Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
88 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Para Hırsı Yüzünden Yok Olan Hayatlar
Bugün
Honore de Balzac
Honore de Balzac
'ın kısa; ama çok anlamlı bir hikâyesinden bahsetmek istiyorum:
Efendi Cornelius
Efendi Cornelius
.
Honore de Balzac
Honore de Balzac
bu öyküsünde 19. yüzyıl insanını eleştiriyor. İnsanlık Komedyası eserinin felsefi inceleme bölümünde yer alan bu öyküde insan olmanın acıklı hikâyesi ele alınıyor. Kral’ın haznedarı olan
Efendi Cornelius
Efendi Cornelius
’un kendinden çok değer verdiği hazinesinin çalınması
Efendi Cornelius
Efendi CorneliusHonore de Balzac · Can Yayınları · 2022125 okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
"İnsan çok anlaşılmaz mahluk..."
》Eserlerinde hem İstanbul'un saray ve köşk yaşamındaki bilinmezleri hem de Anadolu'nun derinliklerinde unutulmuş insanı ortak paydada buluşturmayı bilen yazarımız Reşat Nuri yine bana nostaljik bir yolculuk yaptıran bir kitap yazmış.  》İlk kez öykü okudum kendisinden. 1917 yılında kaleme almış. Halit Ziya Uşaklıgil'in eserlerinden
Eski Ahbap
Eski AhbapReşat Nuri Güntekin · İnkılap Kitabevi · 2000252 okunma
Reklam
Konfücyüs’a “Bir ülkeyi idare etmeye çağrılsaydınız, yapacağınız ilk iş ne olurdu?” sorusunu sormuşlar. O da: “İşe önce dili düzeltmekle başlardım. Çünkü dil bozulursa kelimeler düşünceleri iyi anlatamaz. Düşünceler iyi anlatılmazsa, yapılması gereken işler yapılamaz. Görevler gereği gibi yapılmazsa, töre ve düzen bozulur. Töre ve düzen bozulursa, adalet yoldan sapar. Adalet yoldan saparsa, şaşkınlık içine düşen halk ne yapacağını işin nereye varacağını bilemez. Bunun içindir ki hiçbir şey dil kadar önemli değildir.” demiştir
81 syf.
·
Puan vermedi
·
8 saatte okudu
"Doğuda kadın kafes içinde büyür."
Merhabalaaaar! Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın "Kadınlar Vaizi" eseri, Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilir. Roman, 19. yüzyıl İstanbul'unda geçen bir hikayeyi konu alırken, aynı zamanda toplumdaki kadın-erkek ilişkilerini, gelenekleri ve modernleşmeyi de ele alıyor. Eserin ana karakteri olan Fikret, modern ve özgür fikirli bir kadındır. Fikret, toplumun geleneksel kadın algısına uymamakta ve kendi hayatını yaşamak için mücadele etmektedir. Hikaye boyunca Fikret'in maruz kaldığı zorluklar ve önyargılar, okuru derinden etkilemektedir. Gürpınar, romanda sadece Fikret'in değil, farklı sosyal sınıflardan ve farklı geçmişlerden gelen birçok kadının hikayesini anlatıyor. Bu sayede okur, o dönemde kadınların yaşadığı zorlukları ve ezilmişlikleri daha iyi anlayabiliyor. Romanda, kadın-erkek ilişkilerine dair de önemli eleştiriler yer alıyor. Gürpınar, erkek egemen toplumda kadınların nasıl ikinci plana atıldığını ve hor görüldüğünü ustalıkla tasvir ediyor. "Kadınlar Vaizi", sadece bir roman olmanın ötesinde, toplumda o dönemde var olan kadın algısına dair önemli bir eleştiri sunan bir eserdir. Gürpınar'ın usta kaleminden dökülen kelimeler, okuru düşünmeye ve sorgulamaya teşvik ediyor. Bu eseri okumanızı ve toplumda o dönemde var olan kadın algısına dair önemli bir eleştiriye tanıklık etmenizi kesinlikle tavsiye ederim. •Ama dünyadır bu. Kendinde olmayan değerlerle şöhret kazanmış ne insanlar var. Sayfa 1 •Ben ne kadar aşkı özleyen biriysem o kadar da müşkülpesent ve mağrur bir kızım. Sayfa 6 •Kim, kimi dinleyecek? Sayfa 7
Kadınlar Vaizi
Kadınlar VaiziHüseyin Rahmi Gürpınar · Atlas Yayınevi · 1966300 okunma
Hayatta biriktirdiğim …
Dilden çıkanlar konuşulanlar neden önemli? Kelimelerin hayat bulma durumu var.. Kelimenin hay olma durumu değiştik.. Kelime ağızdan çıkınca bir ok gibidir yerini bulmadan sonu olmaz.. Bundan dolayıdır ki ya sus ya doğruyu söyle… Ve en güzel Doğru Dua dır En çirkin söz ise Bedduadır yerini bulmayanlar geri döner dedik… Duanın dönmesi ve Bedduanın
576 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Ah Bu Kitap Beni Benden Aldı...
Kitabın arkasına ne güzel yazmışlar " Vicdanlara seslenen bir hikaye " diye. O kadar doğru ki. Evet , kitap bitti ama ben de bittim. Sonunda öyle bir ağladım ki ve inanır mısınız bu benim ağladığım ilk kitap... Belki daha çok gencim ve birçok önemli eseri okumadım ama çok çabuk duygulanan biri olarak söyleyebilirim ki bu kitap en duygusuz insanı bile ağlatır. İçim içime sığmıyor sanki... O kadar donuk bir ifadeyle yazıyorum ki bu cümleleri... Ne desem boş ne düşünsem gereksiz. Ölümden başka çare var mı ki? Neden sadece kitaplardan , şarkılardan , dizilerden ya da filmlerden anlıyoruz bu gerçeği? Ah , biz neden hayatımıza dahil edemiyoruz bu cümleyi. Belki bir kitap incelemesi değil ama bu cümleler ilerleyen yıllarda geçmişe dönüp baktığımda ne hissettiğimi anlamam için , bu cümleler bir kızın hikâyesine ortak olmanın verdiği o huzur ve acı için , bu cümleler eli kolu bağlı bir insanın yapabildiği en fazla şey olduğu için kuruldular. " Kelimelerden hem nefret ediyorum hem de çok seviyorum " derken ne kadar haklıymışsın Liesel Meminger... Kelimeler içimizden gelenler ama karşımızdakiler anlamadıkça geri dönenler... Her zaman bu kitabı , Liesel'i , Hans ve Rosa'yı , Rudy'yi , Max'i ve Ilsa Herman'ı hatırlayacağıma söz veriyorum. Savaşları durduramam ama iyi bir eğitim almış biri olarak en azından savaşı başlatan o cahillerden biri olmamayı seçebilirim...
Kitap Hırsızı
Kitap HırsızıMarkus Zusak · Martı Yayınları · 202112,5bin okunma
Reklam
HAKSIZ YERE BİTEN HAYATLAR
Yasin Bey’in sağ kolundan tutan bir asker, sol kolundan tutan diğer askerle birlikte rutubet dolu, dar, karanlık koridorda ilerliyorlardı. Yasin Bey etrafı detaylıca inceliyordu. Nasıl olsa ömrünün geri kalanını burada geçirecekti. Dar uzun koridordan bir süre daha ilerledikten sonra sağ koluna girili olan asker Yasin Bey’in kolunu bırakıp
206 syf.
·
Puan vermedi
Okunmamış Mektubun Var
"Sevgili Dost, Postanedeki kargaşadan, mektubumu aldığını anladım." Bu kitapta bize kelimlerle yazılan altmışbir mektubun bir mektubuna da şöyle başlıyor; "Sözcükler binlerce kelime bildikleri halde konuşamazlar. Onları dilsiz yapan sahip oldukları kelimeleri baş harflerine göre ve alt alta sıralamalarıdır... Kelimeler ne zaman
Posta Kutusundaki Mızıka
Posta Kutusundaki MızıkaA. Ali Ural · Şule Yayınları · 202019,9bin okunma
368 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Bir kelimenin ilk olarak ne zaman ortaya çıktığı, hangi kaynaktan geldiği, ses ve anlam olarak dönüşümünü inceleyen bilim olan etimoloji ilgimi çeken bir ilimdi. Kelime sahibi olabilmek özel bir var'lık göstergesi çünkü. Kullanmayı iyi bilen ustası için müthiş bir güç. Bir kelime sahibünden çıktığı anda şerrinden ne kendi ne başkasını emin kılabilir. İşte bu harika güç kaynağının membaı, bize ulaşana kadar ki değişimi, dönüşümü, zaman zaman yoldan çıkışını okumak ve öğrenmekte ilgilisine zevk veren bir süreç. Abartılı bulunmazsa insanı, hayatı anlamakta bir anahtar mesabesinde bile denebilir. Hele ki bu kelimeler Kur'an ışığında Tanrı ve insan arasındaki ilişkiyi tanımlamada faydalı olacaksa.. Izutsu'nun kelimeleri kavramlaştırarak birbirleriyle ilişkili kelimeleri gruplandırarak doğru anlama klavuzu yöntem olarak çok harika bir yöntemken, İslama bakış açısı ve anlamlandırmadaki bazı eksiklikler bu yöntemin doğru sonuç vermesine engel oluyor. Yine de bakuş açımızı genişletmek bir cümleyi bütün olarak anlamak önemli lakin parça parça o kelimenin kökenine inmek anlatılmak istenen manayı daha boyutlu anlamlandırmamıza fayda saplayacağından okuyucu için istifadeli bir kitap. Daha çok akademik dil kullanıldığı için herkese tavsiye değildir.
Kur'an'da Tanrı ve İnsan
Kur'an'da Tanrı ve İnsanToshihiko Izutsu · Pınar Yayıncılık · 2012144 okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
kür mantolu modanna ve ağladım
Es-selamün Aleyküm efendiler Uzun zamandır okuyucu ve mütercim olarak Sabahattin Ali'yi tanımamış olmak, gerçekten büyük bir hüsranlık oldu benim için. Sabahattin Ali'nin kaleminden dökülen kelimeler, adeta ruhun en derin noktalarına dokunur. Onun eserlerindeki incelik ve derinlik, okuyucuyu büyüleyici bir yolculuğa çıkarır.
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021313,6bin okunma
Reklam
EDEBİYAT ÖĞRETMENLERİ VE BİLİMCİLERİNE.
TÜRK EDEBİYATINDA DİL VE MİLLİ EDEBİYATIN SEYRİ Geçmişten günümüze edebiyatımızın seyrine kısaca göz atalım. 1299’da Osmanlı’nın kurulmasından bir süre sonra Divan edebiyatı başlamıştır. Bu edebiyatın zemini Arap, Fars ve Acem dilleri ve edebiyatları üzerine teşekkül ettirilmiştir. Edebiyat sahası, ecnebi ülkelerin milli değerlerini kullanarak
Yaşam bir deli mavi Ruhum maviden daha deli Yetmeyen azlıklar çoğalma nedeni İlerlemek doğal Serüven belirsiz Bir düşün kendisisin Yapboz oyunu sanki
Bu şartlar, kitabın epistemolojik metodunun ana unsurlarını okurun kaçırmasına yol açacaktır. Unsurların ne olduğunu şöyle sıralayabiliriz: çift anlamlı kelimeler kullanarak aldatma; metaforları, kanıtları ve örnekleri tanımlamanın yerine koyma; samandan kuklalar yapma ve onları yıkma; bir fikri tartışmalı olarak verip bunun ardından iki ya da üç sayfa konuyla ilgisi olmayan ilgisiz tartışmalar yapma, daha sonra o fikri yeniden ifade etme ve sanki ispatlanmış gibi davranma; geçerli sorular sorma (yazarın bunların farkında olduğunu göstermek için) ve aynı teknikle bunları cevapsız bırakma; aşırı konuşma ve boş şeyleri inceden inceye tartışarak okuyucunun bilincini aşırı yükleme, daha sonra tartışılamaz şeylermiş gibi, tartışmaksızın çok önemli şeyleri kaçırma; dogmatik mutlakları bildirmek için otoriter bir tavır takınma (mutlak olan şey ne kadar şüpheli ise tavır da o kadar fazla otoriterdir); her bir bölüm sonunda, bölüm içinde bulunmayan veya çok kısaca geçmiş olan fikirleri ispatlanmışlar gibi içeren genel bir özet verme...
Sayfa 203 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.