Cahilken, dünyanın rengine kanmışken dinlemiştim ilk seni.
''Doyulurmu'' derken ''küstürdüm gönlümü'' farkına varmadan.
Sonra yine yetiştin imdadıma ''yalan dünya'' dedin usulca çığlıklar içinde. Özledim hemde çok ''neredesin sen'' diye feryad ederken ağladığımda oldu. ''Karlı dağlar geçit vermez olunca'' efkarımı bastırdım gurbet yolunda.
''Ne güzel yaratmış seni yaradan'' dedim.
Zaman geçti bütün acılarımın üstünden.
Sonra bir akşam üstü ''kendim ettim kendim buldum'' diye söylendim umarsız. Sen bizim sevda lügatımızdın be NEŞET BABA. ''Şirin Kırşehir'' inde nur içinde yat...
Ölümünün 5. Yılında büyük halk ozanı Neşet Ertaş'ı saygıyla rahmetle ve özlemle anıyoruz.
Ben şimdi, kasım ayın da evimin balkonun da solmuş kasımpatılar gibiyim. Tek yeşil yaprağı kalmadı ne hüzünlü.. Şimdi anneleri kayıp olduğu için bir bir ölen kedi yavrularının hüznünü yaşamaktayım bununla beraber. Kasım da solmuş bir kasımpatı ve vakitsiz doğup annesiz kalmış kedi yavrularından daha hüzünlü bir şey söyle bana. Kasımpatılarımın