Artık "kendi sözlerim"le konuşuyordum.
Sayfa 57 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Öldüğümde beni kefene sarmayın," deyip durdu. "Kefene sararsanız sıkı bir düğüm atmanız gerekir; öteki dünyaya gidince o düğümleri açamam. Sadece temiz bir parça örtüye sanın yeter. Bir de gömmeden önce yıkamayı unutmayın!" "Fengxia artık büyüdü, evlenme çağına geldi," diye devam etti. "Onu da baş göz edersek huzur içinde uyurum. Youqing daha küçük. Aklının ermediği bir sürü şey var, bu yüzden onu çok fazla dövüp korkutma." Onun bu sözlerini dinleyince, kalbim kat kat acıyla doldu. Ona, "Aslında benim çok uzun süre önce ölmem gerekiyordu," dedim. "Savaşta birçok insan öldü, her nasılsa ben hayatta kaldım. Her gün kendi kendime 'yaşamalıyım' diyordum, böylece eve dönüp sizleri görebilecektim. Şimdi sen bizi terk etmekten mi bahsediyorsun?" Sözlerim etkili olmuş olacaktı ki ertesi sabah uyandığımda Jiazhen'ın gözlerini dikmiş bana baktığını gördüm. "Fugui, ben ölmek istemiyorum," diye fısıldadı. "Tek istediğim, her sabah uyanıp seni ve çocuklarımı görebilmek."
Sayfa 131Kitabı okudu
Reklam
Marcus Antonius'un Sezar'ın öldürülmesinden sonra halka hitabı
Dostlar, Romalılar, yurttaşlar, dinleyin; Ben Caesar’ı gömmeye geldim, övmeye değil. İnsanın ettiği kötülük yaşar ardından, İyilikleriyse toprağa gider kemikleriyle. Bırakın, öyle olsun Caesar için de. Soylu Brutus, muhteris dedi Caesar için: Öyle idiyse, ağır bir suç bu. Ve Caesar bütün ağırlığıyla ödedi suçunu. Burda Brutus ve ötekilerin
"Çünkü sözlerim senin kendi aklında algıladıklarındır..."
Sayfa 58 - Avrupa YakasıKitabı okudu
Ama merak etme, öğreneceksin. Dost görünenin nasıl düşman olabileceğini, iyi biriymiş gibi davrananın aslında dünyanın en kötü kişisine dönüşebileceğini, bilge zannettiğin o kutsal kişilerin sadece kendi çıkarı peşinde koşabileceğini, sana sadık gibi duranların bir gün en büyük ihaneti yapabileceğini öğreneceksin. Göründüğü gibi değildir dünya, görüldüğü gibi değildir insan. Bu sözlerim küpe olsun kulağına.
Nasılsın sorusuna cevap
Size, başımdan gelip geçenleri mi anlatayım? diye konuşmaya başladı; hepsini anlatmak hem olanaksız, hem de değmez. Çok acı çektim, serseri gibi dolaşmalarım yalnızca bedenimi değil, ruhumu da sürüklemişti. Tanrım, neler ve kimler düş kırıklığına uğratmadı ki beni! Kimlerle yakınlık kurmadım! (Lejnev'in, kendisine ilgiyle baktığını görerek) evet, kimlerle yakınlık kurmadım! diye yineledi. Kaç kez kendi sözlerim bile, yalnızca kendimde değil, düşüncelerime katılan başkalarının ağzında bile nefretimi uyandırmıştır! Kaç kez, bir çocuk duygusallığından, kamçılanan atın kuyruğunu bile kıpırdatmayan kaba duygusuzluğuna geçtim... Kaç kez sevindim, umut besledim, savaştım ve kendimi boşuna alçalttım. Kaç kez, şahin gibi yükseldim ve kabuğu ezilmiş bir sümüklü böcek gibi yerde sürünerek döndüm. Nerelerde dolaşmadım, ne yollardan geçmedim ki!
Reklam
569 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.