– ben başkası için önemli bir insan olabilir miyim diyorum,
ve artık başkası benim için önemli bir insan olabilir mi
diyorum, ve artık ben kendim için bile önemli biri olabilir miyim diyorum
-ben başkası için önemli bir insan olabilir miyim diyorum. ve artık başkası benim için önemli bir insan olabilir mi diyorum. ve artık ben kendim için bile önemli biri olabilir miyim diyorum.
Sayfa 99 - Mayıs Yayınları, Genişletilmiş 7. BasımKitabı okudu
- öyleyse
merhaba yeni tanış (sevindik mi)
- herkesin ayrı bir insan tanımı olursa, nasıl sevebilirler birbirini.
MART 1969
- ben başkası için önemli bir insan olabilir miyim diyorum, ve artık başkası benim için önemli bir insan olabilir mi diyorum, ve artık ben kendim için bile önemli biri olabilir miyim diyorum.
- burnumda o hep kahrolası
GÖRÜCÜ
İşten eve geldiğimde oldukça yorgundum. Elbiselerimi değiştirip hemen odama çekilip uzanmak istiyordum.
--Anne! Ben geldim!
Mutfaktaydı. Sesimi duyunca ellerini havluya silerek yanıma geldi. Gülümsüyordu.
--Hoş geldin, aslan oğlum. Hay maşallah. Seni yaradana kurban olurum ben.
Şaşırmıştım. Ama hemen kendimi toparladım. Ne de olsa böyle bir
Aslında nasıl bir kitaptı, sevdim mi sevmedim mi bilmiyorum. Zaten kitapta bir olay örgüsü ve belli bir hikaye yok. Aslında anlatıcımızın yani yazarın, gündelik hayatında çevresindeki her şeyi alaycı bir tavırla incelemesi ve bunlardan sonuçlar çıkarmasını okuyoruz. Bir nevi yazarın beyninin içindeyiz. Açıkçası bazen kendimi gördüğüm, yaptığı çıkarımlarda kendimi bulduğum ve yüzümde gülümse yaratan kısımları vardı ve çok hoşuma gitti. Yine de önerir miyim bilmem. Okuduğum değişik kitaplardan biriydi. Yazarın kendi kendine yaptığı beyin fırtınalarının, bir kenara yazdığı eleştirilerinin, çıkarımlarının bir derlemesi olan bu kitap; sizin de aslında hayatınızda bir kez de olsa metrodayken, otobüsteysen, trendeyken etrafınızı incelediğinizde düşündüğünüz şeyleri yazılı bir şekilde önünüze sunuyor. Herkesin okuyabileceği, sevebileceği bir kitap olduğunu düşünmüyorum. Kendim bile sevdim mi sevmediğim mi ne hissettim bilmiyorum. Yine de bu tarzda kitap okumayanlar ve okumak isteyenler için güzel bir başlangıç olabilir.
Şimdi nasıl itiraf etmeli, beş gün beş gecedir gömleğine sarılıp uyuduğumu, yakasına yapıştığım bir rüyayı nasıl kendim yaptığımı... Yine susturmalıyım kalbimin kalabalığını, hep anılarla sevişiyorum. Şu an senin olabilir miyim...
Naif Badire
Dilini bilmediğim bir memleketteydim, her şey doğal olarak tuhaftı. Fakat bu tuhaflık daha da tuhaf bir yön kazandı. Yeraltı geçidinden yukarı merdivenleri çıkıyordum. Cadde tarafında kalan merdiven korkuluklarının dış kısmında yirmilerinde genç bir kadının simit sattığını görmemle kendi memleketimin insanı olduğunu hemen anladım.
Bunca mesafeyi aştıktan ve kendim olmabildikten sonra hakim olmalı değil miyim en azından kendi hayatımdaki tüm gerçeklere?
Belki bir yerlerde yanılıyorumdur. Olabilir mi?
HÜZÜN KOKULU AŞK
Hayatım boyunca çeşitli korkular yaşadım içimde. Hem de en acımasız olanlarını… Yine de kimseye söylemedim. Hiç kimseyle paylaşmadım, yaşadıklarımı. Daha çocukken o küçücük yüreğime korkunun her türlüsü yerleşti. O zamandan beri bu duyguyla iç içe yaşadım.
Bu yüzden de korkuyu içinde saklayan kişileri ben gözlerinden tanırım.
Onu