Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
144 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Her insanın içinde saklı duran ve sizi uzun uzun düşündürecek olan Kalimkos' u yürekten seveceğinize , Kalimkos' tan ötürü de , -degişik kişiliği, espirili ve rahat anlatım özelliği ayrıca ilgi çeken - Kemal Kandaş'ı , üzerinde önemle durulması gereken güçlü bir yazar olarak karşılayacağınıza inanıyoruz.
Katıla Katıla Gülen Kalimkos
Katıla Katıla Gülen KalimkosKemal Kandaş · Ataç Kitabevi · 19642 okunma
Reklam
271 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Yirminci yüzyıl başlarında, Salomon Adaları, sömürgecilerin ve misyonerlerin yani beyaz adamın, pek de uğraşmak istemediği bir ülkedir. Dizanteri ve sıtma gibi şeytani hastalıkların yanı sıra, yerli halkın beyaz adamın etinin lezzetine duyduğu ilgi, bu ülkenin 'Dehşet Ülkesi' olarak anılmasının sebebidir. İşte bu dehşet ülkesinde, Berande isimli adada plantasyon sahibi Sheldon, yerli işçilerle arası bir hayli açıkken, ortağı hayatını katbetmişken, kendisi de dizanteri ile boğuşurken artık ölmenin planlarını yapmaktadır. Böyle bir dönemde tesadüf eseri adaya gelen genç kadın Joan Lackland, Sheldon'ın mahvolmuş hayatına bir düzen getirir, plantasyonun yeni ortağı olur. Sonrasında okuru bekleyen; maceralı, gerilimli aynı zamanda duygusal olan, uzun bir hikayedir. Tavsiye olunur... Romanın bazı yerlerinde yazarın, yerli halkı aşağıladığı hissedilse de, burada yazar aslında beyaz adamın, yerli halk hakkındaki fikirlerini onların ağzıyla yazıya dökerek, burada bir nevi ırkçılığa karşı eleştiride bulunmaktadır, Romanın orjinal ismi sadece 'Adventure' yani maceradır. Ülkemizde Oda Yayınları, romana 'Dehşet Ülkesi' başlığını vermek istemiş. Martin Eden, Demir Ökçe, Beyaz Diş gibi klasikleşmiş romanlarıyla ismine yabancı olmadığınız Amerikalı yazar Jack London'ın, güney denizleri temalı hikayelerini ve romanlarını okumanızı tavsiye ediyorum. Bin dokuz yüzlü yılların Salomon Adaları'nı anlatan bu roman ise türünün tek örneğidir...
Dehşet Ülkesi
Dehşet ÜlkesiJack London · Oda Yayınları · 2002288 okunma
"Ortaçağ, duygu ilkelliğinde, teknik gelişimin tüyler ürpertici öldürme ve boyun eğdirme araçlarını ele geçirmiş çağımız insanı, bin kere daha korkunç bir yaratık olarak belirmiş, insanlar ve toplumlar arası dengeyi, biçimsel görünüşlerin aldatıcılığına rağmen, daha çok bozmuştur." Varlık Dergisi Kemal Kandaş
Çinli diye Uygur türkü döven kardeşlerimiz kimlerdi?
Uzun sözün kısası, birkaç ay içinde bütün kasaba öylesine gelenekçi kesilmişti ki herkes Oğuz atamız, kan, savaş, gelenek diyordu da başka bir şey demiyordu. Turancı delikanlıların çı­kardığı "Kandaş" adlı dergi bütün kasaba da beleş ·dağıtılıyor­du. Kapağında bir kurt resmi vardı ve kurt şaha kalkıyordu. Dergi kan, barut kokuyor ve bilinmez bir düşmana ağız dolusu küfrediyordu.
Sayfa 163 - YKY 7. Baskı 2014Kitabı okudu
320 syf.
·
Puan vermedi
·
26 günde okudu
Jack London diye bir gerçek var...
Kitap gerçekten olağanüstü bir eser, açıkçası ben Martin Eden'ı okuduktan sonra Jack London'un tüm eserlerini okumaya karar verdim ve şimdiye kadar okuduğum 3. eseri hepsi gerçekten apayrı birer baş yapıt eserdir. Favorimi soracak olursanız kesinlikle Martin Eden'dır ama Yanan Günışığı da başlı başına bir dünyadır. Kesinlikle okumalısınız.
Yanan Günışığı
Yanan GünışığıJack London · Oda Yayınları · 1998461 okunma
Reklam
271 syf.
·
Puan vermedi
·
18 saatte okudu
Bu defa yazarın hikayesi kutuplarda değil hindistan cevizi yetiştirilen yamyamlarla dolu tropik bir adada geçiyor. Çiftliğin sahibi Sheldon ve adadaki tek beyaz adam o, ta ki bir gün sahile gemisi batan ve kayıkla kurtulan Jean ayak basana kadar. . Kalan herkes yamyam çiftlikteki işçiler de dahil. Arkanızı döndüğünüz anda sırtınıza mızrağı yemek işten bile değil.
Jack London
Jack London
yine kahramanın hayatta kalma mücadelesini, yalnızlığını, aşka düşüşünü o kadar gerçekçi anlatmış ki. Yalnız kızın karakteri biraz abartılı geldi. Bir de yamyamlar için mazeret olarak söylediği ( Bu onların doğası.) lafı yok mu? Bu bağlamda yamyamları affedelim o zaman??? Kafam karıştı. Umarım yazar kendi hikayesinde karşıtlık yaratmak için kullanmıştır bu tümceyi.
Dehşet Ülkesi
Dehşet ÜlkesiJack London · Oda Yayınları · 2002288 okunma
98 syf.
·
Puan vermedi
Noa Noa" Gauguin tarafından kaleme alınmış, ressamın bir süre kaldığı Tahiti günlüğüdür. . Paul Gauguin 19.yüzyıl ressamlarındandır. Zorluklarla geçen bir yaşamı olmuş 40 yaşlarda sanata yönelmiş ama özgün eserlerine rağmen bir başyapıt denecek eser çıkaramamış bu sürede de. Arayış içinde bunaldığı bir vakit Tahiti gitmiş. Tahiti’deki ilkel yaşama rağmen gördüğü mutlu insanlar , eserlerine de yansımış. Eserlerinde bu coşkunluğu sembolize eden çizimlere yer vermiş. . Gauguin'in Van Gogh ile başlayan dostluğu bir süre birlikte yaşayarak devam eder ancak ikisinin de ruhsal durumlarındaki çeşitlilik aralarında sık sık tartışmalara yok açar. Gauguin bir gün evi terk edeceğini söyleyerek bir kavgaya sebep olur ve geceyi dışarıda geçirir. Bu olayla sinir krizi geçiren Van Gogh sol kulağını keser...Evet kesik kulak olayını bilirdim de Gauguin ile başladığını bilmezdim Bu kitabın artılarından biri de bu oldu bana .
Noa Noa
Noa NoaPaul Gauguin · Kavis Kitap · 200969 okunma
98 syf.
2/10 puan verdi
Paul Gauguin, Avrupa' dan sıkılıp kendini bulabileceği, gösterişten uzak, onun tabiriyle 'vahşi' bir hayat süreceği bir yere gitmek ister ve Tahiti'ye gider. Orada ilkel şartlar altında yaşamak, karnını doyurmak için gün içinde avlanmak, insanların içtenliği ona çok iyi gelir. Orada geçirdiği iki yıl için şu sözleri söyler: iki yıl daha yaşlandım ama yirmi yıl daha gençleştim. Vahşileştim ama bilgeleştim de. Gauguin'in bu serüveni nihayetinde iyi sonuçlanmaz. İki yıl sonunda tekrar Fransa'ya dönmesi gerekir fakat bu ona zarar vermekten başka bir işe yaramaz ve Tahiti yollarını tekrar kateder. Beğendiğim bir kitap olmadı. Okumanızı tavsiye etmiyorum. Size katacağı tek şey ; teknoloji olmadığı dönemlerde, ülkeler bu kadar büyümemişken bile insanlar kalabalıktan gösterişten kaçmanın yollarını aramışlar. Bu dünyanın kanseri diyebiliriz.
Noa Noa
Noa NoaPaul Gauguin · Kavis Kitap · 200969 okunma
98 syf.
·
Puan vermedi
Bir tuval tablo kitabı, boyası kelimeler, fırçası ise daktilo tuşları
Evet yanlış okumadınız , tuval tablo kitabı. Kelimeler ile resim çizilir mi ? Sorusunun cevabıdır bu kitap ve okuduğum müthiş, iz bırakan kitaplar arasında yerini de almış oldu zat-ı muhterem. Betimlemesine uzun uzun değinmeden önce yazarımız kim? Biraz bahsedeyim. Paul Gauguin , Paris'te doğmuş ama çocukluğunu Peru da geçirmiş biri. Donanmada
Noa Noa
Noa NoaPaul Gauguin · Kavis Kitap · 200969 okunma
Reklam
271 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
Jack London macera kitaplarından birisiyle daha beraberiz. Bu sefer altın aramak, buzda hayata tutunmak konuları yerine okyanusun ortasındaki bir adada geçiyor olaylar. Salomon adalarındaki hindistancevizi ticareti ile uğraşan David Sheldon’un burada çalıştırdığı siyahi köleler ile uğraştığı maceralarıdır. Kölelerin her an kendisini yiyeceği korkusuyla yaşarken bir yandan da gemisi batan bir kız gelir adaya. Jean Lackland adındaki bu kadının gelişiyle bir aşk hikayesi de başlıyor. Zaten bir kadınla birlikte çok fazla zaman geçirince aşık olmamak mümkün müdür? Asıl macera da buradan sonra başlıyor zaten. İyi bir kitap olduğunu düşünüyor, keyifli okumalar diliyorum..
Dehşet Ülkesi
Dehşet ÜlkesiJack London · Oda Yayınları · 2002288 okunma
349 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
"Kimi şeyler şiir kitapları içindir, kimi şeyler günlük yaşam için…" Salomon Adaları'nda beyaz adam ve siyah işçiler arasındaki yaşam mücadelesi ile hikaye başlasa da sonradan aşk hikayesine dönüyor. Beyaz Adamın hayata bakışı, dünyayı talan etme duygusu, emeği sömürme, kendinden zayıfa zulüm etme isteğine aşkı damgayı vurmuş… Deniz, ölüm, yaşam, yamyamlar ve aşk sürükleyici bir dille anlatılmış… macera dolu bir kitap…
Dehşet Ülkesi
Dehşet ÜlkesiJack London · Oda Yayınları · 2002288 okunma
98 syf.
·
Puan vermedi
Sanatçılar eserlerini ortaya çıkarabilmek için hep bir arayış içinde olmak zorundadır. Yoksa durağan yaşam onları içine çekip orada yaşamaya mahkum edemez. Bunu bir şekilde kabul edemezler. Paul bu arayış ile Tahiti'de kaldığı ve kendisine ve eserlerine ilham olacak 2 yılını geçirdiği bu kitabı ortaya çıkarmış. İnsanın ilkelliği çok ilgi çekici ve imrendirici bir durum. Buna ayakuyduramayacak olmayı fark ederek eski yaşantısından izler arar insan, bu çok olağan bir durum. Merak edilen, ilgi duyulan her şey öğrenmeye başladıktan sonra sadece özlenmesi gereken ve anılarda kalarak güzel anılmaya devam edilen kısma geçmelidir bana göre. İnsan aynı hislerle aynı mekan ve kişilerde eski duygularını o berraklığı ile bulamaz ve özlem içinde büyüyerek artar. "Bütün bu üzüntüler beni öldürecek."
Noa Noa
Noa NoaPaul Gauguin · Kavis Kitap · 200969 okunma
320 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Karakterlerinin her birerlerine sımsıcak sarılasım gelen yazar J. London. Martin Eden, Boksör, Yanan Gün.. her biri kendi davranışlarını başkalarınınkine göre değil de, kendi doğrularına göre belirleyen, içimize bir onur damlası sızdıran, hayatımızın bir köşesine çeki düzen verebilenler. selamlar hepsine.
Yanan Günışığı
Yanan GünışığıJack London · Oda Yayınları · 1998461 okunma
30 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.