“Akşamın alaca karanlığında, ümitsiz yankılanan kendi sözlerim dokundu bana, ağlamaya başladım.”
Hani şu hasta konuşmaya cesaretlendirilir kısmı
Psikoterapide hiçbir şey kesin bir özetten, özellikle içinde bir liste olan bir özetten daha fazla sahte güven uyandıramaz. Kendi sözlerim beni yüreklendirmişti: problem ansızın daha berrak, daha aşina, çok daha denetlenebilir görünüyordu.
Reklam
Akşamın alaca karanlığında, ümitsiz yankılanan kendi sözlerim dokundu bana, ağlamaya başladım.
Büyük durgunluklar bilirim. (Pek çok insanın yaptığı gibi) acil bir mektuba alt tarafı bir kartla cevap vermek için günler ve günler boyunca oyalanmamdan bahsetmiyorum. Bana faydası dokunacak kolay bir edimi ya da keyif verecek yararlı bir edimi (zaten kimsenin yapmadığı gibi) sürekli olarak reddetmem de değil kastettiğim. Kendi kendimle
Sayfa 176Kitabı okudu
"Ancak bu kavganın fırtınalı gidişatını baştan sona burada anlatmanın gereği yok: Sadece Professionals der Table d’hôte 3 zengin fikirlidir, bir masada oturanların arasında çıkan tartışmadaki argümanlar ise öylesine bulunduğu için sıradan ve basittir. Tartışmamızın neden hızla kırıcı bir biçim aldığını açıklamak da zor; sanırım bu öfke şöyle başladı: Her iki koca da ister istemez eşlerinin böylesi bir çukura ve tehlikeye düşmeyeceklerini iddia ettiler. Benim sözlerim üzerine ise, böyle bir şeyi, kadın ruhunun tesadüfi ve çok ucuz yöntemlerle fethedilebileceği gibi yanlış yargısı olan bir bekâr söyleyebilir ancak, diyerek karşı çıktılar: Bu bile beni biraz kızdırmaya başlamıştı ki, Alman bayan bu dersi öğretici bir şekilde kapatmak isteyip de, bir yanda gerçek kadınların, öte yanda Madame Henriette gibi “doğasında orospuluk yatan” kadınların olduğunu söylediğinde, sabrım taştı ve ben de saldırmaya başladım. Bir kadının, hayatının bazı anlarında istemeden ve farkında olmadan bazı gizli güçlerin esiri olabileceği gerçeğini reddetmenin altında, insanın kendi içgüdülerinden, doğasındaki şeytanlıklardan korkmasının yattığını, bazı insanların kendilerini “kolay baştan çıkarılanlar”dan daha güçlü, daha namuslu, daha temiz hissetmekten zevk aldıklarını söyledim. Bir kadının kendisini içgüdülerine özgürce bırakmasını, tutkularının peşinden gitmesini, genelde olduğu üzere kocasının kollarında, gözleri kapalı onu aldatmasından daha dürüstçe bulduğumu belirttim."
Sayfa 15 - Can Sanat YayınlarıKitabı okudu
senin ne söylediklerime inanmanı ne de yaptıklarıma güvenmeni isterim. çünkü benim sözlerim senin kendi düşüncelerinin yankısından, yaptıklarımsa senin kendi umutlarının harekete geçmesinden başka bir şey değildir.
Reklam
Sözlerim havada asılı kalmıştı. Kalabalıkta yükselen uzlaşma dalgasını kaydettiklerini görmeyi umarak ekrana baktım. Oysa ekranda kendi vuruluşumu izleyecektim.
-erkeklerle kadınlar,
“Herkes bu dünyaya kendi penceresinden bakar; hele toplumumuzda, erkeklerle kadınlar birbirlerinden farklı deneyimler yaşar. Topluma bakış açıları oldukça farklıdır. Ben toplumdaki hızlı değişimlerin ta içinde bulundum; bu yüzden kendimi şanslı sayıyor, bir kadın olarak gençlere söyleyebilecek sözlerim bulunduğuna inanıyorum.”
Sayfa 4 - İletişim yayınları
“.............. söz etmek istedim ama o sözlerin tamamı babama aitti ve kendi zihnimde bile tuhaf provasız duruyordu. Onları sahiplenemeyişimden utandım. O zamanlar babamın sözlerinin benim de sözlerim olması gerektiğine inanıyordum ( bir parçam buna daima inanacak).”
Sayfa 189Kitabı okudu
571 öğeden 371 ile 380 arasındakiler gösteriliyor.