Yazım yanlışı mı? Değil.
Çünkü 'ben' ben değil.
Peki "Beni tanımak istiyor musun?"
Ben meyve değil, çanta değil ya da zayıflama korsesi değil. Olsa olsa kitap olur ama kitap da değilse hiçbir şey değil.
"Ben senin için önemli biri değil!
İnanmıyorsan. "
Kafan karışmasın, başa dönelim.
ECCE NOVEL..
İşte
Merhaba sevgili okur, akışta sürekli karşına çıkan bu kitap hakkında ki düşüncelerimi seninle paylaşmak istiyorum. Devamlı karşıma çıkıyor olmasının yanında oldukça merak uyandırıcı ve kaliteli alıntılara sahipti, yazarını da uzun zamandır takip ettiğim ve yazdığı incelemelerde ki üslubu beğendiğim için daha fazla ertelememeye karar verdim.
Sabahattin Ali ... Onu anlatamıyorum ben ... Gene ona ait bir eser okumuş olmanın mutluluğu içindeyim. Hislerini bakış açısını sanırım kendime çok yakın buluyorum ondan çok seviyorum ben Sabahattin Ali'yi.... Canım Aliye diye hitap ettiği Sevgili eşi Aliye Ali'ye yazdığı aşk dolu , sevda , hasretlik dolu mektuplarını içeren bu samimiyet dolu kitaba kötü demek katiyen imkansız bence ... Ruhum Filiz diye hitap ettiği bir tanecik özlemle hasretle yaşadığı kızına yazdığı o kelimeler ... Ah ah O kadar samimi ki Sabahattin Ali , belki de herkesin beklemeyi umduğu kişi o... Kelimeler onda şiir oluyor kesinlikle... Bir mektup eseri ancak şiir okuyormussun gibi hissettiriyor insana ... Kalbini dolduruyor, ruhunu Sabahattin Ali 💜🌼 Miyop gözlerinden öptüğü , yanaklarına gözlerine sarıldığı biricik karısı ve kızına yazdığı bu güzel eseri herkese tavsiye ederim .... Bence ... Bence .... Çok fazla mana cikartacaksiniz bu kitaptan... Kitaplarla kalın... Sabahattin Ali'yle kalın ... Özlemle, kavusamama hissiyle kalmayın inşallah....
sea. bu defa ileti olarak paylaşmaktansa incelemeler sekmesinde kaydolmasını istediğim için hususi olarak buraya kaydediyorum düşüncelerimi, iletilerimin arasında kaybolmasını istemiyorum, arada açayım okuyayım isteğiyle. bu bir inceleme değil, baştan sona zihin haritasıdır, bir kitap nereden nereye götürürün navigasyonudur. işin kötü yanı, benim
Öyle bir kitap okudum ki, nerden başlamalıyım nasıl anlatmalıyım bilemiyorum. Tek bildiğim bu muhteşem eser için ne yazrsam yazayım yanında hep bir şeyler yarım ve eksik kalacak. Okuyun, okutun...
Yazarın en zor ve en güzel eserlerinden biri.Benim içinde Ahmet Hamdi Tanpınar ile tanışma kitabı oldu. Bu kadar geç kaldığım için o kadar pişmanım
Her şeye bir yağmur bulmakta üstüme yoktur
Kalbime yalnızca kasvet yağan şehirlerde
●
Yalçın Ülker ●
Yeni yazarları-şairleri keşfetmeyi ve okumayı seven birisiyim. Tesadüf eseri karşıma çıkan yazarı hakkında en ufak bir fikrim olmadan aldığım bu şiir kitabını severek okuduğumu söyleyebilirim.
Hayata ve insana dair anlamlı düzenlerim bulunduğu.
Ölüm bu mu? Yanımda mı, içimde mi?
Yoksa ben mi onun içindeyim? Etin, kemiğin, kanın, sinirin ölümünü anlıyorum. Değişir, gider. Korkunç olan bu değil. Bunca yıldır aldıklarımız, biriktirdiklerimiz, topladıklarımız ne olacak? Kelimeler nasıl ölecek? Ellibeş yıldır biriktirdiğim kelimeler… Gözlerimde topladığım renkler, ya supimin sesleri… Bunlar nasıl ölecek? Korkunç olan bu işte. Sesiniz kalmayacak dünyada, heeey, sesiniz yok. Yaşamamak…
Et, kemik, kan değil, renk yok, ışık yok, ses yok.
Yok, yok…
Öylesine korkunç ve adlandırmadığım, ifade edemediğim bir karmaşa içindeyim ki, bu hissi ifade etmeme bildiğim kelimeler yetmediği için yeni, lisanda bulunmayan kelimeler üretmek zorundayım...
"Çağımızın büyük mütefekkiri Cemil Meriç Bey üstadımızın birbirinden nefis eserlerinin tekrar tekrar basılmış olması, fikir hayatımız için öğünçle karşılanacak bir gelişmeyi gösteriyor. Elimizde üstadın Bu Ülke adlı eserinin 4. baskısı bulunuyor. Bu kadar kısa bir zamanda ve bu kadar zor bir eserin, Türkiye gibi, adamın bol, okuyucunun kıt
Efendim hikayemizin özeti şöyle: Hikaye aslında basit gibi duruyor. Ama içinde ciddi izler bırakıyor. Bu arada yazarın da kısa hayatına bakarsanız, 1942 yılında Brezilya’da eşiyle birlikte intihar etmeyi seçerek hayatına eşiyle beraber son vermiş bir adam. Dolayısıyla normal bir insan tipinden bahsetmiyoruz. Ve bunu da edebiyatın kaçınılmaz sonu
Bu Ülke
Politikacısı, Sosyalist, ümanist, yan geldimci, hatta milliyetçi aydını ile. 'Batı çıkmazı' içinde kaybolmuş zavallılar kafilesinin, zorla öldürülen büyük Osmanlı'nın mirasçısı Türklüğe biçtikleri zulümlü kaderin, bu kitap edebî hikâyesidir. Bir üslup ki, teksif edilmiş fikir ve dünya görüşü; bir bakış ki, bugünkü nesil
Bugüne kadar okuduğum en güzel kıtap
Her satırını okuduğumda sanki yüreğimden bir parça söküyorlar, bedenimi tek tek parçalara ayırıyorlar sanki nasıl oluyorda bir insan her gün ölür oysa ben her gün yaşamak için öldüm bedenimi, ruhumu, aklımı hepsini kaybettim şuan karmakarışık duygular içindeyim bı nevi ne yazacağımi ne soylecegimi bilemez
Bol bol betimleme içeren, merak uyandıran olaylardan çok, anda hissedilen duygular ve fikirlerden bahseden, sonu için değil içeriği için okunacak kitaplardan.
Şimdi söyleyeceklerimi yazmak bir delilik olabilir. Bir sürü kişi karşı çıkabilir. Hakaret sayabilir. Ama çok net konuşacağım, beş para etmez bir kitap. Ama böyle olmasının sebebi
Arkadaslar, bu kitaba formda, kitabdan alinti yapmak haricinde hic kimse incele yazmamis.
Dünyanin en akademik en agir kitablarini okudum ama aklim ve duygularim okudugum kitaba karsi hic böyle tepki vermemisti.
Yazar adina son yillarda Norvecin cikardigi en güclü yazarlardan diye yazilinca insan ürküyor, kitab hakkinda bir elestiri yapmaya.