Kendi dilinden Gündüz Vassaf
BEN Ufaktım. Yaşadığım bir şeye yetişkinlerin inanmadığını, annemin de yanılabilecegini fark edince çok şaşırdım. Kendimi tuttmayıp uzun süre güldügümü hatırlıyorum. Dokuz yaşındayken insandan korktum. 6 Eylül 1955'ti... Annemle oturduğumuz evin kapalı kepenklerinin arkasından gizlice gözetlediğimiz 50-60 kişi evimize saldırıp saldırmamaya karar
Türkçe bilmenin şanslarından biri Yaşar Kemal'i kendi dilinden okuyabilmek.
Sayfa 225
Reklam
Konuşma dilinden; konuşma dilinin abartılmış egemenliğinden ötürü, bilinçli olarak deneyimlerimizi sı­nırlıyoruz. Daha az görüyor, da h a az işitiyor, kokluyor, do­kunuyor ve daha az tat alıyoruz. Birçok deneyimi es geçiyoruz. Yaşama daha az dikkat ediyor, kendi basitleştirmelerimizle özel soyutlamalarımıza çok daha büyük dikkat gösteriyoruz. Çev­remizde yaşayıp deneyebileceğimiz sonsuz çeşitlilikler içe­risinden, gerçekten yaşayabildiğimiz tek tük şeyleri de hemen sözcüklerle kodlayıp standartlaştırıyoruz.