Fiziksel veya zihinsel engelli bir insanın herhangi bir başarı hikayesi ile karşılaştığımda kendime şu öğüdü veririm; 'Bu başarının normal olduğunu kabul et ama onu normalleştirme...'
İlk bakışta kendi içinde çelişkili gibi duran bu ifadeyi biraz daha açmakta fayda var. En kalabalık kişisel gelişim seminerlerinden tutun da mahalle kahvesindeki ya
Sevgi Soysal, hoş geldin. Seni tanıdığıma çok memnun oldum. Bu 1k bana çok şeyler kazandırdı biliyor musun? İşte onlardan biri de sensin Sevgi Soysal...
Tante Rosa'yı okurken seni merak etmemek haksızlık olurdu. Meğer ne çok çekmişsin. O kısacık ömrüne ne çileler sığdırmışsın. 40 yaşında meme kanserinden ölmek! Nasıl bir haksızlıktır!
Kendimden özür diliyorum..
Yaşadığım süre boyunca hep merhametimin arkasından yürüdüm, beklentilerimi arkada bıraktım.
Kimseden bir şey beklemedim, doğrusu bu sanıyordum çünkü.
Yaşadıklarımı yaşayamadıklarımı içimde sakladım, sustum bastırdım olsun dedim insanlık bende kalsın.
Ben en iyisini yaşatayım ki istemeye yüzüm olsun dedim.
Verdim, hep
"Evrenin sonsuz genişlikte ve zenginlikte tasarlanması, zahmetli yaratışın ve özgür bilincin en aşırıya vardırılmış karışımının sonucudur."
Tıpkı yaratılan bu evren gibi iç dünyası sonsuz zenginlikte, anlaşılması kimi zaman güç, içine kapanık ve gizemli edebiyatçımızın bir aforizmasıyla başlamak istedim söze. Bu kitabı ve yazarın diğer
İnanamıyorum...
Bu kitabı sıraya koyduğumda, önceki sıradaki kitapların bitmemesini çok istiyordum. Sıradan, kapak satan( kitabı hediye almıştım ve kitabı hiç araştırmamıştım) bir kitap olduğunu düşündüm ve kitabın 412 sayfa oluşu, sanırım okumamı psikoljik olarak hep öteledi... Kitabı elime aldım ve küçük bir araştırma yapınca, kitabın
Aziz Nesin'in ölüm cezasına karşı bir başkaldırı niteliğinde olan Surname isimli bu eseri, ülkemizde halen ölüm cezasının uygulandığı 1973-1975 yıllarında arasında yazılmış. Bu kitap öyle bir kitaptır ki, hem geçmiş tarihimiz açısından hem de günümüz açısından birçok konuda bize yol gösterici niteliktedir, evrenseldir.
Ölüm cezalarına karşı
Ünlü fizikçi Stephen W. Hawking'i tanımayan neredeyse yok. Sandalyeye bağlı, fiziksel engelli olduğu halde büyük başarılarıyla örnek olmuş biri.
Yıllar önce motor nöron hastalığı teşhisi koyulmuş ve iki buçuk yıl sonra öleceği söylenmiş anca kırk beş yıl yaşayan adamdır Hawking. Ve bunu belirtirken şöyle der "Hadi ikiyi anladım da buçuk
Asırlardan beri süre gelen “devlet” hakkında yazılan bütün eserlerin yazımlarının aslında birer cevap olduğunun gerçeği su götürmezdir. Aristoteles’ten günümüze kadar yazılan bütün bu eserler aslında “Devlet” isimli bu esere cevaptır.
Platon MÖ 428 - 348 tarihleri arasında yaşamış ileri görüşlü Yunan düşünce adamı, ekstremisttir. Platon
❗️Kadın hakları günüymüş erkek hakları günü neden yok? Neyse ben kendime çiçek alırım. Bu haksızlık! Kadınları seviyoruz ama hepimiz insanız lütfen ,lafa gelince eşitiz diyorsunuz diyip nokta koyuyorum küstüm...:)
Kadına eziyet eden erkekler insan değil hayvandır. Hatta hayvan bile olamazlar. Lütfen insanları ayırt edelim. :)
Osman Merhaba;
Sana merhaba derken adının önüne veya ardına eklenecek bir unvan için çok düşündüm ama uygun kelimeyi bulamadım .
Bu hayatta paha biçilemez değerli şeyler var Osman. Mücevherler, evler, arabalar ya da aldığında çok sevindiğini sandığın, kullanmaktan ziyade sahip olmuş olmanın verdiği anlık sevinçlerini yaşadığın antika
Öncelikle şunu söyleyeyim, kitap bir çırpıda okunabilen bir kitap. Sizler için üşenmedim tek tek boş olan sayfaları ve sadece resimlerin olduğu sayfaları saydım: toplamda -yanlışım yoksa- 46 sayfası zaten boş. Geriye okunacak 106 sayfa kalıyor. Ee bi zahmet o kadarcık sayfayı da okuyuverin (:
Kitabı okuyup da beğenmeyen pek azdır diye sanıyorum.
Senin için kendimle kavga ediyorum
Çünkü
İçimde seninle kavga ediyorum
Bunun
Hala seni seviyor olmamdan kaynaklandığını biliyorum
Bunun
Hâlâ mantıklı düşünmekten kaçtığımdan kaynaklandığını biliyorum
Bunun
Hâlâ ve hep seni sevmek isteyişimden kaynaklandığını biliyorum
Bunun
Hâlâ hayallerimde seni kullanıyor olduğumdan kaynaklandığını