Bir kas cinnetine kapılarak kollarını sallamaya başlıyorlar ve cenaze töreninin sonu dansa davete varıyor.
Sefil bir yaşam tarzına sahip, fakir insanlardan oluşan bir toplum. Umudunu itirmiş insanlar, kendi çocuğunu öldüren ya da yiyen ebeveynler... Müzik yok. Dans becerisi yok. Ölene ve ya biri sizi ordan çekip çıkarana kadar sallanmak, dans etmek var.
Kitap acılara dayanamayan bir kadının aniden dans etmeye başlamasını konu alıyor. Zamanla insanlar ona katılmaya başlar. Acılarını dansla dışarı vurmaya çalışırlar. Hiç müzik sesi olmamasına rağmen durmadan dans ediyorlar, ayakları su toplasa bile durmuyorlar. Tek bir sorun var: onları gören herkes onlar gibi dans etmekten kendini alamıyorlar, özellikle de düşman saldırısı tehlikesi varken .
Çok kısa bir hikayeydi. Okunmaya değer mi? Eh, işte. İnsanların mutluymuşlar gibi görünüb ya da öyle davranmalarının ardında buna sebep olacak acılar vardır mesela. İşte bu kitap da bunu gösterdi. Onlar mutluluktan değil, yaşadıkları sefaletden dans ediyorlardı