Münacaat Bu yaşa erdirdin beni,gençtim almadın canımı ölmedim genç olarak ,ölmedim beni leylak büklümlerinin içten ve dışardan sarmaladığı günlerde bir zamandı heves ettim gölgemi enginde yatan o berrak sayfada gezindirsem diye ölmedim, bir gençlik ölümü saklı kaldı bende. Vakti vardıysa aşkın,onu beklemeliydi genç olmak yetmiyordu fayrap
Charles Bukowski
çoğumuz gibi, o farklı işlere girip çıktım ki, midem deşilmiş ve bağırsaklarım rüzgara fırlatılmış gibi hissediyorum kendimi. iyi insanlar da tanıdım bu işlerde öbür tür de. ama birlikte çalıştığım insanları düşününce- aradan on yıl geçmesine rağmen-
Reklam
Ben hep yaralarımı tek başıma sardım duyan oldu mu hayır gören oldu mu bilen oldumu hayır Anlayacagınız ne kadar vursanızda kendi kendimi hep tek basıma iglestirirm kimsem yok diye şikayette etmem kimsesizligimden de degildir tek basıma mücadehale etmem Etrafım kalabılıkken kimsesiz koyulmaktır herkesin derdine koştum da bir kendime gec kaldım yine koş deseler koşarım aslında bu benim saflıgımdan degil vicdanım el vermedigimdendir kimisi yükünü bıraktı kimsi birseyler götürdü kimisi hiç dinlemedi bile ona ragmen dik durdum hep İçim kan aglarken kahkalar attım güldüm eglendim sigara üstüne sigara yaktım yine de yaralarımı göstermedim göstersem benim silahımla beni vuracaklardı Sahi insan kaç defa ölür ki Kaç defa düştüm mesala sayısını bilmem her düştügümde bir tekmede kendim vurdum kendime daha iyi ayaga kalkmam icindi belkide Yada baska birsey hic kimseye boyun egmedim egmeyecegimi de biliyorlardı üstelik herseye ragmen kendi kendime büyüdüm bazen cocuk oldum bazen de inatcı bir keçi kime elimi uzattıysam hep elimi kırdılar gardaş dedim sırtını döndü küsmedim Bacı dedim yolunu degiştirdi küsmedim Çünkü benim kalbimde vicdan vardı merhamet vardı günü geldiginde vicdan ve merhameti bulamazsanız bende bilinki ölmüşüm bilinki cicek olmusum bilinki bir yıldız yada ne biliyim gökyüzü yada bir gece o yüzden sizler ne kadar kırsanızda ezsenizde kücükde görsenizde kullansanızda bir gün cok pişman öleceksiniz kırdıgınız yerden kırılırken beni güzel hatırlayın bilinki ben orda burda şurda bir yerde olacagım .. yaralarımı sorarsanız kabuk baglamıyor hep kanıyor sarılmaz çünkü acılarda yaralarda Kanayacakta ..
•Sigarayı Nasıl Bıraktım ?•
Bundan yaklaşık 1 ay önce sigarayı bıraktım. 10 yıldan daha uzun süredir içiyordum. Ve en ağır tütünlerdendi üstelik. Herkesi, herşeyi kenara bıraktım ve kendime söz verdim. Canım her ne kadar isterse istesin asla içmeyeceğime kendimi ikna ettim. Kolaylık olsun diye kendimi ağır mevzulardan uzak tuttum ve insanlardan ve özellikle sigara içen insanlardan uzak durdum. Etrafımda çakmak, küllük gibi bana sigarayı hatırlatabilecek herşeyi kaldırdım. Arabesk, slow yada duygusal türlerdeki müzikleri dinlemeyi bıraktım. İçeriği üzücü yada duygusal olan her türlü film, video, dizi, klip vb. izlemeyi de bıraktım. Geriye 2 şey kaldı. Ben her bir işe başlarken mutlaka sigara yakarak başlardım. Bu yüzden kendime başka bir formül buldum ve her işe başlarken ağzıma bir şekerli sakız alarak bu alışkanlığı yendim. Son mevzu ise vücudumun nikotine olan isteğini gidermek. Bu gerçekten çok zorladı beni. Bunu başarmak için tamamen irademe ve zekama sığındım. Derler ki bir acıyı bastırmak için başka bir acı meydana getirirsin, böylece ilk acıyı artık farketmezsin. Bende kendimi spora vererek vücudumu çok yordum, o kadar yordum ki artık sigaranın aklıma gelebileceği kadar bile enerjim kalmamıştı. Tüm bu anlattıklarımı 1 ay uyguladım. Şuan artık sigaradan da kokusundan da tiksiniyorum 😁
Bu yaşa erdirdin beni,gençtim almadın canımı ölmedim genç olarak ,ölmedim beni leylak büklümlerinin içten ve dışardan sarmaladığı günlerde bir zamandı heves ettim gölgemi enginde yatan o berrak sayfada gezindirsem diye ölmedim, bir gençlik ölümü saklı kaldı bende. Vakti vardıysa aşkın,onu beklemeliydi genç olmak yetmiyordu fayrap sevişmek
1,000 öğeden 571 ile 580 arasındakiler gösteriliyor.