Tarif edemiyeceğim bir duygu
İyi hissettirmekten uzak
Fazlasıyla kalp çarpıntısı yaptırıyor
Stresi dibine kadar işliyor
Kendimden ne kadar eminsem bir o kadar da şüpheliyim
Hafızam kötüdür
Bu zayıf hissettiriyor
Her şeyin çöpe gidebileceğini düşünmek beni en çok yaralayan kısım
Bu bir son değil evet ama bir sona yaklaşacak kadar çok şey oldu.
Çok şey feda edilip çok emek verildi.
Tüm bunlar boşuna yapılmadı.
"Şimdi karşımda, gözümün bir yerlerden ısırdığı bir yabancı misali duran şey, sevgi. Dönüş, daha doğrusu dönmek “yitik/kayıp”ı tanımlıyor, onun adını koyuyor. Beni kendimden ayıran buzu parçalayamam, sadece erimesini bekleyebilirim, bu da bastığım zemini, bütün o sağlam toprak mefhumunu yitirmek demek. Mutlak delilik gibi görünen bir şeyle kaotik bir birleşme demek."
Sayfa 209Kitabı okudu
Belki de az, hayat ve ölüm kadardır! Belki de, seni az tanıyorum, demek, seni kendimden çok biliyorum, demektir. Bilmesem de, ögrenmek için her şeyi yaparım, demektir. Belki de az, her şey demektir. Ve belki de benim sana söyleyebilecegim tek şeydir...
Kendimden nefret ettim, kendime hayran oldum:
sonra hepimiz birlikte yaşlandık.
Paul Valery
Taş taşıdım, içim kendimden yorgun benim
Denizler dalgalar dövdü beni, sert rüzgârlar yurt bildi zirvelerimi.
Kırıldım, söküldüm, ufalandım; döndüm bitiştim tekrar kendime
açsan, kırsan, baksan; bütün yeryüzü, her zerremde.
Kendimden kendimi çalıyorum
Sayfa 80 - PDFKitabı okudu
