"Konuşulmayan dili duy, Kazi. Nefesleri, duruşları, yumruk yapılan elleri, boş bakışları, seğirmeleri ve gözyaşlarını görmelisin. Çünkü herkes kelimeleri söyleyebilir ama çok az insan kelimelerin arkasında atan kalbi duyar.
Konuşulmayan dili duy,Kazi.Nefesleri,duruşları,yumruk yapılan elleri,boş bakışları,seğirmeleri ve gözyaşlarını görmelisin.Çünki herkes kelimeleri söyleyebilir ama çok az insan kelimelerin arkasında atan kalbi duyar
Konuşulmayan dili duy, Kazi. Nefesleri, duruşları, yumruk yapılan elleri, boş bakışları, seğirmeleri ve gözyaşlarını görmelisin. Çünkü herkes kelimeleri söyleyebilir ama çok az insan kelimelerin arkasında atan kalbi duyar.
Uzunca bir süredir bu seriyi okumayı düşünüyor, ancak okuduğum bir çok eleştirinin ve duyduklarımın etkisi altında, mevcut okuma ve bilinç düzeyim acaba kitabı anlamaya, algılamaya yeter mi diye sormadan edemiyordum. Genelde en çok duyduğum sözler, bu serinin çok zor anlaşılır, çok zor algılanır olduğu yönündeydi. Yine de göze aldım ve okumaya başladım.
Proust zamanı dördüncü boyut olarak tanımlıyor. Tüm anlatı boyunca bunu çok net olarak görüyorsunuz zaten. İnanılmaz bir gözlem yeteneği inanılmaz bir duyarlılık, kelimelerin dansı, olayların adım adım, harf harf, sözcük sözcük örülmesini okuyor, şahit oluyorsunuz kitap boyunca. Bir boyut kaybolursa ne olur? Derinlik olmaksızın yaşayabilir mi insan örneğin? Ya dördüncü boyut olan zaman kaybolursa? İşte o zaman onun peşine düşersiniz, çünkü o olmasan yaşam olmaz.
Çok akıcı bir metin bence, deneyin. Hiçbir şey kaybetmez ama kesinlikle çok şey kazanırsınız
Swann'ların TarafıMarcel Proust · Yapı Kredi Yayınları · 20214,242 okunma
Konuşulmayan dili duy, Kazi. Nefesleri, duruşları, yumruk yapılan elleri, boş bakışları, seğirmeleri ve gözyaşlarını görmelisin. Çünkü herkes kelimeleri söyleyebilir ama çok az insan kelimelerin arkasında atan kalbi duyar.