Biliyor musunuz, kendimi sürekli ihmal etmişim. Elbette bunun nedenleri var. Kendimi bulmamı umursayan bir ortam­ da büyümedim. Hep bir "sosyal kimlik" olarak yetiştirildim, eğitildim ve bu şekilde dünyaya bırakıldım. Yolculuğun esas an­lamını kendi içimdeki o "öz"ün, yani kendimin verdiğini keşfet­mem uzun zaman aldı. Bu sebeple uzun süre boyunca kendim­den öksüz kaldım; bunun farkına vardığım zaman da içim cız etti. "Keşke yapmasaydım" dediğim şeyleri yaptığımı gördüm.
Biliyor musunuz, kendimi sürekli ihmal etmişim. Yolculuğun esas anlamını kendi içimdeki o "öz"ün, yani kendimin verdiğini keşfetmem uzun zaman aldı. Bu sebeple uzun süre boyunca kendimden öksüz kaldım; bunun farkına vardığım zaman da içim cız etti. "Keşke yapmasaydım" dediğim şeyleri yaptığımı gördüm. Oysa ergenlik yaşlarıma dönüp, "Başkası ne der?" diye düşünerek hareket eden halimden kurtulup, "Ben ne derim?" diyen cesur bir delikanlı olmak isterdim. İnsan kendi özünü ne kadar erken fark ederse, kendisiyle ne kadar erken ilişki kurarsa o kadar yaşıyor demektir.
Reklam
Pek kimsenin bilmediği fakat benim için büyük anlamı olan bazı şeyler var, bendeki değerlerini zamanla daha iyi anladığım şeyler. Bir renk, bir iz, bir mekân. Mesela sarı; sık kullandığım bir renk değil ama çok severim. Sonradan fark ettim ki aslında çok sevdiğim bir arkadaşımın bendeki tezahürüydü. O sarıyı çok sever, ben de onu çok seviyorum ve zamanla ondan pay almıştım. Camiler benim mahrem bölgem gibi, sığınağım. Darda kalsam, içim sıkılsa, bunalsam hemen bir camiye atmak isterim kendimi ama en çok da bir camiye; Sultan Camii... Şehrimin en güzel süsü. Bir gün çok sevdiğim biriyle avlusunda uzun uzun sohbet etmiştik, hayallerimizi konuşmuştuk. O gitti, avludaki izi kaldı. Babam, sevgili babacığım inşaat ustasıydı ve ellerindeki yaralar, soğuk sabahlarda ezandan önce çıktığı günler aklıma geldiğinde emeğin ne olduğunu tekrar tekrar anlıyorum. Hâlâ ellerinde yıpranmışlık var. Bazen ellerini öpüyorum; bize harcadığı ömrünü, emeklerini saygıyla öpüyorum. Bir de lâleler var, anmazsam olmaz. Dünya'nın en güzel çiçeğidir benim için. Siz çiçek deyin, ben lâle diyeyim; başkası gelmez aklıma. Tevhîdin en güzel nişânelerinden. Buraya yazabileceğim, kendimde keşfetmem gereken çok şey vardır muhakkak. Henüz bilmiyorum, ayırdında değilim fakat hepsinin merakındayım. Kendimin merakındayım. Beni ben yapan şeylerin, bende izi kalanların merakındayım.
186 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhaba ben Feride öğretmen namı diğer Çalıkuşu. Kitabın yazarıyım.
Feride Bozkurt Yıldız
Feride Bozkurt Yıldız
Kitabı yazma sürecim ve bu ilk kitap hakkında cok soru soruldu..Aslından kendimi keşfetmem bir on yıl öncesine dayanıyor. Türkçe öğretmeni adayı iken üniversite nin ilk senelerinde "Yazma ve Yazarlık Becerileri" adlı derste ufak ufak yaptığım alıştırmalarla yazmayı sevdim. Daha öncesine gidersek ortaokul dönemlerinde de
Çisem
ÇisemFeride Bozkurt Yıldız · Sirya Yayıncılık · 202324 okunma
Biliyor musunuz, kendimi sürekli ihmal etmişim. Elbette bunun nedenleri var. Kendimi bulmamı umursayan bir ortamda büyümedim. Hep bir "sosyal kimlik" olarak yetiştirildim, eğitildim ve bu şekilde dünyaya bırakıldım. Yolculuğun esas anlamını kendi içimdeki o "öz"ün, yani kendimin verdiğini keşfetmem uzun zaman aldı. Bu sebeple uzun süre boyunca kendimden öksüz kaldım; bunun farkına vardığım zaman da içim cız etti.
Biliyor musunuz, kendimi sürekli ihmal etmişim. Elbette bunun nedenleri var. Kendimi bulmamı umursayan bir ortamda büyümedim. Hep bir "sosyal kimlik" olarak yetiştirildim, eğitildim ve bu şekilde dünyaya bırakıldım. Yolculuğun esas anlamını kendi içimdeki o "öz"ün, yani kendimin verdiğini keşfetmem uzun zaman aldı. Bu sebeple uzun süre boyunca kendimden öksüz kaldım; bunun farkına vardığım zaman da içim cız etti.
Reklam
Kendimi sürekli ihmal etmişim…
“ Kendimi bulmamı umursayan bir ortamda büyümedim. Hep bir “sosyal kimlik” olarak yetiştirildim, eğitildim ve bu şekilde dünyaya bırakıldım. Yolculuğun esas anlamını kendi içimdeki o “öz”ün, yani kendimin verdiğini keşfetmem uzun zaman aldı.”
Ahlak Üzerine Mektuplar Rene Descartes
Zira kendimi o kadar çok şüpheyle ve yanılgıyla kuşatılmış buluyordum ki kendimi yetiştirme çabamdan, giderek cehaletimi daha bir keşfetmem dışında fayda sağlamıyorum gibi geliyordu."
Say YayınlarıKitabı okudu
Kendimi bulmamı umursayan bir ortamda büyümedim. Hep bir "sosyal kimlik" olarak yetiştirildim, eğitildim ve bu şekilde dünyaya bırakıldım. Yolculuğun esas anlamını kendi içimdeki o "öz"ün yani kendimin verdiğini keşfetmem uzun zaman aldı.
Beni en çok etkileyen alıntı..
“ ‘Belgincim, gel otur bakayım kucağıma, bak sana ne göstereceğim aynada.’ Böyle başlamıştı ayna oyunumuz babamla. Sekiz veya dokuz yaşında olmalıydım. Bebek’te evimizde miyiz, yoksa Kopenhag’da elçilik konutunda mı? Bunu çıkartamıyorum, bunu tam olarak anımsamakta zorlanıyorum… Eğer gümüş varaklı ayna imgesi doğruysa Bebek’teyiz ama bu aynayı çok
Sayfa 239 - Everest cepKitabı okudu
Reklam
Biliyor musunuz, kendimi sürekli ihmal etmişim.Elbette bunun nedenleri var.
Kendimi bulmamı umursayan bir ortamda büyümedim. Hep bir "sosyal kimlik" olarak yetiştirildim. Yolculuğun esas anlamını kendi içimdeki o "öz"ün, yani kendimin verdiğini keşfetmem uzun zaman aldı. Bu sebeple uzun süre boyunca kendimden öksüz kaldım; bunun farkına varınca da içim cız etti. "Keşke yapmasaydım" dediğim şeyleri yaptığımı gördüm.
Sayfa 24 - Kronik KitapKitabı okudu
127 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.