124 syf.
·
Not rated
İnsan olmanın tarafsız, cinsiyetsiz, renksiz, ırksız, inançsız olarak yani bir yafta ya da etiket olmadan yalnızca iki insan olarak konuşmasını, sevsmesini tartışmasını düşünen ve savunan bir kitap ve yazar. Bu düşüncesini çıktığı bir yolculuk sırasında yazmış olduğu anı yazısıyla okuyucuya ulaştırıyor. Aslında kardeşliği, birliği, farklı düşünce
Tunceli'ye Gittim Dersim'den Döndüm
Tunceli'ye Gittim Dersim'den DöndümHande Çayır · Ka Kitap Yayınevi · 20166 okunma
Karanlik KELİMEler vardir, arılar gibi vizildayan KELİMEler. Taşıdıkları hiçbir dusunce yoktur, kimse tarafindan anlasilmazlar. Ama yine de herkesin agzindadirlar. Onlar için yaşanır onlar için ölünür . Hayalimizin rengine burunurler. Göremeyiz onlari, pusudadirlar ve bir atışta parçalar bizi...
Reklam
Bilgi ve Düşünce Öğrenimden kazancımız daha iyi ve daha akıllı olmaktır. Epiharmus der ki, insan düşünce ile görür ve duyar ;her şeyden faydalanan, her şeyi düzene sokan, başa geçip yöneten düşüncedir ;geri kalan her şey kör, sağır ve cansızdır. Şu muhakkak ki çocuğa kendiliğinden hiçbir şey yapmak özgürlüğünü vermemekle onu korkak bir köle haline sokuyoruz. Retorika ve gramer üstüne, Cicero'nun şu veya bu cümlesi üstüne öğrencisinin ne düşündüğünü kim sormuştur? Bunları Tanrı sözü gibi belleğimize basmakalıp yapıştırırlar;harfler ve kelimeler, anlatılan şeyin kendisi haline gelir. Ezber bilmek, bilmek değildir ;hafızamıza emanet eldilen her şeyi saklamaktır. İnsan, kendiliğinden bildiği her şeyi ustasına bakmadan, kitaptaki yerini aramadan, istediği gibi kullanır. Tamamıyla kitaptan bir bilgi ne sıkıcı bilgidir.!Böyle bir bilgi bir süs olarak kullanılsın :Ama temel olarak değil. Nitekim Platon, gerçek felsefenin sağlam irade, inanç ve dürüstlük, amaçları başka olan öteki bilimlerinse sadece süs olduğunu söyler.
248 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
Bence İyi öykü okurunu ikna eden, anlattığı ile okurunu şaşırtan, öykünün bağlantı noktalarını okurun o an aklına gelmeyecek şekilde yapan öykülerdir fakat tüm bunların yanı sıra öykücünün ne anlattığı kadar nasıl anlatıldığı da önemli. Öykücünün seçtiği kelimeler ve cümleler ile okuruna bu metin “ham” değil kelime ve cümle seçimleri de iyi
İlk
İlkKolektif · İthaki Yayınları · 202157 okunma
Dil öncelikle eşit ağırlıkta kelimelerden oluşuyor, düşüncelerse bu kelimeler tarafından sürekli bastırılıyor, eziliyor ve dolayısıyla hiçbir şekilde tam anlamları ve gerçek sonsuzlukları içinde ortaya çıkamıyorlarmış. Dil, elde tutulması gereken düşünce üzerinde en talihsiz şekilde ağırlık yapıyor ve her halükarda düşünceyi zihnin daimi zayıflığına indirgiyormuş.
güttugumuz yol düşünce gerçekle örtuşmeyebilir
Düşünce, gerçeğe işaret edebilir ama asla gerçeğin kendisi değildir. Bu yüzden Budistler şöyle derler: "Ay'ı işaret eden parmak, Ay değildir." Bütün dinler, nasıl yaklaştığınıza bağlı olarak, aynı derecede doğru ve aynı derecede yanlıştır. Onları egonun ya da Gerçeğin hizmetinde kullanabilirsiniz. Sadece kendi dininizin Gerçek olduğuna inanırsanız, dininizi egonun hizmetinde kullanıyorsunuz demektir. Bu şekilde kullanıldığında, din ideoloji haline gelir ve insanlar arasında çatışma, ayrılık ve hayali bir üstünlük duygusu yaratır. Gerçeğin hizmetinde kullanıldıklarında ise, çoktan uyanmış olan insanların ruhsal uyanış yolunda size bıraktıkları tabelaları ve işaretleri görür, onları olması gerektiği şekilde izleyerek kendinizi biçimle tanımlamalardan özgürleştirirsiniz. Sadece bir tek mutlak Gerçek vardır ve diğer tüm gerçekler ondan türemiştir. O Gerçeği bulduğunuzda, davranışlarınız da onunla uyum içinde olur. İnsan davranışları Gerçeği yansıtabileceği gibi, illüzyonu da yansıtabilir. Gerçek söze dökülebilir mi? Elbette. Ama kelimeler Gerçeğin kendisi olamaz; sadece Ay'ı işaret eden parmak olabilirler.
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.