Gençlik, insanın hayata dair çok az şey bildiği bir dönem. Buna rağmen, gençlik, insanın hemen her konuda çok iddialı ve boyunu aşan şeyler söylediği bir dönem aynı zamanda. Bol bol kalp kırdığı, bol bol yargıladığı, bol bol öfkelendiği…
Kendim de o yollardan geçtiğim ve şimdi pişmanlık duyduğum birçok şeyi söylemiş olduğum için, genç kardeşlerime -önce kendime hitap ederek- şu tavsiyelerde bulunuyorum:
* Bugün söylediklerinizle, 20 yıl sonra tekrar yüzleşebileceğinizi unutmayın. Dolayısıyla şimdiki iddialı laflarınızın, ileride belki yüzünüzü kızartabileceğini mutlaka hesaplayın,
* İnsanları kınarken, ayıplarken, eleştirirken, sizin de bir gün aynı adımları atabileceğinizi düşünün, üslubunuzu ona göre ayarlayın,
* Aşırı iddialı söylemler geliştirirken ve çeşitli meselelerde atıp tutarken, mevzunun her yönünü gerçekten kavrayıp kavramadığınızı kontrol edin. Azıcık ve ham bilgiyle, haddi aşıyor olabilirsiniz,
* Birilerinin dolduruşuna gelip belli konularda başkalarının sloganlarını tekrarlarken, “Acaba kullanılıyor olabilir miyim?” sorusunu hep sorun. Kullanılma, her zaman kötü niyetle olmaz,
* Ve, ağzınızdan / kaleminizden / klavyenizden çıkan her kelimenin Allah’ın katında bir hesabının olacağını hiç aklınızdan çıkarmayın.
- Taha Kılınç