKTEN sevmekten söz ediyorum, işte o zaman Gerçek olursun." "Canın yanar mı?" diye sordu Kadife Tavşan. "Bazen," dedi Tahta At, çünkü her zaman doğruları söylerdi. "Fakat bir kez Gerçek olduğun zaman, canının yanmasını önemsememeye başlarsın." "Mandalımı çevirip kurduklarındaki gibi birdenbire mi olur, yoksa yavaş yavaş mı?" diye sordu Kadife Tavşan. "Birdenbire olmaz," dedi Tahta At. "Dönüşürsün. Bu zaman alır. O yüzden de kolayca kırılabilen, narin, sivri kenarları olan ve özenle korunması gereken şeylerin başına pek sık gelmez. Genellikle Gerçek olana kadar tüylerinin çoğu okşanmaktan dökülmüş olur ve bazen gözlerin düşer, eklem yerlerin gevşer ve kısacası epey yıpranıp eski püskü bir hâle gelirsin. Fakat bunların hiçbir önemi yoktur aslında; bir kere Gerçek olmayı başardıktan sonra senin gerçekliğini anlayamayan insanlar dışında hiç kimseye çirkin görünemezsin çünkü."
Sayfa 222Kitabı okudu
Reklam
Kendimi ağırlıksız hissediyorum ama bu his ne insanı özgürleştiren ne de güç veren bir his; sanki biri çapamın zincirini koparmış da koca denizde boş boş süzülüyor gibiyim. Bu hayattaki gerçekliğim sona ermeyen, gerçekdışı bir rüya gibi.
Sayfa 278Kitabı okudu
Gerçekler, diye yazdım, çünkü etraflarındaki her şey onlara göre şekil değiştirdi ve aşklarının elinden alınması, hayatlarında var olan her şeyin ellerinden alınmasına eş değerdi.
Sayfa 233Kitabı okudu
Haklarımın avukatlığını yapmaya çalışarak vakit kaybetmek istemiyor, o hakları kazanmak istiyorum.
Sayfa 194Kitabı okudu
Kendi düşüncelerimde boğulmamayı ancak irade gücümle sürdürebiliyordum çünkü bu, normal bir yaşam sürdürmeye çalışmaktan daha çok korktuğum tek şeydi.
Sayfa 119Kitabı okudu
Ölümün insanları birleştirdiği doğru, yine de bu ilkel birlik ve beraberliğin ötesinde, insanların hem kendilerini diğerlerine ispat etme hem de diğerlerinin iddia ettikleri gibi kişiler olup olmadığını kontrol etme dürtüsüyle hareket ettiklerini görebiliyordum.
Reklam
"Keşke biraz daha dost canlısı olsaydın Sapphy. Sen, ne bileyim, denizşakayığı gibisin. Birisi yanına yaklaşır yaklaşmaz, hemen kendini kapatıveriyorsun." "Ama denizşakayıkları öyle hayatta kalıyor." dedim.
Birisi bir anda, hiçbir uyarıda bulunmadan sizi terk ederse, insan kendini böyle hissediyordu. İçinizde bir şeyler kırılmış, yırtılmış gibi hissederdiniz.
Sayfa 304Kitabı okudu
Conor yine eskisi gibi arkadaşımdı. Kulağa tuhaf geliyor olabilir. İnsanın ağabeyi nasıl arkadaşı olmazdı ki?
Sayfa 205Kitabı okudu
Ama bazen gerçekle hayal arasındaki farkı ayırt etmek güçtü ve gerçekleri birazcık değiştirince hayat daha kolay hale gelirdi.
Sayfa 195Kitabı okudu
Zamanın bir kağıt parçasından yapılan pervaneler gibi katlanıp açıldığını hayal ettim. Zaman tıpkı katlı duran bir pervane gibi sımsıkı katlanıyor, sonra da açılıyordu. Ama kağıt katlı da olsa, açık da olsa aslında boyutu değişmiyordu.
Sayfa 184Kitabı okudu
61 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.