Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Biz iki arkadaştık. Birbirini seven iki arkadaş... Yoksa birbirini çok seven iki arkadaş mıydık? Yüreğimi yokladığımda kendime ben bile hayret ettim. Çünkü onu yüreğimin ta içinde, en derin yerinde buldum.
Nefsi ile Mücadelesi
Nefsi ile Mücadelesi Yine nefsim kendi şeklinde bana gelir, kendine dost olmam için yalvarırdı. Yüz vermeyince zor kullanmak isterdi. Bir kere onu, bütün hastalıkları üzerinde, arzu ve istekleri dipdiri, şey-tanları emrine hazır olarak gördüm. Bir sene mücadele ettim. Allahu Teâlâ’nın izni ile hastalıklarını iyileştirdim, arzu ve is-teklerini
Sayfa 70
Reklam
Yüreğimi yokladığımda kendime ben bile hayret ettim. Çünkü onu yüreğimin ta içinde, en derin yerinde buldum.
Yüreğimi yokladığımda kendime bile hayret ettim. Çünkü onu yüreğimin ta içinde, en derin yerinde buldum.
Ben sadece ve sadece annemin gözünde değersizdim. Belki annemin gözünde de değerliydim de annem bunu bana gösterememişti, belki. Bu da çok önemli değil. Annemin gözünde gerçekten değersiz olsam da, sadece onun gözünde değersiz olmayı nasıl olup da 'ben değersizim' gibi genel bir yargı haline getirebildim diyerek hayret ettim kendime. Halbuki bu gezegen üzerinde hatta kainatın içinde bir varoluşum vardı benim. Anne babamın buna katkısı bir anlık bir cinsel ilişki sırasında sperm ile ovumun birleşmesinden öte bir şey değildi. Bense varlığımın önemini annemin benimle ilgili değerlendirmelerine, beni sevip sevmemesine mahkûm etmiştim. Senin aşk acısı çeken hastaların gibi. Aile içinde benim bir varoluşum vardı, tamam. Ama sonra sonra idrak ettim ki, anne babam beni sevse de sevmese de, değerli bulsa da bulmasa da, ben kâinat içinde var edilmeye layık görülmüştüm, o halde zaten değerli ve önemliydim.
Sayfa 209
İçimdeki kelimeler birden kanamaya başladı. Kabuk bağladı sandıklarım. Kelimeler ne çok kanıyor, ne çok ama içeri. Başımı kaldırıp o uzun, o gittikçe uzun tavana baktım. Her gece bu tavan altında insan bunca uzayan, göğe doğru çan sesi gibi uzayan bu tavan altında. Tavana baktım bir daha. Dışarıdan sokak lambasının ışığı giriyor içeriye, belli
Reklam
Yüreğimi yokladığımda kendime ben bile hayret ettim. Çünkü onu yüreğimin ta içinde, en derin yerinde buldum.
Sayfa 44 - Kapı RomanKitabı okuyor
Shdhshhs
Devamında —kolejli kızın asıl çıfıt çarşısı burada başlıyordu— yargıçlardan, avukatlardan ve savcılardan, eczacılardan, tüccarlardan, şehirlerin ve köylerin ileri gelenlerinden, doktorlardan vb. —bende hep öyle de çok saygı uyandıra gelmiş o fevkaladenin fevkindeki kişilerden— gönderilmiş yine bir koca yığın gizli mektup! Sinek ses etmeden acı
Yüreğimi yokladığımda kendime ben bile hayret ettim. Çünkü onu yüreğimin ta içinde, en derin yerinde buldum.
Ömer b. El-Hattab/ Ömer-ul Faruk Radıyallahu Anh
Ahmed, Şureyh b. Ubeyd’den rivayet ediyor: Ömer radıyallahu anh dedi ki: “Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e kendimi arz etmek için gittiğimde onu mescitte buldum. Arkasına durdum. Hakka sûresini okumaya başladı. Kur’ân’a hayret ettim ve Kureyş’in dediği gibi kendi kendime: “Vallahi bu şairdir” dedim. “Muhakkak ki o şerefli bir Peygamberin sözüdür. Yoksa o, bir şâirin sözü değildir. Ne kadar da az îman ediyorsunuz.” (Hakka 40-41) ayetlerini okudu. Bunun üzerine “Bu bir kahin!” dedim. “O bir kâhin sözü de değildir. Ne kadar az düşünüyorsunuz.”(Hakka 42) ayetinden sûre bitinceye kadar okudu. Böylece İslâm kalbime tamamen girmiş oldu.
Reklam
_Binbir Gece Masalları'nı anlatan, Şehrazat’tır. _Eski zamanlarda Hint ve Çin diyarlarında hüküm süren Şehriyar ve Şahzaman adlı iki kardeş hükümdar, eşleri tarafından aldatılmışlar. Bu olayların etkisiyle Şehriyar, kendi ülkesinde, her gün bir kızla evlenip ertesi gün onu idam ettirir olmuş; bu yüzden vezirin güzel, bilgili ve akıllı kızı
Yüreğimi yokladığımda kendime ben bile hayret ettim. Çünkü onu yüreğimin ta içinde, en derin yerinde buldum.
Sayfa 44 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
_İnsan, ya insan gibi akıllıca söylemeli yahut hayvanlar gibi susmalıdır! _Sessizce bir köşede oturan sağırlarla dilsizler, gevezeden daha üstündür. _Her ormanı boş sanma, belki de kuytuluklarında bir kaplan uyuyordur. _Hastaya şeker vermek günah olur, çünkü ona acı ilaç fayda verecektir. _İnsanlarla münasebetin ateşle münasebetin gibi olsun. Çok
Hayret ettim kendime de. Hala canımı acıtabiliyor anne, bu bitmeli artık.
Türkçemin bu hale gelmesine, her gün bana Türkçe öğreten hocamın verdiği derslerle birlikte Misket Hanım ve hizmetçilerle yaptığım alıştırmaların büyük yardımı oluyordu. Fakat en büyük yardımı komşularımızdan birinin Mehmet ismindeki küçük çocuklarından gördüm desem yeridir. Onunla etrafı daha iyi tanımak için her sabah dolaşmaya çıkıyorduk ve
146 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.