Birini taklit etmeden veya bir şeye öykünmeden ağzımı açamam; istediğim kadar ilk olmaya, kimsenin aklına gelmemiş bir şeyi düşünmeye uğraşayım, ip her daim geleneğin ve modanın elindedir; cümlelerim, düşüncelerim... heyhat! hislerim bile az çok birer öykünmedir; sevdiğimize inanırız ve ezberden okuruz! Hislerin mantığı, toplumun mantığı, sinirlerin ve ciğerin mantığı, veya midenin ve dalağın düşünceleri, beni küçük düşürmek için işbirliği eder. Kendi benliğim büsbütün bir intihalden, tüm rollerimin toplamından başka bir şey değildir. Sevgiden ve genel anlamda samimiyetten el çekmek değil de nedir bu?