Ordu çağdaşlaşmaya açılmiş ilk kurum olarak o günün Osmanlı toplumunun ilerisinde olmasaydı, belki Birinci ve İkinci Meşrutiyet hareketleri de yaşanmayacaktı. Once Abdülaziz'i ve daha sonra da Abdülhamit'i anayasaya dayalı bir yönetime zorlayabilecek ordu dışında bir güç yoktu. Böylece Türk ordusu, toplumda sadece yeniliklerin değil, toplumsal hakların ve siyasal özgürlüklerin de öncüsü ve güvencesi gibi görünmüştür.