İncelemeye ben de sitedeki en çok beğenilen incelemedeki gibi "Hayatım hayatımın romanı olsun.." diyerek başlayayım.
Sadece 1000kitap'ta bu kitap için şimdiye dek 233 inceleme yazılmışsa üzerine daha söylenebilir diye düşündüm. Tabii 233 incelemenin tümünü okumadım ama yine de kendimce bir kaç şey söylemek istedim.
Şimdi efenim kitap
Kitap yarım bırakmamak gibi bir prensibim olsa, kitap hediye gelmiş olsa ve sırf hatır için okumaya başlamış olsam ve 77 sayfa okumuş olsam dahi daha fazla katlanamadım.
Bir kere 77 sayfa boyunca altı boş aforizma kasmak dışında bize ne anlattın sayın Tufan? Acıların çocuğu Tufan diyesim var. Aşk acısı çekiyormuş Tarık Bey aman ne kadar değişik.
SAYIN OKUR, LÜTFEN KENDİNE GELİR MİSİN?
Bilinçaltım cehennem furyası. Elinde asalarla gezen firari Musalar beynimi ortadan ikiye ayırıyor. Buyrun içeri girin!
WHO AM I?
Ayna ayna söyle bana var mı kendime kendimden başka kendim. Bak lütfen yüzüme. Göz temasından kaçındığın silüet benim. Beni bana göstermekten kaçındığın için bir yumrukla ikiye
"Dünyalılar,
birazdan okuyacağınız inceleme, tehlikeli ve şüpheli bilgiler içermektedir. Yazılanların birçoğu gerçektir. Mason biladerliği de gerçektir.
Bay K. keyifli okumalar diler."
"Benim de kendime göre bir hayalim var. Benim de kendime göre rüyalarım, hülyalarım, hayallerim var.
Eksik olan bir şeyi bir şekilde deneyim
İlkim iyikim....
İyi ki varsın her şeye rağmen iyi ki girdin hayatıma son kez içimde kalan her şeyi anlatacağım artık senden geriye içimde bir şey kalmasın diye...
Sen anlasanda anlamasanda ben anlatacağım. Bir ömür yanında olmadığım için üzgünüm zaten istemezsin ama yinede seni bu hale getirdiğim için üzgünüm ama ben de bittim bunu bil isterim,
Rus hatip,gazeteci ve yazar Petrov, tüm insanlığın daha rahat bir hayat sürmesini, yücelmesini ve mutlu olmasını arzu etmiş ve bu doğrultuda eserler vermiş. Özellikle yoksul köylü ve işçilerin geri kalmışlıktan ve ezilmişlikten kurtulması yönünde çaba göstermiş.1868 yılında, Petersburg’un Yamburg kasabasında, yoksul bir ailenin çocuğu olarak
Aytmatov ile ilgili; internetten yapılmış birkaç küçük araştırma ve romanlarının başlangıcında yer alan kısa biyografiler dışında, çok fazla bilgi sahibi olduğumu söyleyemem. Okuduğum 4 kitabıyla az çok düşündüklerimi yazacağım. İlk olarak, bende uzun uzun düşünmeyi seven bir insan izlenimi bıraktı. Resmettiği yerlere saatlerce bakmış, oralarda
Oğuz Atay ın Tehlikeli Oyunlar ında hangi cümleyi başa çıkarsam da eserin kalbine hitap etsem diye uzun süre düşündüm. Birbirinden kıymetli o kadar cümle, paragraf var ki herbiri hem kalbimizi hem beyninizi hedef almasın. Müthiş bir beyin fırtınası yaşadım. Ne okudum ben bu eserde diye kendime sordum. Bir manifesto...
Eser bir rüya ile başlıyor.
Hani yapımı 2000ler olan romantik komediler vardır. Böyle o filmler sizin dostunuz gibi olmuştur. Yemek yerken, hazırlanırken, izleyecek bir şey bulamadığınızda ya da tamamen ihtiyaç duyduğunuz anda sizin güveninizi kazanmış olan, sizi motive edecek ve enerjinizi yükseltecek yüzlerce kez izlediğiniz o meşhur güzel filmlerden bahsediyorum. İşte bu
"Tarih, insan zekasının bugüne kadar yarattığı en tehlikeli meyvesidir." Paul Valery
Fransız düşünür ve şair
"Çanakkale, Yeni Türkiye'nin ön sözüdür."
Fazıl Hüsnü Dağlarca
Çanakkale Destanı
İncelemeye geçmeden önce
Ve artık benim için sessizleşip, köşeme çekilme zamanı gelmiştir. Yoğun, yorgun, uykusuz ve hatta her şeyden elini ayağını çekip, her şeyden kendimi mahrum edip kpss'ye çalışmaya başlayacağım zaman gelmiştir. Ölüm kalım meselesi değil belki ama hayatımı değiştirecek bir sınav ne yazık ki. Umarım bu sürecin sonunda yorgunluğuma, uykusuzluğuma değecek bir sonuç alırım. Boşuna dirsek çürütmediğim bir sonuç. Kendimi maddi olarak da bağımsız hissedeceğim bir sonuç. Sevdiklerimi kaybetmediğim bir süreç olur umarım.
Kitaplara şu an ayırdığım zamanı ayıramayacağım belki ama kitaplarım için bir kütüphane kurmayı hayal ettiğim o evim olur umarım. Bu da kendime sözüm olsun.
Bundan 11 ay sonraki ben, umarım gönlünce olur istediklerin. Emeğine değsin.
08.09.2023
biraz içimi dökeceğim okumaya bilirsin sorun değil dostum,aslında bu uygulamayi kurmadan önce her gece kafayı yeme derecesine geliyordum acımı içime atiyordum ama sonra bu uygulama karşıma çıktı bir arkadaş sayesinde sonra işte bağlandım bu uygulumaya iyi kötü arkadaşlara denk geldim iyiki varlar bazısı dostluğu öğreti bazısı sahteligi hepsine Ayten teşekürlerimi sunarım.birazda kendimizden bahsedeyim,ben güçlü bir insan değilim kim ne derse desin yani küçüklugum hastanelerde geçti yoğun bakım köşelerinde,hastane 4 devar arasında küçücük bir çocuğun bedeni nasıl.olur mesela temiz bembeyaz olur ama benim ise her yerim morluklara doluydu şiddet değil.ameliyat,vurulan iğneler verilen serumlar o kadar güçlü klamya çalıştım bedenen iyi durumda sayılırım ama ruhen sıfırım hiç iyi değilim kendime bir söz verdim.kendimi iylestirmedim ama benim gibi olan herkese yardım edeceğim diye başardımi tabiki hayır engelerim var herzaman karşımda bir engel,şu sözleri yazarken şarkı dinliyorum şarkıların ruh halime göre ne değişikleri var mesela sezen aksu dinliyordum hüzünlendim Müslüm Gürses dinledim efkarlandim sigara yakmak istedim ama sozum var icemem sigara.suan bunları yazarken neden yazdigimi bilmiyorum ama dayanacak guc kalmadı belki bir el uzanirda kurtuluruz diyoruz ama herzamanki gibi tutulan el kayıp gidecek neyse hayırlı geceler teşekürler dostum.umarim çok mutlu olursun.
Müslüm Gürses & çok seneler geçti
hediyem olsun şarkı.
EDEBİYAT
Victor Hugo hakkında az bilinen 10 şey
Romantik akıma bağlı şair, romancı ve oyun yazarı, aynı zamanda Fransa'nın en büyük yazarı olarak görülen Victor Hugo kimdir? Peki, edebiyat tarihinin en önemli isimlerinden olan Victor Hugo'yu gerçekte ne kadar tanıyoruz? İşte Victor Hugo hakkında az bilinenler...
''Öldükten sonra yaşamak