Kimsenin tavsiyesi üzerine okuduğum bir kitap olamamasına rağmen kitabın çoğu sayfasını merakla okudum. Okurken sıkılmadığım, hatta az sonra uyurum diyipte uyumadığım kitaplardan biri. Özellikle geleceğimi şekillendirmeye çalıştığım şu zamanlarda kitap bana ilgi çekici geldi.
Olay örgüsü sürekli tekrarlanan bir zaman aralığında farklı gelişiyor. Kitabın hemen hemen yarısına kadar hep gençlik tavırları , çarpık ilişkileri devam edecek sandım tâki Jeff Pamela'yı bulana kadar. Benim ilgimi çekende olayların tahmin edilemez oluşu oldu. Mesela tekrar tekrar ölüp yaşayan ama bir türlü tam fâni olarak yaşayamayan iki insanın kitabın sonunda fâni hayatlarıyla ölümsüz bir aşk yaşayacağını tahmin etmemiştim.
Aşk temasını geride bırakıp kitabın ilk yarısına dönersek, bu kitap benim iki kez düşünmeme sebep oldu: Böyle bir şansım olsa ne yapardım? Daha sonradan farkettim bunun şans değil bir nevi lanet olduğunu. Bizim hayatımızda da böyle lanetli anlar var; hoşlanmadığınız birinin yanındayken, sevmediğimiz bir işi yaparken hep zamanın içinde sıkışmazmıyız.
Ben bu kitaptan şunu anladım. En kıymetli an ne geçmiş ne gelecek, sadece bir daha tekrarı olmayacak şu an.