Ne güzel şiirsin
Ben İsmet Özel, şair, kırk yaşında. Her şey ben yaşarken oldu, bunu bilsin insanlar ben yaşarken koptu tufan  ben yaşarken yeni baştan yaratıldı kainat her şeyi gördüm içim rahat gök yarıldı, çamura can verildi linç edilmem için artık bütün deliller elde kazandım nefretini fahişelerin lanet ediyor bana bakireler de. Sözlerim var köprüleri
Sayfa 80
Başkalarından ayrılınca, kendi kendimi karşıma aldım; alışkanlıkların, başkalarının düşüncelerinin ruhumu dönüştürdüğü her şeyi unutmak istedim. O zamana dek belli bir biçimde yaşamıştım; çünkü başkaları beni yönlendirmiş, yani bana öğüt vermişti; çünkü benim hakkımda, yalanlamaktan hoşlanmadığım belli fikirler oluşturmuşlardı; çünkü, farkına varmaksızın beğenilerine öykündüğüm, değerlerini benimsediğim insanlar arasında bulmuştum kendimi. Şimdi başkaları beni yadsıyor, beni tanımadıklarını öne sürüyor; bense, bendeki onların olan şeyleri yadsıyordum, onların bana dayattıkları şeyleri benim saymak istiyordum. Şimdik korkusuzca kendi kendime soruyorum: Kimsin sen?
Reklam
Bütün söylediklerim karşılıklı bir sohbettir ve hiçbiri öğüt niteliğinde değildir. Bu kadar serbest konuşabiliyorsam bu, başkalarını kendime inandırmak zorunda olmadığım içindir."
Bu kitap sadece açıklamaya çalışmakta ve her biri bir kuram olan açıklamalar kesin bir tonda yazılmış izlenimini verseler dahi, birer tarif ve tartışma niteliği taşımaktadır. Bu konuda Montaigne’in bir sözünü benimserim. “Bütün söylediklerim karşılıklı bir sohbettir ve hiçbiri öğüt niteliğinde değildir. Bu kadar serbest konuşabiliyorsam bu, başkalarını kendime inandırmak zorunda olmadığım içindir.” Eric Hoffer
Sayfa 26
Celladıma Gülümserken Çektirdiğim Son Resmin Arkasındaki Satırlar
Ben İsmet Özel, şair, kırk yaşında. Her şey ben yaşarken oldu, bunu bilsin insanlar ben yaşarken koptu tufan  ben yaşarken yeni baştan yaratıldı kainat her şeyi gördüm içim rahat gök yarıldı, çamura can verildi linç edilmem için artık bütün deliller elde kazandım nefretini fahişelerin lanet ediyor bana bakireler de. Sözlerim var köprüleri
Tatlılıkla öğüt vermeye başladım kendime, bir anne gibi. Gitgide yüreğim yufkalaştı, yorgun, dermansız ağlamaya başladım. Sessiz, sakin, için için bir ağlayıştı bu; gözyaşı akıtmadan, gönülden bir hıçkırış.
Reklam
266 öğeden 251 ile 260 arasındakiler gösteriliyor.