Sevgili Özlem abla, seninle tanışmayı Rabbim bana nasip ettiği için şükürler olsun. Seni tanımakla bir kez daha düştüğüm yerden hamd ederek kalkmam gerektiğini hatırladım. Allah'ı anmak, ona şükretmek o kadar huzur verici bir şey ki bunu anlatmak mümkün değil. İnsan bunu anlamak için yaşamalı. Ve dilerim yeryüzündeki bütün insanlara nasip olur ellerini semaya açıp Allah'a hamdetmek. O' ki Alemlerin Rabbi olan Allah'ın en sevdiği kulu ve peygamberi Hz. Muhammed(sav) değil miydi, yeryüzünde en çok acı çeken, zulüm gören. Yine de insanlara bir ah etmeyen, Allah'a daima hamd eden.
Ve yine kendinden önce ümmetin düşünen o Peygamber ki, bizler onu selam ve salavat etmekten uzağız. Ne kadar aciziz.
Hz. Peygamber (sas) şöyle buyurmuştur:
“Her peygamberin ümmeti için yaptığı bir dua vardır. Ben ise duamı kıyamet gününde ümmetime şefaat için sakladım.”
(M494 Müslim, Îmân, 341)
Kendi kalemimden bir söz buraya bırakmak istiyorum;
"Derdi veren Hûda, insanlar sadece aracı olacaktır.
Verdiği derdin dermanını verecek olan da Hûda,
Ve insanlar yine sadece aracı olacaktır."