"Sanki bu şehrin başına bir felaket gelmişti... Sanki herkes apar topar göçmeye hazırlanmış, o telaş içinde, başkalarının gözünde hiçbir değer taşımayan, yalnızca kendi geçmişini diri tutan ufak tefeğini alelacele elden çıkarmıştı..."
Sanki bu şehrin başına bir felaket gelmişti... Sanki herkes apar topar göçmeye hazırlanmış, o telaş içinde, başkalarının gözünde hiçbir değer taşımayan, yalnızca kendi geçmişini diri tutan ufak tefeğini alelacele elden çıkarmıştı...
Reklam
Sanki bu şehrin başına bir felaket gelmişti. Sanki herkes apar topar göçmeye hazırlanmış, o telaş içinde fazla yük olmasın diye başkalarının gözünde hiçbir değer taşımayan, yalnızca kendi geçmişini diri tutan ufak tefeğini alelacele elden çıkarmıştı. O sırada yanımızdan geçen bisikletli çocuğun bir anlığına kıpırdattığı esintide, dükkanın önünde askıda duran gece elbisesi dalgalandı. Rüzgarla savrulan kıpkırmızı tül, güneş ışığında lime limeydi, altındaki yer yer yırtık astarın kesiminden bu giysiyi ince bedenli bir kadının giydiği ortaya çıkıyordu. Nasıl bir peki? Ya gençken delişmen bir pavyon kızı, sonraları uslanmış. Bunu sıradan gece kılığı olarak görmeye alışmış ya da delişmenliği hiç tanımadan evlenmiş uslu bir ev kadını, ara sıra bunu üstüne geçirip, özellikle tek başınayken aynada kendini inceliyor, tekdüze yaşamını bu renkle süslüyor, düşlere sürükleniyor.
Yayınevleri hakkında.
en iyi yayınevlerini sıralarken çeviri, fiyat, editörlük, dizgi, baskı, ulaşılabilirlik, kitap seçimi gibi faktörlerden sadece birini alıp "en iyi" sıfatını bunun üzerine kurgulamak haksızlık olur. benim naçizane değerlendirmelerim şu şekilde: (sayılar sıralama amacıyla değil okurken kolaylık olsun diye. yanlış anlaşılmasın) 1-
Tomris Uyar'ın gözünden hapishanedeki hükümlü çocukları
Dünya Çocuk Yılı'nın en sıcak gününü, 21 Ağustos sabahını Sağmalcılar Ceza ve Tutukevi'nde geçirmiştim. Elele dergisi, isteğim üstüne Adalet Bakanlığı'na başvurmuş, gerekli izni almıştı. Derdim, Cumhuriyet gazetesinde çıkan bir haberin doğruluğunu sınamak. Önüme çıkan her yetkili -infaz savcısını da katalım- beni bu iş için epey tıfıl gördüklerini
Kendi gözünden Tomris Uyar
Öykünün hiç değişmemesi üzüyor. “Açık şikâyet" mi? Belki... Kadınlar, ilk tanışmada hep kuşkuyla süzerler beni. Dobra-lığım, beklenmedik duygusallığım karşısında tetik durmaya çalışırlar. Sonraları, üçüncü, dördüncü karşılaşmada, dost olmaya karar verdiler mi (bana danışmak gereğini de duymazlar ya), işi alabildiğine silahsızlanmaya kadar
Reklam
62 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.