Ölenin arkasından bir şeyler yiyip içmek, dünyanın tadına bakmak, taziye yemekleri verip onu bunu doyurmak, acıyla baş başa kalmaya imkân vermemek, şakalar yapmak, öleni unutup hâlâ hayatta olduğumuza sevinmek ağır geliyordu bana.
Her aşkın değilse de yarım kalmış bazı aşkların uğurlanmaya, son bir vedaya hakkı vardı. Ama hayat her zaman aynı imkânı vermiyordu herkese. Bazı aşklar gibi bazı vedalar da yarım kalıyordu.