Her cümlesinde,hissettiklerinde kendimi bulduğum edebiyatımızın lirik prensesi Tezer Özlü okumayı çok özlediğimi fark ettim uzun zamandan sonra.Topluma başkaldırmış bir kadının edebiyatı ne kadar kötü olabilir ki sonuç da ortadayken.Duygularını derin olarak yaşadığı için kitabı zor zamanlarınızda okumanızı önermem ve daha önce yazarın kalemiyle tanışmadıysanız bu kitapla başlamamız pek de iyi bir seçim olmaz.Yoğun buhran içerisinde olduğu için bu buhran edebiyatına da yansımış.Ben duyguları okumayı çok seviyorum ki Tezer Özlü de duygularını içtenlikle anlatabilen bir yazar.Öykü okumayı da çok seviyorum.Öyküler daha kısa olsa da öykü bittikten sonra öykü bambaşka yerlere götürebiliyor,öykünün en çok bu özelliğini seviyorum.Kitap Eski Bahçe ve Eski Sevgi olarak iki bölümde bize sunulmuş.Kitapta toplam 23 öykü mevcut.Öykülerin bazılarının isimleri yazarın ölümünden sonra kardeşi Sezer Duru tarafından edebiyatımıza kazandırılmış.Yine aynı şekilde öykülerin bazılarının isimleri yayınevi tarafından belirlenmiş.Kitapta en sevdiğim öyküler Kar,Dönüş,Eski Bahçe,Rotterdam’da ve Eski Sevgi oldu.Fazla uzatmak istemiyorum.Kitaptan bir alıntı ile sonlandırıyorum umarım Tezer Özlü’nün kalemiyle tanışırsınız ve ara ara yeniden kitaplarını okuruz.
Yaşamlarında,yaşam ve ölümleriyle hesaplaşamayanlar,güç ölüyor,kendileri ile birlikte tüm dünya ölsün istiyorlar.Yaşamda kalanlara kızarak,öfkelenerek bakıyorlar.