"Etrafımıza saçtığımız kelimeler oranında ölürüz. Konuşanların sırrı yoktur. Ve hepimiz konuşuruz. Kendimize ihanet eder, kalbimizi teşhir ederiz; her birimiz dile gelmezliğin celladıyızdır; her birimiz sırları, en başta da kendi sırlarımızı yok etmek için yırtınırız."
Yitirilmiş cennete dönüş yolunun tuzaklarla dolduğunu Âdem kelime kelime öğrendi. Şu dünya alemin türlü suret haksızlıklarına, iyiliği ve merhameti sonsuz Tanrı'nın kötülüğü neden yarattığına dair bilgiyi Kelimeler Kitabı'na baktı, sınav sözcüğünün içine sığdırabildi. Cennetin yasak meyvesi? Bir şey değil. Dünya, Âdem'in en sert sınanacağı yer olarak kayıtlara geçti.
Sayfa 180
Reklam
Ana: İnsan olmanın isimlerini sıralayan Kelimeler Kitabı'nda taç sayfa oydu. Daha yükseği yoktu.
Sayfa 216Kitabı okudu
Cemil Meriç
Sol perişan, sağ paramparça... Kaç insan varsa, o kadar düşünce, o kadar ideoloji, o kadar ıslahat reçetesi. Evvela dillerimiz ayrı, kelimeler herkes için başka manalar taşıyor. Tarih bir küfürler kitabı. Bu facia dünyanın başka hiçbir ülkesinde görülmemiştir. İttihat ve Terakki, zaferini padişahlara hakaretle sağlamak zavallılığa düştü. Sonra İttihad ve Terakki de yerin dibine geçirildi. Her yeni iktidar eski iktidarı horlamayı marifet saydı. Zavallı gençler bakışlarını maziye çevirince, yüz kızartıcı bir facialar yığını ile karşılaştılar. Kime güvenecek, neye dayanacaklardı? Büyükleri bir tahrip humması içinde idiler. Şöhretleri, faziletleri, şahsiyetleri tahrip... Onlar da birbirlerini tahribe başladılar. Hem de sözle değil kurşunla, bombayla. Memleket bir intihar salgını içindedir. Tek çıkar yol, bu korkunç tefrikaya bir son vermek, çılgınlıklarımızı dizginlemek, başkalarına hürmet etmek ve kinin yerine sevgiyi ikame etmektir. Kanaatimce sağ ve sol tasnifi Avrupa'dan ithal edilen bir bid'attir. Hepimiz aynı tarihin çocuklarıyız. Düşman bir dünyanın kucağında yaşıyoruz. Birbirimize kenetlenmez, ahmakça sloganların esiri olarak birbirimizi hançerlemekten vazgeçmez, İslam'ın birleştirici bayrağı altında toplamaz, İslam'ın şiarı olan müsamaha, adalet ve sevgiye kulaklarımızı tıkamakta ısrar edersek, dünyanın en büyük medeniyetini gerçekleştirmiş olan zavallı milletin mezarcısı oluruz.
Unutmak, diye bir kelime vardı Kelimeler Kitabı'nda. Unutucuydu insan. Öyle yaratılmış, kalbi öyle yasalanmıştı.
hiçlik karşısında her kelimeyle bir zafer kazansak bile, onun zorbalığından daha da fazla maruz kalmamıza yol açar bu. etrafımıza saçtığımız kelimeler oranında ölürüz... konuşanların sırrı yoktur. ve hepimiz konuşuruz. kendimzie ihanet eder, kalbimizi teşhir ederiz; her birimiz dile gelmezliğin celladıyızdır; her birimiz sırları, en başta da kendi sırlarımızı yok etmek için yırtınırız.
Sayfa 21 - metis yayınlarıKitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.