DOKTORLARIN İTİRAFLARI‼ YAHUDİ TUZAĞI‼ DÖNER SERMAYE‼ KANSER‼ KEMOTERAPİ‼ Son 10 senedir kanser neden çığ gibi büyümüştür⁉
Güç zehirlenmesi ;
Güç zehirlenmesi, kibir, hakimiyet tutkusu birer tümör gibidir. Tedavisi kolay olmuyor. Kemoterapi gerekiyor, uzun ameliyatlar gerekiyor. Hiçbir hasta bu zorlu tedavi sürecinde mutlu olmaz. Ancak tümörlerini hastanede bırakıp çıktığında sevinir, mutlu olur. Ağrıları bittiğinde kader kalemlerine teşekkür eder. V.ayhan
Reklam
Kemoterapi Tedavisi
Kemoterapi 1950'lerden beri kanser tedavisi için kullanılır. Gerçekten de etkili bir tedavi yöntemi olabilir ancak inkar edilemeyecek derecede acımasızdır. Kemoterapi farklı sebeplerden dolayı kullanılabilir. Kanser hücrelerini öldürmeye, tümörün büyümesini yavaşlatmaya ve ameliyat veya radyasyon tedavisi öncesi tümörü küçültmeye yarayabilir. Çoğu zaman, kemoterapi ilacına vücudun direncini engellemek için birçok ilacın karışımıyla yapılır. Kanser hücreleri hızla büyür ve çoğalır, kemo bu büyümeyi durdurmak veya hiç olmazsa yavaşlatabilmek için etkili olur. Kemoterapi ilaçları aşırı güçlüdür ve özellikle kötü huylu hızlı büyüyen kanser hücresi ile saç köklerimizdeki gibi sağlıklı hızlı büyüyen hücreleri seçebilmekte pek başarılı değildir. Bu yüzden kemoterapinin yaygın bir yan etkisi saç dökülmesidir. Saç dökülmesi basit bir incelme ile komple kellik (kirpik ve kaşlar dahil) arasında değişkenlik gösterebilir. Genellikle saç dökülmesi kemoterapinin bitiminden birkaç ay sonra durur, ancak yeni saç farklı bir doku veya renkte uzayabilir, düz sarı saç, kıvırcık ve kahverengi çıkabilir. ...
Sayfa 116 - Epsilon Yayınevi
Seksen yaşındayım ve geçen yıl, yetmiş sekiz yaşında ölen eşim, son nefesini vermeye yakın, “var mı bir isteğin?” diye sorduğumda, kedilerden nefret eden bana dedi ki, “lütfen kedimize iyi bak…” Evimizdeki kedinin, eşimin değil, ikimizin de kedisi olduğunu, evladımız olduğunu daha yeni anlayabildim. Meğer bir kedide eşimin kokusunu, sevgisini,
Seksen yaşındayım ve geçen yıl, yetmiş sekiz yaşında ölen eşim, son nefesini vermeye yakın, “var mı bir isteğin?” diye sorduğumda, kedilerden nefret eden bana dedi ki, “lütfen kedimize iyi bak…” Evimizdeki kedinin, eşimin değil, ikimizin de kedisi olduğunu, evladımız olduğunu daha yeni anlayabildim. Meğer bir kedide eşimin kokusunu, sevgisini,
Didem Madak'ın ölmeden önce yazdığı son şiiri. Hikayesi olan şiirlerin en hüzünlüsü, en acısı. Her şeyden öte ölmek üzere bir insanın dünyaya bıraktığı son eser. Kemoterapi tedavisi gördüğü hastanede kanserden ölmeden önce kardeşi Işıl'a okuduğu şiir. Şiirin hikayesini dinledikten sonra "İlk defa bu kadar sağlam yazıyorum" cümlesi ile şiirin başladığını fark etmek insanı tarifsiz bir hüzne gark ediyor. Keşke sonu mutlu biten şiirlerden olsaydı... Keşke Didem Madak hala aramızda olsaydı... youtube.com/watch?v=OVAEG8q...
Reklam
63 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.