Kendilik yitimi için güzel bir açıklama
Diyelim,kolunuzu hareket ettirmek istiyorsunuz. Motor korteksiniz koldaki kaslara komutlar gönderir. Motor korteks aynı komutu beynin diğer bölgelerine de kopyalar, o bölgeler de kopyayı kullanarak kol hareketinin duyusal sonuçlarını öngörür. Bu arada kol hareket eder ve bu da çeşitli duyumlar yaratır (dokunma, vücut farkındalığı ya da görsel duyumlar gibi). "Karşılaştırıcı" gerçek duyumları, öngörülen duyumlarla karşılaştırır. Ortada bir uyuşmazlık yoksa, eylemi kendimizin gerçekleştirdiğini hissederiz - onu sahipleniriz ve bu da bizde bir faillik algısı yaratır. Uyuşmazlık mevcutsa, bu bize eylemden başka birinin, dışsal bir failin sorumlu olduğunu hissettirir.
Sayfa 111Kitabı okudu
Birçok kişi kişiliğin sabit, değişmez olduğunu zanneder. Halbuki kişilik, yaşanmışlıklarla biriken hisler bütünüdür. Kişi, içindeki hisleri ve zarara uğramış duyguları onardıkça, olaylar karşısındaki duruşu, yaşama bakışı, kendilik algısı değişir. Bir başka deyişle, kişiliği değişir.
Reklam
"Çocuklar anne babalarıyla olan ilişkilerinde sıkışıp kalıyorlar. Bunun bir yönü şu olabilir: Her insan hayatına anne babasının yanında başlar ve bu dönemde çok âcizdir. Her bebek ve çocuk anne babasından şefkat, merhamet görmek ister. Bu çok derin varoluşsal bir ihtiyaçtır ve ölene dek devam eder. Bu, başkasından beklediği ilgi ve şefkatten farklıdır. Bir kimse ilgi ve şefkat görmediği biriyle ilişkisini koparıp başka birine yönelebilir. Oysa her çocuğun tek anne babası vardır. Çocuğun başka seçeneği yoktur. Başka koruyucusu yoktur. Ebeveynlerince duygusal olarak örselenmiş, alağılanmış, değersiz görülmüş çocukların yaşadıkları bu incinmeden yola çıkarak kendilik imgeleri dediğimiz imgeler olumsuz olur. Öz itibariyle, yaratılıştan kimse yetersiz değildir, sadece anne ve baba yeterli ilgi ve şefkati gösteremediği halde, 'ailem bana değer vermiyor' demek yerine çocuk gibi vahim bir hata yapar 'Ben değersizim, gereksizim, önemsizim, kötüyüm...' gibi bir sonuca varır ister istemez. İş burda kalsa iyi. Başka bir vahim hatayla, bu hükümleri genelleştirip hayatın kötü, gereksiz, anlamsız, acımasız olduğu sonucuna varır. Yani, 'Ailem beni değerli bulmuyor' önermesinden 'Ben değerli değilim' genellemesine geçerler, buradan da 'hayat yaşanılmaya değmez' sonucuna varırlar. Bu, çocuk için çok ciddi bir kendilik algısı bozukluğudur. "
Sayfa 205Kitabı okudu
"Bazilar için (.. ) kendilik algisi doğumda kazanılmış bir hak gibidir. (...) tıpkı içinde oturdukları ev gibi kendilerine miras kaldığını düşünürler. Bazı insanlar ise o evi yakıp yıktıktan sonra, kendilerine ait yeni topraklar bulup her şeye sıfırdan başlamak derdindedirler."
Bağımlılık
İçinizde bir boşluk vardır ve bunun dol durmanın tek yolu birine dayanmaktır; kendilik algısı olan birine.
Benlik algısı, algısı ego benlik şeması ve benlik sunumu sınırlı kavramlardır kendilik algısı, kendiniz hakkında nasıl hissettiğiniz (benlik saygısı) de içeren kim olduğunuza dair farkındalığınızdır.
Reklam
Bazıları için kendilik algısı doğumda kazanılmış bir hak gibidir. Tıpkı içinde oturdukları ev gibi kendilerine miras kaldığını düşünürler. Bazı insanlar ise o evi yakıp yıktıktan sonra, kendilerine ait topraklar bulup her şeye sıfırdan başlamak derdindedirler.
Sayfa 9 - Can YayınlarıKitabı okudu
KENDİLİK ALGISI
Kendisiyle ilgili düşünceleri çoğu zaman olumsuzdur. Dışardan bakıldığında mutlu zannedilen ama içinde fırtınalar kopan bir adamdır.
Çocuğun dış dünyayla ilişkisinde kendilik algısı edinmedeki gelişim süreci karmaşık, şaşırtıcı ama neyse ki anlaşılabilirdir.
"Bazıları için (...) kendilik algısı doğumda kazanılmış bir hak gibidir. (...) tıpkı içinde oturdukları ev gibi kendilerine miras kaldığını düşünürler. Bazı insanlar ise o evi yakıp yıktıktan sonra, kendilerine ait yeni topraklar bulup her şeye sıfırdan başlamak derdindedirler."
Sayfa 9 - Rebecca Solnit, Kaybolma KlavuzuKitabı okudu
Reklam
Bazıları için kendilik algısı doğumda kazanılmış bir hak gibidir. Tıpkı içinde oturdukları ev gibi kendilerine miras kaldığını düşünürler. Bazı insanlar ise o evi yakıp yıktıktan sonra, kendilerine ait topraklar bulup her şeye sıfırdan başlamak derdindedirler.
Sayfa 9 - Can YayınlarıKitabı okudu
Sağlıklı ifade edilen öfkenin iyileştirici bir etkisi vardır. Öfkesi kabul edildiğinde çocuk, olduğu kişi gibi kabul edildiğini hisseder. Yaşadığı zor duygulara rağmen benliği, kendilik algısı yaralanmadan yaşamına devam eder.
192 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
oyun 've' gerçeklik
İşte başlıkta yer alan ‘ve’ bağlacı bizim tam da hayatı yaşadığımız,
Donald W. Winnicott
Donald W. Winnicott
un adını verdiği ‘bir ara bölge.’ Şöyle sorar: ’’Hayatlarımıza bakarsak zamanımızın çoğunu davranışlarda ya da tefekkürde değil başka bir yerde geçirdiğimizi görürüz. İşte ben ‘’nerede?’’ diye soruyorum ve bu soruya cevap vermeye çalışıyorum.’’ Winnicott’ın en önemli
Oyun ve Gerçeklik
Oyun ve GerçeklikDonald W. Winnicott · Metis · 2013167 okunma
192 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.